ANKARA (ANKA)- Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in TBMM'ye iade ettiği Anayasa değişikliği paketi Meclis'te sert tartışmalara neden oldu.
CHP'li Oya Araslı, yasanın bir inat uğruna hazırlandığını belirtirken, Anavatan Partisi adına konuşan Süleyman Sarıbaş, AKP'nin Cumhurbaşkanı'nın kendi beceriksizliği yüzünden seçemediğini ileri sürerek, "Güç ve iktidar Başbakan'ı çıldırttı" dedi. AKP'li Ayhan Sefer Üstün ise AKP'nin "hem mağdur hem de mağrur" bir parti olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Sezer'in iade ettiği Anayasa değişikliği paketinin geneli üzerine ilk olarak CHP Grubu adına Ankara Milletvekili Oya Araslı söz aldı. Araslı, AKP'nin Anayasa değişikliğinin "benim çoğunluğum var yaparım" mantığıyla hazırlandığını belirterek bu durumun Anayasa değişikliğinin kabul edilebilir bazı maddelerinin bile kabul edilmemesine yol açtığını belirtti. Anayasa değişikliğinin temel amacının, Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından seçilmesi olduğunu kaydeden Araslı, getirilmek istenen böyle bir sistemin dünyanın hiçbir ülkesinde olmadığını söyledi.
"BİZİM HALK OYUYLA ALIP VEREMEDİĞİMİZ YOK"
Araslı, CHP'nin halk oylamasına karşı bir alıp vereceğinin almadığını ifade ederek, "Biz seçim sandığını 2002'de görmüş değiliz. Sandığı halk önüne ilk koydurtmuş partiyiz, iktidarı da bir başka parti çoğunluk sağladığı sağladığında devredebilmiş bir partiyiz" dedi. Getirilmek istenen değişikliğin mevcut sistemi yozlaştıracağını belirten Araslı şöyle konuştu: "Peki Bakanlar Kurulunu niye halk seçmiyor. Niye Bakanlar Kurulunu halka seçtirtmiyorsunuz. Niye parlamento seçince içinize sindiriyorsunuz?"
AKP grubundan laf atılması üzerine Araslı, "Dinleyin de anlayın. Sizler neye ne itirazını yapacağınızı bilmiyorsunuz" dedi. Getirilmek istenen sistemle Cumhurbaşkanı'nın tarafsızlığını yitireceği endişesini dile getiren Araslı, "Sırf bir inat uğruna cumhurbaşkanlığı seçimini hukuki anlamda problemli hale getirdiniz ve buna devam ediyorsunuz. Size bu tarihi uyarıyı yapmakla görevli hissediyoruz. Bundan sonra kabahati sizindir" şeklinde konuştu.
"GÜÇ VE İKTİDAR BAŞBAKANI ÇILDIRTTI"
Anavatan Partisi adına konuşan Malatya Milletvekili Süleyman Sarıbaş, konuşmasına Ankara'da meydana gelen bombalı saldırıda ve Şırnak'ta mayın patlaması sonucu yaşamını yitirenlere başsağlığı dileyerek başladı. 19 Eylül'de terör konusunda TBMM'de görüşme yapmak için istedikleri zaman AKP grubunun Meclise gelmediğini söyleyen Sarıbaş, "Meclis'ten kaçma geleneğini Başbakan başlatmıştır. Sıkıştığınız noktada asker talep ederse veririz diyorsunuz. Başka işlere gelince asker bize bağlı diyorsunuz. Size bağlı kurum ne talep edecek niye siyasi iradeyi üstünüze alıp gerekeni yapmıyorsunuz" dedi.
AKP'nin Cumhurbaşkanı seçmek istemediğini ileri sürerek AKP'ye ağır eleştirilerde bulundu. Sarıbaş şöyle konuştu: "Başbakan kendi gücünü iktidarını koymak istedi. Başbakan bize gelseydi, belki Abdullah Gül'ü önerirdik. Güç ve kudret onu çıldırttı. CHP'ye gitmedi. Çünkü CHP'nin Abdüllatif Şener'in olacağını bildiği için gitmedi. O isme tahammül edemediği için gitmedi."
BAKANLARI DA HALK SEÇSİN
Sarıbaş, iade gereçelerine katılmadığını kaydederek, Bakanlar Kurulu'nu da halkın seçmesi gerektiğini ifade etti. Mevcut sistemin hırsızlık ürettiğini savunan Sarıbaş, "Bu düzen değişir diyorlar. Biz de onu söylüyoruz, bu düzen değişsin diyoruz. Yüce Divan'da hesap vereceksiniz. 23 Temmuz'a az kaldı. Bu hırsızlıkların hesabını vereceksiniz" şeklinde konuştu. Sarıbaş bu sırada kendisine laf atan AKP Samsun Milletvekili Ahmet Yeni'ye yönelik olarak "Ahmet bey, Erdoğan'ın tetikçisisin sen. Hiçbir şey üretmeden laf atıyorsun. Samsunlunun sana ihtiyacı yok, Erdoğan'ın sana ihtiyacı var" diye yanıt verdi.
"MAĞDUR VE MAĞRURUZ"
AKP adına konuşan Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün, muhalefet partileri tarafından, "AKP'nin Anayasa değişikliği konusunda samimi olmadığı, mağdurluk politikası izleyerek bunu seçimlerde kullanacağı eleştirisini hatırlatarak, "Bu süreçte AKP ve demokrasi mağdur edilmiştir. Bu bir realitedir, bizim mağdurları oynamaya gerek yok. AKP bu sürecin aynı zamanda mağrurudur" dedi.
İade gerekçeleri arasında temsil sorununa değindiğini belirten Üstün, CHP'nin de aldığı oya göre daha fazla bir temsil hakkının olduğuna işaret ederek Cumhurbaşkanı'nın da temsil sorunu olduğunu söyledi. Meclis'in süresini tamamladığı şeklindeki eleştirileri de Üstün şöyle yanıtladı:
"Eğer camdan bir köşkte oturuyorsanız başkasının bahçesine taş atmayın. Cumhurbaşkanı'nın da süresi 16 Mayıs'ta dolmuştur" şeklinde konuştu.
"CUMHURBAŞKANI KEHANETTE BULUNUYOR"
Vetoda gelecek dönemde Meclis'in siyasal yapısının değişeceği gerekçesinin de iade gerekçeleri arasında yer aldığını söyleyen Üstün, "İlk kez bir kehanette bulunarak, ilerki günleri söyleyerek önündeki bir kanunu veto etmek sayın Cumhurbaşkanı'na nasip olmuştur" diye konuştu. Üstün, iade gerekçeleri arasında Sezer'in kendisini tarafsız bir konumda gösterdiğini söyleyerek, "Acaba Cumhurbaşkanı tarafsız davranmış mıdır? Özel kalem müdürü, damadı nerden adaylar acaba?" dedi.
Cumhurbaşkanı Sezer'e yönelik eleştirilerini giderek ağırlaştıran Üstün, "Cumhurbaşkanı'nın af yetkisi var. Hiç düşüncesinden dolayı birini affettiğini gördünüz mü? Cumhurbaşkanı affettiği kişilerin tamamı jandarmayla polisle çatışmada öldürülmüşlerdir ya da yakalanmışlardır. Bu mu yansızlık?" dedi.
KANDOĞAN: "CUMHURBAŞKANI KİN VE NEFRET DOLU"
Şahsı adına söz alan Denizli Milletvekili Ümmet Kandoğan, Cumhurbaşkanı Sezer'in tarafsız olmadığını ileri sürerek Sezer'e yönelik ağır ithamlarda bulundu. Cumhurbaşkanı'nın Cuma sabah 8.30'da İzmir'e gittiğini söyleyen Kandoğan, iadenin ise 16.15'te açıklandığını belirterek "Arada 8 saatlik bir süre var. Cumhurbaşkanı İzmir'e gitmeden önce bunu inceleyip imzaladıysa 8 saat neredeydi bu?" dedi. Cumhurbaşkanı Sezer'in bunun hesabını vereceğini söyleyen Kandoğan, "Eğer hazır değildi ise İzmir'deki faaliyetleri kamuoyunun gözü önündeki Cumhurbaşkanı inceleyip geri mi gönderdi?" dedi.
İade gerekçeleri arasında "korku ve panik" olduğunu ileri süren Kandoğan, Ali Fuat Başgil'in Cumhurbaşkanı adaylığı sürecini anımsatarak, "Ali Fuat Başgil'in cumhurbaşkanlığının nasıl önlendiğini bu millet çok iyi biliyor. Sizin korkunuz ondan. Artık böyle oyunlar olmayacak Türkiye'de" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı'nın ulusun birliğini temsil etmesi gerektiğini söyleyen Kandoğan, elindeki bir gazetede yer alan fotoğrafı göstererek, "Halkın birliğini, milletin birliğini, 70 milyonu temsil ettiğini iddia eden bir Cumhurbaşkanı şu bakışlarındaki kin ve nefreti çok iyi tahlil edin. Bu resimde milletin birliğini ve beraberliğini sağlaması gereken Cumhurbaşkanı bu ülkenin başbakanına nasıl bakıyor?" dedi. Bu sözler üzerine CHP milletvekilleri yerlerinden kalkarak Kandoğan'a tepki gösterdiler. Kandoğan'ın kürsüden ayrılmasına karşın tartışmalar bitmedi.
AKP VE CHP MİLLETVEKİLLERİ YUMRUKLAŞTI
Ümmet Kandoğan'ın Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e yönelik eleştirileri gerginlik yarattı. CHP'li milletvekilleri Kandoğan'ın üzerine yürümeye çalışırken AKP'li vekiller de CHP'lilere doğru yürüdü. Milletvekilleri yumruklarla birbirlerine girdi. CHP Ordu Milletvekili İdris Sami Tandoğdu ile AKP Kilis Milletvekili Veli Kaya birbirlerine yumruk attı. AKP'li Alim Tunç araya girmeye çalışırken Tandoğdu'nun yumruğu yüzüne isabet etti. CHP İzmir Milletvekili Ali Rıza Bodur ise önce milletvekillerinin arasına girmeye çalıştı ancak o da yüzüne yumruk yedi. Bu arada Meclis TV yumruklaşma üzerine yayınını kesti. Milletvekillerinin birbirlerine küfür etmeyi sürdürdüğü duyuldu.
TOPUZ: "SÖZLER TUTANAKTAN ÇIKARILSIN"
CHP Grup Başkanvekili Ali Topuz, Kandoğan'ın Cumhurbaşkanı Sezer ile ilgili sözlerinin tutanaklardan çıkarılmasını ve Kandoğan'ın kürsüye gelerek özür dilemesini istedi. Topuz, "O zaman burada konuşan milletvekilinin suçu ve kabalığı Meclis'in ve başkanın siciline de geçecektir. Bu kirden kurtarmak hepimizin görevedir. Bu lekeyi Meclis'in üzerinden çekelim" dedi.
Oturumu yöneten TBMM Başkanvekili İsmail Alptekin ise, Kandoğan'ın kullandığı ifadelerin kesinlikle başkanlık tarafından kabul edilmediğini belirterek yaptığı uyarıların zabıtlarda olduğunu söyledi. AKP Grup Başkanvekili Eyüp Fatsa da, Kandoğan'ın tarzını kabul etmediklerini belirterek, "Sayın Cumhurbaşkanı'nın görüş ve düşüncelerini kabul edip etmemek ayrı bir konudur, bu makamı tartışmaya açmak çok farklı bir şeydir" dedi.
undefined