ANKARA(ANKA) -Bu gizlilik ilkesinin ihlalidir ve Anayasa'ya usuli olarak aykırılık tesbit edilmiştir" gerekçesinin de alınabileceği öne sürülüyor.
Ankara siyasette haftaya, yerel seçimlerin erkene alınmasına ilişkin Anayasa değişikliğinin referandum eşiğine takılmasıyla adeta toz duman girdi. Erken yerel seçim oylamasında eksik çıkan 7 oyun peşine daha sonuçların dumanı üstündeyken düşen AKP yönetimi ertesi gün oy vermeyen milletvekillerine ağır eleştiriler yöneltti.
-ARINÇ: OY VERMEYENLER SİYASİ HAYATA VEDA ETMEK ZORUNDA KALABİLİR-
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, mahalli seçimlerin Meclis'te oylanmasında verilen firelerle ilgili değerlendirmesinde; bir parti genel başkanının sözünün çiğnenemeyeceğini belirtti. Bülent Arınç, milletvekillerini "Bir partinin prestiji var. MHP'de olsa AK Parti'de olsa gücü var. Bir genel başkan 'Bu teklif benimdir' dedikten sonra milletvekili başka düşünce sergilemez. Gösterirse yanlış olur. O kadar büyük bir yanlış olur ki, sonunda siyasi hayata veda etmek zorunda bile kalabilir" diye uyardı. MHP milletvekillerinin de parti söz verdiği halde oy kullanmamış olabileceğini öne sürerken muhalefet partileri Meclis'in iradesine saygı gösterilmesini istedi. MHP Lideri Bahçeli "Oyumuzun arkasındayız, referandum doğru olmaz" görüşünü savundu, CHP Lideri Kılıçdaroğlu ise "Meclis'in kararına herkes saygı göstermeli" dedi.
Cumhurbaşkanlığı'nın erken yerel seçimlerin 27 Ekim 2013'te yapılmasına ilişkin Anayasa değişikliğini referanduma götürmeyeceği, TBMM'ye iade edeceğine ilişkin görüş ve beklentiler Ankara kulislerinde ağırlık kazandı. Ancak bu kez de "Cumhurbaşkanı yasayı hangi gerekçeye dayanarak TBMM'ye iade edecek. Çünkü usul açısından Anayasa'ya aykırı bir nokta yok gibi görünüyor" tartışması yapıldı. Hafta sonu Ankara kulislerinde "Oylama sırasında Başbakan ve bazı bakanlar vekâleten oy kullandı. Bir kişinin vekâleten oy kullanması, oy kullandığı kişinin oyunu bildiği anlamına gelir. Bu nedenle oylamada Anayasa uyarınca uyulması gereken "gizlilik' ilkesi ihlal edilmiş oldu. Bu nedenle de oylama usulen Anayasa'ya aykırıdır. Cumhurbaşkanı Gül bu gerekçeyi öne sürüp değişikliği Meclis'e gönderebilir" iddiası ortaya atıldı.
-ARINÇ BAŞBAKAN ERDOĞAN YERİNE OY KULLANMIŞ-
TBMM Tutanaklarında 12 Ekim'deki Anayasa değişikliği oylamasında vekâleten oy kullananlar şöyle yer aldı:
"Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yerine Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın yerine Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın yerine Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç'ın yerine Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'nun yerine Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'in yerine Millî Eğitim Bakanı Ömer Dinçer vekâleten oy kullanacaklardır."
Anayasa'nın değiştirilmesi, seçimlere ve halkoylamasına katılmayı düzenleyen 175'inci maddesi Anayasanın değiştirilmesi hakkındaki tekliflerin Genel Kurulda iki defa görüşüleceğine, değiştirme teklifinin kabulünün Meclisin üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun "gizli oyuyla" mümkün olacağına hükmediyor.
-HASİP KAPLAN: ANAYASA GİZLİ OYLAMALARINDA VEKÂLET OLMAZ-
BDP'nin hukukçu kökenli Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan da erken seçimlerin akıbetine ilişkin açıklamasında, "Mecliste anayasa oylama şokundan doğru dersler çıkarılmalı, "gizli oylama' neden nasıl yapılır, anayasa/içtüzükte açık hüküm yok. Anayasa gizli oylamalarında vekâlet olmaz, bakanların yerine bir başka bakan vekâleten oy kullandığı zaman gizlilik kalkar. Anayasa oylamasında "gizli oy' kişiye münhasır, vicdani gizli, mahrem bir haktır, bu ihlal edildiğinde gizlilik kalkar, vekâlet oy kural ihlali" dedi.