Yakalanan şüphelinin polis değil finansçı olduğu ortaya çıktı.
Edinilen bilgiye göre, saat 23.40 sıralarında alkol almak için bir bayiye giden A.Ş., kendisinin polis olduğunu ve bu durumdan dolayı alkol almasında bir problem olmayacağını söyledi. İş yeri sahibi Özcan Koyuncu’dan hayır cevabını alan A.Ş., bayi içerisinde taşkınlık çıkardı. Bayinin dışına çıkartılan A.Ş., daha sonra yanında bir kadın ile tekrar geldi. Belindeki ruhsatsız silahı çıkaran A.Ş., Koyuncu’ya silahını doğrulttu. Koyuncu’nun başına silah ile vuran ve darp eden A.Ş., olay yerinden yanındaki kadın ile uzaklaştı. İhbar üzerine olay yerine giden Çankaya İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, şüphelileri yakalamak için çalışma başlattı. Kamera görüntülerinden şüphelilerin olay yerine yakın bir otelde konakladıkları tespit edildi. A.Ş. ve olaya karışan M.T. adlı kadın, otelde kıskıvrak yakalandı.
Öte yandan kendisini polis olarak tanıtan A.Ş.’nin finans uzmanı olduğu ortaya çıkarken, ikametgahının da Trabzon’da olduğu belirlendi. Polis merkezine götürülen şüpheliler hakkında "kasten yaralama, tehdit, ateşli silahlar ve bıçaklar kullanma" suçlarından işlem başlatıldı.
İş yeri sahibi Özcan Koyuncu, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine yaptığı açıklamada, bayide çalışan personelin şüphelilere söz konusu saatte ‘Alkol satışı yapılamaz’ dediğini söyledi. O sırada şüphelilere kendisinin de alkol satış yasağının olduğunu belirten Koyuncu, “Kendisine polislerin bizi uyardığını söyledim. Hala ısrar edince de 1 milyon liraya kadar cezaya çarptırılabileceğimizi söyledim. Bana hakaret etmeye başlayınca içeriye de zarar vermesin diye kucaklayarak dışarıya çıkardım. Dışarıda da arkadaşları vardı. Onlarla da konuştum. Bu kez de onlar bana saldırdı. Boynumdan sıkarak beni içeriye itti. Polise haber verdim. O sırada saldırgan kişi bize silahla saldırdı. Bize ateş etmeye çalıştı. Silahı kafama doğrulttu. Dışarıda kavgayı ayıran bir kişiye daha silah doğrultmuş” dedi.
Şüpheliyi uyardığını dile getiren Koyuncu, silahla vurulmasına ramak kaldığını söyleyerek, “Alkollü olduğunu görünce uyardım. Çocuklarımın olduğunu söyleyip, özür diledim. Ona haklı olduğunu söylemeseydim beni vurmuştu. Defalarca aynı sorunu yaşadım. Hakaretler ve küfürler duyuyoruz. O an aklımdan iki çocuğum geçti. Çocuklarım daha küçük. Ölseydim onlar ne yapacaktı. Davacıyız. Mahkeme süreci devam ediyor. Elimizden geleni de yapacağız” dedi.