Ankara Garı Patlaması Sanıkları Birbirine Girdi

Ankara Garı önünde gerçekleştirilen bombalı terör saldırısına ilişkin açılan davada esas hakkında mütalaaya karşı savunma yapan sanıklar birbirine girdi. Sanık Yakup Karaoğlu, söz konusu saldırıyla bir alakasının olmadığını, canlı bombaları Ankara’ya getiren ve 14 Kasım 2015’de Gaziantep’de polisin baskını sırasında kendini patlatan Halil İbrahim Durgun ile husumetli olduğunu öne sürdü. Araya giren Durgun’un eşi Esin Altıntuğ ise Bizim hayatımızı mahfeden bu adamdır. Söyledikleri her şey yalan. Bu adam Suriye’deki insanlara yardım ediyordu, evini açıyordu" dedi.Ankara Garı önünde 10 Ekim 2015’te gerçekleştirilen, 100 kişinin hayatını kaybetmesi, yüzlerce kişinin ise yaralanmasıyla sonuçlanan bombalı terör saldırısına ilişkin 36 sanık hakkında açılan davanın görülmesine devam edildi. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi Kampüsündeki duruşma salonunda görülen davaya tutuklu sanıklar, taraf avukatları ve müştekiler katıldı. Bazı CHP’li ve HDP’li milletvekilleri de duruşmayı takip etti. Davanın bugünkü celsesinde sanıkların esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmaları alındı. "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 15 yıla kadar hapsi istenen tutuklu sanık Yakup Karaoğlu, DEAŞ terör örgütü mensubu olmadığını, söz konusu bombalı saldırıyla da bir ilişkisinin bulunmadığını savundu. Canlı bombaları Ankara’ya getiren ve 14 Kasım 2015’de Gaziantep’de polisin baskını sırasında kendini patlatan Halil İbrahim Durgun ile husumetli olduğunu öne süren Karaoğlu, "Husumetim olan Halil İbrahim Durgun ile ben nasıl ilişkide olabilirim" dedi."Eşimi bu işlere zorla bu soktu"Bu sözler üzerine ayağa kalkan Durgun’un eşi ve davanın sanıklarından olan Esin Altıntuğ, "Yalan söylüyor hakim bey" diye bağırdı. Mahkeme Başkanı Selfet Giray’ın söz hakkı verdiği Altıntuğ, "Eşim Halil Durgun’u firar ettiği gece Yakup Karaoğlu kaçırdı. Eşimi bu işlere zorla bu soktu. Evimize yabancı misafirler geliyordu. Eşimi zorla derse götüren kendisiydi. Nasıl böyle yalan söylüyorsun" diye konuştu."Bizim hayatımızı mahfeden bu adamdır"Yakup Karaoğlu’nun eşini kaçırarak bir stüdyo evine yerleştirdiğini, daha sonra eşinin başka illere de kaçmasına aracılık ettiğini kaydeden Altıntuğ, "Bizim hayatımızı mahfeden bu adamdır. Söyledikleri her şey yalan. Bu adam Suriye’deki insanlara yardım ediyordu, evini açıyordu. Benim evime de getirmeye çalışıyordu ama ben izin vermiyordum" ifadelerini kullandı."Ben size katılmak istemiyorum, sizden nefret ediyorum"Altıntuğ’un iddiaları üzerine söz alan Karaoğlu, evine yabancı kimsenin gelmediğini öne sürerek, "Kimmiş sakladıklarım adlarını söyle" dedi. Altıntuğ ise "Nereden bileyim ben isimlerini. Ben size katılmak istemiyorum, sizden nefret ediyorum. Eşimi zorla derse götürdüğünü anlatsana. Resul Demir ve Halil İbrahim Alçay da ara sıra evimize gelirdi. Eşleri de bizim eve gelirdi. Bunlar toplantı yapardı. Eşime bizim evimizde toplantı yapılmasını istemediğimi söyleyince bizim eve gelmemeye başladılar" şeklinde konuştu."Suriye’de kocası ölen kadınlar evinde kalıyordu"Mahkeme Başkanı Giray’ın toplantılarda ne konuşulduğunu sorması üzerine Altıntuğ, şunları kaydetti:"Dini toplantıydı, beyinlerini yıkamaktı. Eşim bunlarla ne kadar gezdiyse o kadar değişti. Dersi bazen Yakup Karaoğlu yapıyordu, bazen eşim yapıyordu. Haremlik selamlık uyguluyorlardı. Suriye’de kocaları ölen kadınlar Yakup Karaoğlu’nun evinde kalıyordu.""Kocası Suriye’de silahlı eğitim aldı, ben mi ona ders vereceğim?"Yakup Karaoğlu ise "Burada çıkan manzara benim Halil İbrahim Durgun ile aramdaki husumeti tescilleyen bir durum oldu. Halil İbrahim Durgun’un evinde toplantı yapmadım. Benim DEAŞ ile hiçbir ilişkim yok. Esin Altıntuğ’un söylediklerinin hiçbirine katılmıyorum. Kocası Suriye’de silahlı eğitim almış. Ben mi ona ders vereceğim?" karşılığını verdi.Davaya, sanık savunmaları ile devam ediliyor.