Anadolu ile Balkanları birbirine bağlayan tarihi Uzun Köprü

UNESCO'nun Somut Varlıklar Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi'ndeki Ergene Nehri üzerinde yer alan, Anadolu ile Balkanları birbirine bağlayan tek köprü olma özelliğini taşıyan tarihi Uzun Köprü'nün özellikleri itibarıyla kalıcı listede yer alması bekleniyor - "Üzerinden araç geçebilen dünyanın en uzun taş köprüsü" olma özelliği dolayısıyla Uzun Köprü için Guinness'e başvuruldu" - Edirne Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Hacıoğlu: - "Tarihi köprünün kalıcı listede yer alması için öncelikle restorasyonunun bitmesini bekliyoruz. Orası çok güzel şekilde restore edildikten sonra ışıklandırılacak ve UNESCO kalıcı kültür mirası listesine girecek"

EDİRNE (AA) - CİHAN DEMİRCİ - Edirne'nin Uzunköprü ilçesinde Ergene Nehri üzerinde yer alan, Anadolu ile Balkanları birbirine bağlayan tek köprü olma özelliğini taşıyan tarihi Uzun Köprü'nün, UNESCO'nun Somut Varlıklar Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi'ne alınmasının ardından kalıcı listeye girmesi yönünde beklentiler arttı.

Osmanlı Devletinin altıncı padişahı Sultan 2. Murad döneminde, Mimar Muslihiddin tarafından, 1426-1443 yılları arasında inşa edilen, bin 393 metre uzunluğunda, 6,80 metre genişliğinde, 174 kemeri bulunan köprünün "Üzerinden araç geçebilen dünyanın en uzun taş köprüsü" olma özelliği dolayısıyla Guinness'e başvuruldu.

Reklam
Reklam

UNESCO Dünya Miras Merkezi tarafından yapılan değerlendirme sonucunda, Somut Varlıklar Dünya Kültür Miras geçici listesine alınan ve altı asırdır ayakta olan köprünün, özellikleri bakımından kalıcı listeye de girmesi bekleniyor.

\

- "Osmanlı'nın güç sembolleri köprüye nakış nakış işlenmiştir"

Edirne Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Hacıoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Uzun Köprü'nün dünyanın en uzun taş köprüsü olduğunu söyledi.

Köprünün Osmanlı Devleti döneminde lojistik amacıyla yapıldığını belirten Hacıoğlu, "Uzunköprü ilçesi de köprüye bağlı olarak oluşan bir kenttir. Kent adını köprüden almıştır. Dünyanın en uzun ve en sağlam taş köprüsüdür, hala ayaktadır." diye konuştu.

Köprünün üzerinde birçok ritüeli barındırdığını anlatan Hacıoğlu, şunları kaydetti:

"Osmanlı'nın güç sembolleri köprüye nakış nakış işlenmiştir. Köprü, çalışmalarımızla geçici listeye alındı. Tarihi köprünün kalıcı listede yer alması için öncelikle restorasyonunun bitmesini bekliyoruz. Orası çok güzel şekilde restore edildikten sonra ışıklandırılacak ve UNESCO kalıcı kültür mirası listesine girecek. Selimiye Camisi'ne gelen ziyaretçilerin en az yarısı Dar'ül Şifa'yı gördüğü gibi 2. Bayezid Külliyesi'ni gördüğü gibi Uzun Köprü'yü de görecekler ve Edirne'nin UNESCO Kültür Mirası'ndaki üçüncü eseri olarak Türkiye'ye ve dünyaya sesini duyuracaktır."

Reklam
Reklam

Hacıoğlu, köprünün restorasyonu için Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'nca ihale açılacağını sözlerine ekledi.

Uzunköprü Belediye Başkanı Enis İşbilen de yapının ecdat yadigarı önemli bir tarihi miras olduğunu söyledi.

Köprünün restorasyona ihtiyacının olduğunu belirten İşbilen, "Köprümüz UNESCO'nun Somut Varlıklar Dünya Kültür Miras geçici listesinde yer alıyor, kalıcı listede yer alması bölgemize turizm anlamında da katkı sağlayacak. Bu süreçte yerel yönetim ve yerel aktörler de köprünün kalıcı listede yer alması bakımından katkı sağlayacak. Tarihi Uzun Köprü'nün restorasyonu tamamlandığında, çevresinde köprümüzün tarihini anlatan fotoğraflar ve bilgilendirme panoları konulacak, ışıklandırma da yapılabilir. Köprümüz Turizm bakımından ülkemize katkı sağlayacak." ifadelerini kullandı.

- Osmanlı'nın sanat ve estetik anlayışını sergiliyor

Kireçtaşı ve traverten cinsi kesme taş blokları ile inşa edilen Uzun Köprü, Orta Asya'dan Balkanlara kadar geniş bir coğrafyada faklı kültürleri bünyesinde toplayan Osmanlı'nın, sanat ve estetik anlayışından motifler taşıyor.

Reklam
Reklam

Köprünün kemerlerinde, genellikle kilit taşı üzerinde yer alan bezeme öğelerinde, geometrik motifler, bitki ve hayvan figürleri, merkezi veya Rumi palmetler yer alıyor.

Bu anıtsal su yapısı, kullanılan malzemenin seçimi, ayakların yerleştirilmesi, kemer açıklıklarının belirlenmesi, yükseklik eğimlerinin hesaplanmasındaki mühendislik bilgisi sayesinde, uzunluğuna rağmen, zorlu doğa şartları altında 6 asra yakın süredir ayakta kalmayı başardı.

Anahtar Kelimeler: