ANKARA(ANKA) – Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Fransa'nın NATO askeri kanadına geri dönme talebinin çoğu NATO üyesi tarafından olumlu karşılandığını belirterek, "Hukuki boyutu var, siyasi boyutu var, ama siyasi boyutu daha önde doğrusu. Bununla ilgili biz de değerlendirmelerimizi yapıyoruz. Burada önemli olan NATO ittifakının güçlü olmasıdır" dedi.
Ali Babacan, Münih'te düzenlenen güvenlik konferansına katılmak üzere Almanya'ya hareketinden önce Esenboğa Havaalanında düzenlediği basın toplantısında konferansa ilişkin bilgi verdi ve güncel konuları değerlendirdi.
NALBANDYAN İLE GÖRÜŞME
Son olarak Davos'ta görüştüğü, Ermenistan Dışişleri Bakanı Edward Nalbandyan ile Münih'de de biraraya geleceğini anlatan Babacan, sorular üzerine de Fransa'nın NATO'nın askeri kanadına geri dönme isteğini geçen yılda yapılan NATO zirvesinde Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy tarafından ilan edildiğini anımsattı.
"FRANSA'NIN DÖNÜŞÜ BAŞKA ÜLKELERİN DÖNÜŞLERİNE BENZEMİYOR"
Fransa'nın talebinin birçok NATO üyesi ülke tarafından olumlu karşılandığını da kaydeden Babacan, "Fransa'nın dönüşü başka ülkelerin dönüşlerine pek benzemiyor. Oldukça kendi özellikleri var" dedi. Babacan şöyle devam etti: "Fransa, bazı NATO operasyonlarında zaten yer alıyor. Örneğin, Afganistan. Dolayısıyla bu NATO içerisinde şu anda görüşülen bir konudur. Hukuki boyutu var, siyasi boyutu var, ama siyasi boyutu daha önde doğrusu. Bununla ilgili biz de değerlendirmelerimizi yapıyoruz. Burada önemli olan NATO ittifakının güçlü olmasıdır. Fransa'nın almış olduğu bu kararın nasıl uygulanacağı, modaliteleri, herhalde önümüzdeki dönemde görüşülecek."
Böyle bir kararın onaylanması gerekip gerekmediği gibi konulara ilişkin hukuki değerlendirmelerin NATO içerisinde yapıldığını da kaydeden Babacan, Türkiye'nin tutumu ile ilgili bir soruya "Biz değerlendiriyoruz şu anda. Önemli olan bunun ne zaman nasıl gerçekleşeceği ve modaliteleri, Bunun üzerinde çalışıyoruz" karşılığını verdi.
SOMALİ'YE BİR FİRKATEYN GÖNDERİLECEK
Babacan, diğer bir sorunun karşısında Somali açıklarındaki "deniz haydutluğu" konusunda aylarca uluslar arası toplumun bir arayışı olduğunu belirterek bu sorunla mücadele için üç ayrı tür girişimin olduğunu anlattı.
Çeşitli ülkelerin münferit girişimlerinin yanısıra AB'nin de bir toplu girişimi olduğunu kaydeden Babacan, son olarak da BM'nin çerçevesinde çok daha geniş katılımlı bir deniz gücünün oluşturulması girişiminin de bulunduğunu belirterek Türkiye'nin de BM seçeneğini tercih ettiğini, bu güçte Türk gemilerinin de yer alabileceğini düşündüklerini söyledi.
Bununla ilgili olarak New York'ta bir temas grubunun oluşturdurulduğunu anımsatan Babacan, Türkiye'nin bu temas grubunun üyesi olarak da çalışmalara katıldığını kaydetti.
Yurt dışına gemi gönderilebilmesi amacıyla TBMM'ye bir tezkere sevkedildiğine işaret eden Babacan, "Türkiye'nin oldukça çok sayıda ülkenin katılacağı bir deniz gücü içerisinde yer alacağı bir çalışma olacağını" da belirtirken, "Somali'de siyasi tablo son derece kaygı vericidir. Ciddi bir otorite boşluğu var. O da Somali açıklarındaki deniz güvenliği ile ilgili ciddi sorunlar oluşturmaktadır" dedi.
Babacan, bu konuda nihai kararın TBMM'ye ait olduğu vurguladığı açıklamalarında Somali'ye "İlk etapta bir gemi, bir firkateyn" gönderileceğini de söyledi.
"TÜRKİYE ÜZERİNE ALMADI"
Abu Dhabi'deki Arap Dışişleri Bakanları toplantısında Ortadoğu süreci ile ilgili olarak Arap olmayan ülkelere bir tavır konulduğuna dikkat çekilmesi üzeri Babacan, şunları söyledi: "Doğrusu biz böyle bir söylemi üzerimize almamız mümkün değil çünkü son birkaç haftada Arap ülkelerinde ne oluyor? Türkiye ile ilgili algılaması nasıl? Türkiye'nin bölgedeki liderliği, bölgedeki etkinliği nasıl değerlendiriliyor? Bunlara şöyle bir bakacak olursak bu tür söylemleri üzerimize almanın ne kadar yersiz olduğunu görecekseniz. Üzerine alması gereken başka ülkeler olabilir. Dolayısıyla bu konularda yersiz korkulara, yersiz endişelere gerek yok. Türkiye'nin ortaya koyduğu dış politika çizgisi bölgemizde, tüm Arap ülkelerinde taktir edilmektedir."