“anayasa Ve Açılım Politikalarına Milli Bakış” Konferansı

Kütahya Yörük ve Türkmenler Derneği, “Anayasa ve Açılım Politikalarına Milli Bakış” konulu bir konferans düzenledi. Konferansta eski Devlet Bakanlarından Sadi Somuncuoğlu, Prof. Dr. Ramazan Mirzaoğlu, Prof. Dr. Ramazan Kafalı ve Prof. Dr. Ahmet Ercilasun, Anayasa değişikliği, açılım süreci ve Türk tarihi üzerine konuşmalar yaptı.

Çözüm Süreci ve Akil İnsanlar Heyeti'ne karşı düzenlenen konferans, Kütahya-Eskişehir yolu üzerinde bulunan Dempark’ta yapıldı. Ertuğrul Gazi Kültür Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Nihat Kula’nın önderliğinde organize edilen konferansa, CHP İl Başkanı Mehmet Akif Gün, BBP Merkez İlçe Başkanı Suat Okdelen, Yörük ve Türkmenler Derneği yönetici ve üyeleri ile yaklaşık 250 kişilik davetli gurubu izleyici olarak katıldı.

Konferansta ilk olarak konuşan Prof. Dr. Ramazan Kafalı, İslam’ın olduğu gibi Türklüğün de beş şartının olduğunu ifade ederek, “İslam’ın şartı beştir. Beşini birden kabul etmezsen sen Müslüman değilsin. İslam’ın beş şartı olduğu gibi Türklüğün de beş şartı vardır. Bunlar vatan, millet, devlet, bayrak ve istiklaldir. İstiklal’in olmadığı yerde ne vatan olur, ne devlet olur, ne de millet olur. Bayrağın olmadığı yerde devlet olmaz, millet olmaz. O milletin temsilidir. Vatanın vatan olması için millet olmak lazım, devlet olmak lazım ki vatan olsun. Bu da Türklere göre dünyanın beş şartıdır. Asla eksik zikredilemez” diye konuştu.

“Türk milleti olarak uyanamazsak bunlar Türkiye’yi bitirecekler” diyen Devlet Eski Bakanı Prof. Dr. Ramazan Mirzaoğlu, “Anayasamızın 66. maddesindeki “Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes Türk’tür” ifadesi değiştirilmek isteniyor. Vatandaşlığı Türksüz yapmak istiyorlar. Milletin kurucusu olan Türk milletini, Türkiye’de kimilerine göre var olan 36 etnik guruptan biri olarak göstermek istiyorlar. Uzun zamandan beri Meclis'te çalışan Anayasa Komisyonu'nun çalışmalarının bitmesini isteyen hükümet, yeni anayasayı PKK’nın siyasi uzantısı olan BDP ile birlikte yapmayı istiyor” ifadelerini kullandı.

Türklüğün tarifinin Anayasa'dan çıkarılmak istendiğini ve buna müsaade edilmeyeceğini kaydeden eski Devlet Bakanı Sadi Somuncuoğlu da, “Türk milletinin kurucusu ve sahibi olduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurucusu ve sahibi olan Türk milletinin adı Anayasa'dan çıkarılamaz ve Türklük tarifi değiştirilemez. Meclis'teki çalışmalar gösteriyor ki Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve sahibi olan Türk milletinin vatandaşlık tarifinde değişiklik yapılması ve Anayasa'dan adının çıkarılması isteniyor. Anayasa devletin hangi millete ait olduğunu ve milletin devletle işinin nasıl yürüyeceğini anlatan temel bir hukuk belgesidir. Eğer bir millet bir devlet kurduysa anayasasına da bu milletin sahibi benim diye hükümler koyar. Eğer bu hükümler konmazsa bu devlet hangi millete aittir belli olmaz. Sahibi olmayan devlet olur mu? Türk milleti beş defa anayasa yapmış ancak hiçbir devlet adamının aklına, 'Bu devletin sahibi kim olacak' veya 'Ortaklar oluşturalım' gibi bir fikir gelmemiştir. Gelemez de. Bir millet 100 defa da devlet kursa 100’ünde de, 'Bu devletin sahibi benim' hükmünü koyar” şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Ahmet Ercilasun ise konferansta yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Anayasa'dan, vatandaşlık tanımından çıkarılmak istenen Türk, tarihin ve dünyanın büyük bir hakikatidir. Türk, öyle bir hakikattir ki dokunanı yakar, tarihte de yakmıştır. Bazıları zannediyorlar ki Türk milleti sözü Atatürk zamanında çıktı. Böyle bir şey yok. Türk tarihin var olduğu zamandan beri var. Tarihi kaynaklar açısından Türk, 2 bin 800 yıllık bir tarihe sahiptir. Diyorlar ki milliyetçilik Fransız İhtilali'nden sonra ortaya çıktı. Halbuki 732 yılına ait Göktürk Anıtlarında, 'Türk milleti yok olmasın diye Tanrı babam İlteriş Kağan’ı, anam İlbige Hatun’u tepesinden tutup gökyüzüne kaldırmış' şeklinde yazar” ifadelerini kullandı.

Konferans sonrası konuşmacılara plaketler takdim edildi.