Anadolunun eğri minareleri sırrını koruyor.

Selçuklular döneminde Anadolu’da yaptırılan bazı camilerin minarelerinde ki eğimin sırrı çözülemiyor.Sivas Ulu Minare camisi ,Aksaray Eğri minare, Harput Ulu cami minaresi gibi Anadolu’da bulunan bir çok Selçuklu eserinde minarelerin eğri olması dikkat çekiyor.

Selçuklular döneminde Anadolu’da yaptırılan bazı camilerin minarelerinde ki eğimin sırrı çözülemiyor.
Sivas Ulu Minare camisi ,Aksaray Eğri minare, Harput Ulu cami minaresi gibi Anadolu’da bulunan bir çok Selçuklu eserinde minarelerin eğri olması dikkat çekiyor. Yıllardır eğik minareler üzerinde yapılan araştırmalarda ise bu eğimlerin kesin nedeni tespit edilemedi.
Cumhuriyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdal Eser, konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede, son yıllarda minarelerde uydu üzerinden yapılan ölçümlerde eğim tespit edilemediğini ifade edip, minarelerin bilinçli olarak eğik inşa edilmiş olabileceğini söyledi.
Eser yaptığı açıklamada, minarelerdeki eğimlerle ilgili kesin bir tespit bulunmadığını belirtip, “Bu Orta Çağ yapılarının temelleri hakkında elimizde maalesef fazla bir veri yok. Eğimin sebebi temelden başlayan bir sorun gibi gözüküyor. Şunu da unutmamak gerekir; bu mimari tuğlayla inşa edilmiş öğedir. Tuğla yapılar zamanla muhakkak ki bu türden bir eğim kazanırlar. Minarelerde bunu daha çok görülüyor olması daha net görülüyor olmasının nedeni duvar yapılarına oranla minare gövdelerinin belirli ölçülere sahip olmasıdır. Belirli bir çapa sahip olması, zaman içerisinde bu çap ve minare yüksekliği arasında ki ilişkinin ağırlık etkisi nedeniyle malzemenin kaymaya başladığı görülüyor. Anadolu da mevcut tuğla minare örneklerinin bir bölümünde gerçekten eğrilik gözle görülebilecek kadar fazladır. “dedi.

Reklam
Reklam

Asırlardır ayaktalar
Eser, eğri minarelerin eğime rağmen asırladır ayakta kalmayı başardıklarının altı çizip, “ İtalya’da ki Pisa Kulesi’yle benzeştirmeler yapılıyor. Sivas Ulu Minare camisi ,Aksaray Eğri minare ya da Harput Ulu cami minaresi bunların ortak özellikleri tuğla gövdeye sahip olmalarıdır. Bu tuğla gövdenin zaman içerisinde doğal nedenlerden ötürü bir eğim kazanması gerçekleşiyor. Bilmediğimiz bir konu var. Bu eğime rağmen bu yapılar hala ayakta kalmaya devam ediyor. “ dedi.

Bilinçli olarak eğit yapılmış olabilirler.

Minarelerin başarılı bir hesaplama ile projelendirildiğini belirten Eser, minarelerin bilinçli olarak ta eğik inşa edilmiş olabileceğine dikkat çekti. Eser, “Mesela Sivas Ulu Cami minaresi aldığım bilgiye göre Vakıflar Müdürlüğü uzaydan uyduyla takip ettiler. Bir titreşim ve kayma var mı diye. Öyle ciddi bir kayma da söz konusu değil. Sonuç böyle olunca acaba bilerek mi yapıldı sorusu da akla geliyor. Kaynaklar da maalesef bu yönde her hangi bir kayıt yok. Elde böyle bir veri yok ama bir tersine mühendislik yapma gerekirse eğer böyle bir eğimin tuğla gibi yığma bir malzemeyle bu kadar yüksek bir yapı yapıldığın da muhakkak rüzgar gücü, rüzgar direnci sadece zemin özellikleri değil rüzgarının etkisinin de düşünülmüş olma ihtimali var. Çünkü ortaçağ sanatçısı aslında bir mühendis aynı zamanda bu tür zemin hesaplamalarını da çok iyi bilen birisi muhakkak rüzgarında etkisini hesaplamış olmaları gerekir diye düşünüyorum. Belki bu eğimde bugün için bilmediğimiz ama ortaçağ minare ustasının hesaba kattığı başka değerler de olmalı. Aksaray Eğri minarede trafiğin yoğun olduğu bir nokta da yer alıyor. Bu yoğun trafiğe rağmen minare hala ayakta ve varlığını sürdürüyor. Bu minarenin çok başarılı bir hesaplama sonucu inşa edildiğini gösteren bir veridir.” şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam