Kapatılan 862 belediyenin seçimlere katılmasına olanak sağlayan Danıştay'ın kararı ve Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) bu karar doğrultusunda bu belediyeleri seçim sürecine sokması yargı tarihinde görülmemiş bir krize yol açtı. Son olarak Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'a üyelerden sert tepki geldi.
Haşim Kılıç'ın "Yayınladığımız bildiriyi 6'ya 5 oy çokluğuyla aldık" şeklindeki açıklaması üzerine üyeler bir deklarasyon yayınladı. Mahkemenin 8 üyesi, "Anayasa Mahkemesi Başkanlığı tarafından, 'kapatılan belediyelerin dava açma süresine ilişkin' dün yapılan açıklamanın, Anayasa Mahkemesinin görüşünü yansıtmamadığını" bildirdi.
YÜKSEK YARGI KRİZİ NASIL BAŞLADI?
Hükümetle yargı ve yargı organlarının hem birbirleri arasında ve hem kendi içlerinde görülmemiş bir krize neden olan olay, nüfusu 2 binin altına düştüğü için 862 belde belediyesinin kapatılmasına ilişkin 5747 sayılı yasayla başladı. Kapatılan belediyelerden 122'si idare mahkemelerinde dava açarken, CHP de yasanın kapatma maddesinin iptal edilmesi istemiyle Anayasa Mahkemesi'nde dava açtı. Anayasa Mahkemesi, 6 Aralık'ta Resmi Gazete'de yayımlanan kararında, 60 gün içinde TÜİK'in Adrese Dayalı Nüfus Sistemi sonuçlarına dava açan belediyelerin, bu davalar sonuçlanana kadar kapatılmayacağına karar verdi. Böylece nüfus rakamlarına karşı çıkarak TÜİK aleyhine dava açan 122 belediye kapanmaktan kurtuldu ve seçime girme hakkı kazandı.
DANIŞTAY NE DEDİ?
Ancak Danıştay 8. Dairesi Giresun'un Bulancak İlçesi Kovanlık Belediye Başkanlığ'nın açtığı davada 19 Aralık'taki kararında Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararının yayımlandığı 6 Aralık'tan itibaren 60 gün içinde dava açacak olan tüm belde belediyelerinin kapanmayacağına hükmetti 862 belediyenin tamamı için seçime girme şansı doğdu.
2'NCİ ANAYASA MAHKEMESİ Mİ!
Bu kararlara ilk tepki dün sabah Başbakan Erdoğan'dan geldi. Danıştay kararını eleştiren Erdoğan şöyle dedi: "Ben doğrusu yeni bir şey öğrendim şimdi. Türkiye'de ikinci bir Anayasa Mahkemesi daha çıktı. Yani Anayasa Mahkemesi bir tane var Türkiye'de. İkinci bir Anayasa Mahkemesi yok ve yasama organının çıkardığı kanunların üzerinde tasarruf yetkisi olan sadece Anayasa Mahkemesi'dir. Beni şaşırtan bir olay olmuştur ama siyaseten burada herhangi bir sıkıntı görmüyoruz. Arkadaşlarımız konu üzerinde çalışmalarını yapıyorlar."
YÜCE MAHKEME: İHLAL VAR
Başbakan'ın bu sözlerinin ardından akşam saatlerinde Anayasa Mahkemesi Başkanlığı da açıklama yaparak hem Danıştay'ı hem de YSK'yı Anayasa'yı ihlal etmekle suçladı. Açıklamada şöyle denildi: "Kapatılan belde belediyelerinin dava açma sürelerine ilişkin alınan ve kamuoyuna yansıyan kararlar Anayasa Mahkemesinin ulaştığı sonucu yansıtmamaktadır. Anılan kararlar Anayasaya uygun görülerek iptal edilmeyen ve kapatılan belde belediyelerinin de tümünün seçime katılmalarına olanak sağlayacak bir sonuca yol açmıştır. Anayasa'nın 153. maddesinde Anayasa Mahkemesi kararlarının yasama, yürütme ve tüm yargı organlarını bağlayacağı kuşkusuzdur. Bu bağlayıcılığa karşın Anayasa Mahkemesi'nin kararlarına uyulmaması ya da mahkemenin öngörmediği bir sonuç çıkarılması Anayasa'nın 153. maddesinin ihlal (gözardı) edilmesi sonucu doğurur. Hukuk devletinde herkesin Anayasa'da öngörülen ilkelere uygun davranma ve hukuku üstün tutma zorunluluğu vardır."
PAKSÜT: KATILMIYORUM
Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt: "Bu açıklama Anayasa Mahkemesi heyetinde görüşülmedi. Ben detelevizyondan öğreniyorum. Sürpriz oldu. Açıklamada yer aldığı bildirilen 'Anayasa Mahkemesi kararına uymayanların Anayasa'ya aykırı davrandıkları'görüşüne katılmıyorum. Bu Başkan'ın (Haşim Kılıç) kendi görüşüdür. Hangi belediyelerin seçimlere gireceğini, hangilerinin girmeyeceğini belirleme yetkisi Anayasa'ya göre YSK'nındır. Haberlerde geçen açıklamanın yapılış şekline ve içeriğine katılmıyorum. Anayasa ihlali iddiasına da katılmıyorum."
HAŞİM KILIÇ: HABERDAR OLMAMASI NORMAL
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç bugün sabah saatlerinde yaptığı açıklamada Paksüt'e gönderme yaptı. Bildirinin sadece kendi görüşü olmadığını kararın 6'ya 5 oy çokluğuyla alındığını kaydeden Kılıç, "Paksüt zaten muhalifti. Onun haberi olmaması normal" diye konuştu.
Bu sabah açıklama yapan Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Paksüt'ün açıklamalarını değerlendirdi.
Kapatılan beldelerin seçime girmesine ilişkin soruları yanıtlayan Kılıç,"Biz yasının iptal başvurusu ile ilgili kararı verdik. Bununla ilgili geçici maddenin bir kısım bölümü iptal edildi bir bölümü de reddedildi. Anayasaya aykırı görüldü.Bu 6'ya 5 oy çokluğu ile alınmış karardır. Bu kararda 6 arkadaşımızın ne demek istediğini bir kez daha kamuoyunu duyurmak istedik.Yapılan dünkü açıklama 6 arkadaşın onayı, istediği doğrultusunda yapıldı.Yalnız başıma yaptığım bir açıklama değildir. Biz mahkeme başkanı ve üyeleri olarak verdiğimiz kararın arkasında durmak durumundayız.Karar mahkememizin iradesi dışında noktaya götürülmüşse bunu kamuoyuna açıklamak bizim görevimizdir.Kurumlar arasında bir kavga olmaz. Her kurumun görev alanı vardır."
Kılıç, Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt'ün açıklamasıyla ilgili "Sayın başkanvekili zaten karşı görüşteydi. Osman Bey'in bu konudan haberdar olmaması normal" dedi. YSK'nın kararının dün öğlen saatlerinde geldiğini ifade eden Kılıç, "Açıklamanın akşam vakitlerinde olması tesadüftür." diye konuştu.
ÜYELERDEN DEKLARASYON
Anayasa Mahkemesinin 8 üyesi, "Anayasa Mahkemesi Başkanlığı tarafından, 'kapatılan belediyelerin dava açma süresine ilişkin' dün yapılan açıklamanın, Anayasa Mahkemesinin görüşünü yansıtmamadığını" bildirdi.
Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Alifeyyaz Paksüt, üyeler Fulya Kantarcıoğlu, Mehmet Erten, Cafet Şat, A. Necmi Özler, Fettah Oto, Şevket Apalak ve Zehra Ayla Perktaş'ın imzaları bulunan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Anayasa Mahkemesi Başkanlığı tarafından 24 Aralık 2008 gününde yapılan açıklama, Anayasa Mahkemesinin görüşünü yansıtmamaktadır. Anayasa'nın 149. maddesine göre, Anayasa Mahkemesi, Başkan ve on üye ile toplanır, salt çoğunluk ile karar verir. Bu bağlamda, belirtilen usule uyularak yapılmayan açıklamalar Mahkeme görüşü olarak kabul edilemez. Öte yandan, Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmasından, anayasal görev, yetki ve sorumluluk, ilgili kurum ve kuruşlara aittir. Önceden haberdar olmadığımız, bu nedenle de oluşumuna hiçbir katkıda bulunamadığımız açıklamaya katılmıyoruz."