Ankara 1. İdare Mahkemesi, suya fahiş oranda zam yapıldığı gerekçesiyle açılan bir davayı Anayasa Mahkemesi'nin gündemine taşıdı.
Mahkeme, 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun'un, 3305 sayılı Kanun'un 2. maddesiyle değiştirilen 23. maddesinin birinci fıkrasının 2. cümlesinde yer alan "...yüzde 10'dan aşağı olmayacak nispetinde bir kâr oranı esas alınır" ibaresinin, iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Anayasa Mahkemesi esas incelemesi sonrasında düzenlemenin "yüzde 10'dan aşağı olmayacak nispetinde" cümlesini oy çokluğuyla iptal etti. Mahkeme iptali istenen "bir kar oranı esas alınır" ibaresini ise Anayasa'ya aykırı bulmadı. Yüksek Mahkeme'nin iptal gerekçesi Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı. Türkiye'de halen büyükşehir belediyesine dönüştürülmüş 16 belediyenin bulunduğunun anımsatıldığı gerekçede, belediyeler arasında nüfus, yüz ölçüm, sanayileşme, su alt yapı sorunları veya gelir kaynakları açısından farklılıkların olmasının doğal olduğu kaydedildi.
-HİZMET ZAMAN İÇİNDE DEĞİŞEN ŞARTLARA GÖRE FARKLI KARLILIK ORANLARINI GETİREBİLİR-
Belediyelerinin nüfus artışı, büyüme hızı, yapılaşması, sosyal, ekonomik ve kültürel gelişimi, sanayileşme düzeyi ile su üretim- tüketim kapasitesi ve maliyetinin tamamen birbirinden farklı olduğunun altı çizilen gerekçede, su ihtiyacının zamana ve değişen şartlara göre de değişkenlik gösterebildiği vurgulandı. Büyükşehir belediyelerinin herkese kaliteli ve erişilebilir su sağlanması amacıyla şartlara bağlı olarak ihtiyaç duyulacak suyun tedariki için yeni altyapı tesisleri inşa etme durumlarının da aynı olmadığının ifade edildiği gerekçede, şu tespitlere yer verildi:
"Her büyükşehir belediyesinin yerine getirmek durumunda olduğu su hizmetlerinin nitelik ve nicelik itibarıyla farklılık göstereceği kuşkusuzdur. Dolayısıyla, büyükşehir belediyelerinin anılan farklılıklara paralel olarak sunacakları hizmetlere göre elde edecekleri gelirler ve bu gelirlerdeki kârlılık oranı da değişebilecektir. Ancak, kanunlarda alt ve üst sınırları belirlenmiş kârlılık oranları öngörüldüğünde durumları tamamen birbirinden farklı olan idarelerin gereksinim duyduğunda bu oranların altında veya üstünde bir kârlılık oranı belirlemesine imkân bulunmamaktadır. İdareler hizmet sunarken zamana ve değişen şartlara göre daha önceden kanun ile alt ve üst sınırı belirlenmiş kârlılık oranının üstünde veya altında bir kârlılık oranı uygulanmasına ihtiyaç duyabilirler. Bu itibarla, idarece sunulacak su hizmetinin zaman içinde değişen şartlara göre farklı kârlılık oranlarını gerektirebilmesi nedeniyle su bedelinin tespitinde uygulanacak kârlılık oranının belirlenmesi ölçülü ve adil olmaları koşuluyla idarenin takdirine bırakılması gerekmektedir."
ANKA