Andican'da ölü sayısı 500'ü bulabilir

TAŞKENT (İHA) - Çeşitli internet sitelerinde Özbekistan'ın Andican şehrinde yaşananlarla ilgili olarak yer alan haberlerde, olaylar sırasında ölenlerin sayısının 500 kişiye ulaşabileceği ileri sürüldü.

Internet sitelerinde yer alan haberlerde, ölenlerin yanı sıra çok sayıda kişinin de yaralandığı, pek çok Özbek vatandaşın Kırgızistan tarafına kaçtığı ve Özbek mültecilerin, Kırgızistan'ın Özbekistan sınırı yakınında toplandığı ifade edildi.

Merkezi Londra'da bulunan "Hizb-ut Tahrir Dini Örgütü" Basın Sözcüsü İmran Vahid, Andican olaylarında örgütün herhangi bir iştirakinin söz konusu olmadığını açıkladı. Açıklamada, örgütün silahlı yöntemlere başvurmadığı, Devlet Başkanı İslam Kerimov rejimini barışçıl yollarla devirmeyi planladığı kaydedildi.

Reklam
Reklam

Andicanlı ünlü sanatçı Şerali Curayev'in, Kırgızistan'ın Oş vilayetine giderek Vali Anvar Artikov ile, iki ülke sınırlarındaki son gelişmeleri değerlendirdiği ve bölgede istikrarın temin edilmesi için çaba sarf ettiği belirtildi. Kırgız makamların Özbekistan'a, sınır bölgelerde istikrarın temin edilmesi gerektiği yönünde çağrıda bulunduğu, Özbekistan'ın Kırgızistan ile olan sınır bölgelerinde de çeşitli saldırı olaylarının yaşandığı bildirildi.

Özbekistan Devlet Başkanı İslam Kerimov ise, Aksaray Köşkü'nde düzenlediği basın toplantısında, Andican'da yaşanan olaylar hakkında bir açıklama yaptı. Yapılan açıklamada, 12 Mayıs'ı 13 Mayıs'a bağlayan gece saat 00.30'da yaklaşık 30 kişiden oluşan silahlı bir grubun Devriye Koruma Polis Birlikleri Nöbetçi Bölümü'ne saldırarak 4 polis görevlisini öldürdüğü, buradan silah temin eden grubun saat 01.30'da şehirdeki 34 No'lu tugayın bulunduğu askeri bölüğe saldırdığı ve 5 askeri görevliyi öldürdüğü ifade edildi.

Grubun buradan aralarında otomatik tüfek, tabanca, 2 adet makineli tüfek, birkaç el bombasının bulunduğu ek silah ve bir "Zil-130" tipi kamyon ele geçirdiği belirtilen açıklamada, aynı grubun daha sonra bir cezaevine saldırarak hükümlülerin hemen hepsinin kaçmasını sağladığı, cezaevinde yaklaşık 600 hükümlünün bulunduğu belirtildi.

Reklam
Reklam

Cezaevinden hareket eden grubun sokak ve caddelerde havaya ateş ederek eylemlerine devam ettiği ve karşılaştığı tüm araçlara, kişilere saldırarak rehine aldığı kaydedildi. Kerimov, grubun Valilik binası, Milli Güvenlik Hizmeti İl Başkanlığı ve İl Emniyet Müdürlüğü olmak üzere 3 ayrı merkeze doğru hareket ettiğini, Valilik binasına kolaylıkla yerleştiğini, çünkü Özbekistan'da Cumhurbaşkanlığı Köşkü ile Bakanlar Kurulu binalarının dışındaki tüm binaların silahlı birliklerce korunmadığı ifade etti. Kerimov, Milli Güvenlik Hizmeti İl Başkanlığı ile Emniyet Müdürlüğü'ne saldıran grubun, buralarda silahlı tepkiyle karşılaştığını söyledi.

Silahlı grubun daha sonra Valilik binasında toplandığını ve mobil telefonlarla öncelikli olarak yakınlarını arayıp onlardan bina yakınına gelmelerini istediğini, böylece bina çevresinde kendileri için canlı bir koruma çemberinin oluşturulmasını sağladığını ifade eden Kerimov, önceleri hiçbir askeri ya da güvenlik biriminin binaya yaklaşmaması konusunda talimat verildiğini ve saat 18.00'a kadar binaya kimsenin yaklaştırılmadığını belirtti.

Reklam
Reklam

"MÜZAKERE YOLUNU TERCİH ETTİK" Sorunun çözülmesi için müzakere yolunun tercih edildiğini savunan Kerimov, silahlı grupla müzakere yapılması için tüm koşulların sağlandığını, bunun, hükümet adına İçişleri Bakanı Almatov ile Vali Begaliyev tarafından yürütüldüğünü söyledi. Kerimov, binayı ele geçiren grubun daha sonra Kırgızistan'ın Oş ve Celalabad bölgeleri ile Afganistan'da bulunan liderlerini aradığını, gelişmeler hakkında bilgi verdiğini ifade etti. Konuşmaların bant kayıtlarının bulunduğunu söyleyen Özbek lider, bunların soruşturma sırasında kullanılacağını ve olayların arkasında kimin bulunduğunu halka açıklayacaklarını söyledi.

Özbekistan Devlet Başkanı, grup liderleriyle temasa geçildiğini, binayı terk etmeleri için gerek ulaşım konusunda ve gerekse diğer şartların yerine getirileceği yönünde kendisine güvence verildiğini, grubun ise güvenlik birimleri tarafından göz altına alınan 6 kişinin serbest bırakılmasını talep ettiği ve bunun resmi makamlarca yerine getirilmesinin ardından, anayasal düzeni yıkmaya çalıştığı gerekçesiyle yargılanan, çeşitli cezaevlerinde bulunan kişilerin de serbest bırakılmalarının talep edildiğini, ama silahlı çatışmalar ve yeni terör olayları yaşanabileceği kuşkusuyla bu talebin reddedildiğini ifade etti. Kerimov, gruba, silahlarını bırakarak evlerine gitmeleri, bu takdirde kimseye dokunulmayacağı önerisinin de getirildiğini söyledi. Tüm eylemlerin yasalar çerçevesinde değerlendirileceği, grup tarafından ileri sürülen konuların dikkate alınacağı, taleplerinin yasal olması durumunda yerine getirileceği ve her şeyin yasalarla çözülmesinin doğru olacağı yönündeki görüşlerin gruba iletildiğini belirten Kerimov, bu önerilerin grup tarafından kabul edilmemesinin ardından, binanın kuşatılmasının ve sıkı bir çember altına alınmasının kararlaştırıldığını bildirdi.

Reklam
Reklam

Açıklamada, gelişmeler üzerine Valilik binasında bulunan grubun üçe ayrılarak kaçmaya çalıştığı, bazılarının kaçmayı başardığı ve kaçanların takip edildiği, ölü sayısı konusunda şimdilik kesin rakam verilemeyeceği belirtildi. Kerimov, ilk aldığı bilgilere göre, çıkan çatışmalar sonucunda yaklaşık 10 güvenlik görevlisinin öldüğünü, silahlı gruptan ise daha fazla sayıda kişinin öldürüldüğünü, ancak kesin rakamın belli olmadığını açıkladı. Kerimov, Andican'da olay çıkaranların öncelikli amaçlarından birinin, Kırgızistan'da yaşanan olayların burada da yaşanması için bir girişimde bulunmak olduğunu ifade etti. Afganistan örneğinden bilindiği gibi bir ülkede yaşanan istikrarsızlığın komşu ülkeye de mutlaka sızmasının mümkün olduğunu vurgulayan Kerimov, Andican'da olay çıkaran suç çetesinin "Hizb-ut Tahrir Dini Örgütü"nün bir kolu olduğunu ve Andican'da "Ekremiler" diye adlandırıldığını, amacının da anayasal düzeni yıkarak bölgede iktidara gelmek, İslam devleti, yani halifelik oluşturmak olduğunu savundu. Grubun 3-6 ay hazırlık gördüğünü ve güvenlik birimlerinin binalarına ulaşılması konusunda oluşturdukları plan çerçevesinde Andican halkının kendilerine destek olacağı görüşüyle hareket ettiklerini, Kırgızistan'da olduğu gibi daha sonra Taşkent'e doğru bu eylemleri yaymak istediklerini ifade eden Kerimov, ancak, Özbekistan'ın Kırgızistan'dan çok farklı bir ülke olduğunu belirtti. Kerimov, Kırgızistan'da yaşanan olayların temelinde, halk içinde iktidara karşı yıllardır biriken itirazlar, ülkedeki yolsuzluk, sosyal ve ekonomik koşulların yeterli düzeyde olmaması gibi nedenlerin bulunduğunu söyledi.

Reklam
Reklam

"EYLEMCİLER ARASINDA KOMŞU ÜLKELERDEN GELENLER DE VAR" Açıklamada, Andican'da yaşanan olayları gerçekleştiren eylemciler arasında komşu ülkelerden gelen kişilerin de bulunduğu, Andican olaylarının inceleneceği, bu olaylardan ders alındığı, olayların Özbekistan'a ve Özbek halkına yakışmayan bir gelişme olduğu belirtildi.

Güvenlik birimlerinin ateş etmesine kimin emir verdiği ve olayın ertesi günü Valilik binası önünde halkın neden yeniden toplandığı yönünde sorulan soru üzerine Kerimov, suç çetesi asker ve güvenlik görevlilerini öldürürken kimin ateş etme emri verdiği yönünde kimsenin soru sormadığını, sadece resmi makamların ne yaptığı yönünde sorular sorulduğunu, güvenlik birimlerinin ateş etmesi yönünde kendisinin talimat vermediğini söyledi. Kerimov, İçişleri Bakanı'nın liderliğinde kurulan kriz merkezinde kesinlikle çocuklara, yaşlılara ve kadınlara yönelik olarak fiziksel müdahalede bulunulmaması konusunda talimat verdiğini belirti.

Reklam
Reklam

Kerimov'un, güvenlik birimlerinin bugünkü durumu ve faaliyetleri konusunda yaptığı açıklamada, suç çetesinin saldırdığı merkezler önünde gerekli güvenlik önlemlerinin alınmadığı ve bunun için yetkili kişilerin cevap vereceği kaydedildi. İl Emniyet Müdürü'nün görevinden alınacağı ve yine bazı il ve şehir emniyet müdürlerinin de görevlerine son verileceği bildirildi.

Açıklamada, Andican'da görülen olayların tekrarlanmaması için gereken önlemlerin alınması gerektiği, bu yılın Haziran ayı içerisinde Taşkent'te İçişleri Bakanlığı, Milli Güvenlik Hizmeti ve diğer askeri birimlerin katılımıyla terörle mücadele konusunda geniş çaplı bir askeri tatbikatın yapılacağı, bu konuda 2 hafta önce karar alındığı ifade edildi.

Kerimov, ülkede kitlesel halk ayaklanmalarının başladığı yönündeki görüşlerin doğru olmadığını, ülkede istikrarın hakim olduğunu savundu.