Aşırı aktif mesane; hormonal, nörolojik, enfeksiyonel veya tümöral gibi herhangi bir patolojik durum olmadan mesanenin ani ve kontrolsüz kasılmalarıyla karakterize bir durum. Kontrol edilmesi güç sıkışma hissine genellikle gündüz ve gece sık idrara gitmenin eşlik ettiği, bazen de bu kontrolsüz kasılmalar nedeniyle hastanın idrarını tutamayarak kaçırdığı bir tablo olarak tarif ediliyor. Aşırı aktif mesane önemli bir sağlık problemi olmasa da iş ve sosyal hayatta ciddi zorluklar yaşatabiliyor. Öyle ki toplantıda veya seyahatte iken ya da sokakta dolaşırken gelebilen bu kontrolsüz idrar sıkışması sonucu hastalar sosyal ve iş hayatlarında güçlük yaşamamak için günlük faaliyetlerinde pek çok kısıtlamaya gitmek zorunda kalabiliyorlar.
Acıbadem Bakırköy Hastanesi Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Burak Özkan, kadınlarda daha sık olmak üzere her iki cinsiyette ve her yaş grubunda görülebilen aşırı aktif mesanenin dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen bir hastalık olduğunu belirterek, “Öyle ki aşırı aktif mesane için reçete edilen ilaçlar dünya genelinde hipertansiyon, diyabet ve antibiyotiklerden sonra 4. sırada yer alıyor. Ancak görülme sıklığı yüksek olduğu halde hastaların çoğunun bu tablonun aslında tedavi edilebildiğinden haberleri olmuyor. Oysa hekime zaman kaybetmeden başvurmak hem altta yatabilecek mesane ve prostat kanseri gibi çeşitli hastalıkların tanısının konmasını yardımcı oluyor hem de mevcut durumun tedavisinin sağlanması sayesinde hastaların yaşam kaliteleri artıyor” diyor.
Aşırı aktif mesanede en sık görülen ve ‘olmazsa olmaz’ denilen yakınma, çoğunlukla ani gelen ve ertelemekte güçlük yaşanan idrar sıkıştırması oluyor. Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Burak Özkan, hastanın ani ve kontrolsüz idrar sıkıştırması nedeniyle genellikle tuvalete koşma ihtiyacı duyduğunu belirterek, “Bunun haricinde gündüz 8-10 kez gibi sık idrara gitme, gece birden fazla idrar yapma şikâyeti de hastalarda görülebiliyor. En rahatsız edici ve kişiyi zor durumda bırakan semptom ise ani idrar sıkışıklığı ile birlikte gelişebilen idrar kaçırma oluyor” bilgisini veriyor.
Günümüzde aşırı aktif mesaneye yol açan faktörler henüz kesin olarak bilinmiyor. Aslında aşırı aktif mesane semptomlarına yol açabilecek başka hastalıklar da mevcut. Bunların arasında; nörolojik hastalıklar, diyabet, üreter veya mesane taşları, mesane tümörleri, üriner sistem enfeksiyonları, üriner sistemdeki yabancı cisimler erkeklerde prostat hastalıkları, idrar kanalı darlıkları veya kadınlarda pelvik organların sarkması gibi sorunlar yer alıyor. Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Burak Özkan, “Bizler hastaya aşırı aktif mesane tanısı koymadan önce altta yatan bu gibi durumların olmadığından emin olmak istiyoruz. Dolayısıyla ‘komşumda da var, doktora gitmeme gerek yok’ anlayışı doğru değil. Eğer bu tabloya yol açan ciddi bir hastalık varsa, sebebinin mutlaka bulunup tedavisinin yapılması gerekiyor” diyor.
Günümüzde uygun tedavi yollarıyla aşırı aktif mesane sorununa çözüm sağlanabiliyor ve kişinin hayat kalitesi artırılabiliyor. Hastanın yaşam tarzında değişiklik yapması tedavideki en önemli aşamayı oluşturuyor. Tedavi protokolünde; kişinin yaşı, eşlik eden diğer rahatsızlıkları, kullandığı ilaçlar ve yaşam koşulları gibi birçok faktör belirleyici oluyor. Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Burak Özkan, “Aşırı aktif mesanenin tedavisinde aslında çok geniş bir yelpazede seçenek mevcut olmakla beraber, hangisinin uygulanıp uygulanamayacağı hasta ve hekimin birlikte karar vereceği bir durumdur. Davranışsal tedaviler, ilaç tedavileri veya minimal invaziv girişimler günümüzde uygulanması mümkün olan tedavi seçenekleri arasında yer alıyor” diyor.
Aşırı baharatlı yiyeceklerden, gazlı içeceklerden ve kafein içeren çay ile kahveden kaçının