Anayasa Mahkemesine 173 bin bireysel başvuru

Anayasa Mahkemesine, bireysel başvuru hakkının tanındığı 23 Eylül 2012'den bugüne kadar 173 bin 479 başvuru yapıldı - Başvuruların 80 binden fazlası 2016'da gerçekleştirildi. 161 bin 173 başvuru adil yargılanma hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle yapıldı - Karara bağlanan 137 bin 63 bireysel başvurunun yaklaşık yüzde 82'sini oluşturan 112 bin 455'i kabul edilemez bulunurken, 2 bin 536'sı hakkında ihlal kararı verildi

Anayasa Mahkemesine, bireysel başvuru hakkının tanındığı 23 Eylül 2012'den bugüne kadar 173 bin 479 başvuru yapıldı.

Anayasa Mahkemesinin internet sitesinde yayımladığı istatistiklere göre, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesindeki (AİHM) ihlal davalarının azaltılması amacıyla uygulamanın başladığı 2012'de mahkemeye bin 342 kişi bireysel başvuruda bulundu.

Yıllar içerisinde başvuru sayısında artış yaşanırken, başvuru yapanların sayısı 2013'te 9 bin 897, 2014'te 20 bin 578, 2015'te 20 bin 376 oldu.

Anayasa Mahkemesine yıllar içinde en yüksek başvuru 80 bin 756 başvuru ile 2016'da gerçekleşti. Bu rakam 2017'de 40 bin 530'a geriledi.

Reklam
Reklam

Böylece Anayasa Mahkemesine, başvuruların alınmaya başlandığı 23 Eylül 2012'den bu yana toplam 173 bin 479 başvuru yapıldı.

Başvuruların 137 bin 63'ü karara bağlanırken, mahkemede karar bekleyen 36 bin 416 dosya bulunuyor.

Anayasa Mahkemesindeki bireysel başvuruların 161 bin 173'ü adil yargılanma hakkının ihlali gerekçesiyle yapıldı. 33 bin 54 başvuruyla mülkiyet hakkının ihlali gerekçesi ikinci sırada yer aldı. Diğer başvurular, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı, özel hayatın gizliliği ve korunması, ayrımcılık yasağı, yaşam hakkı ve diğer hakların ihlali gerekçesiyle yapıldı.

Karara bağlanan 137 bin 63 bireysel başvurunun yaklaşık yüzde 82'sini oluşturan 112 bin 455'i kabul edilemez bulunurken, 2 bin 536'sı hakkında ihlal kararı verildi.

Bir veya birden fazla hakkın ihlal edildiği kararı verilen 2 bin 536 başvurunun 2 bin 71'inde adil yargılanma hakkının, 94'ünde kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının, 53'ünde ifade özgürlüğü hakkının, 104'ünde özel hayatın ve aile hayatının korunması hakkının, 121'inde mülkiyet hakkının ihlal edildiği sonucuna varıldı.

Reklam
Reklam