ANKARA (İHA) - Türkiye, devletleşme yolunda adımlar attığına inandığı Irak Kürdistan Demokratik Partisi'ne karşı ciddi yaptırımlar uygulamaya başladı. Irak Kürdistan Demokratik Partisi lideri Mesut Barzani'nin Washington'daki muhalefet toplantısına Türkiye üzerinden gitmesine izin vermeyen Ankara, onun yerine gönderilen Neçirvan Barzani'ye de onay vermedi. Neçirvan Barzani, Suriye üzerinden ABD'ye gitmek zorunda kaldı. Ankara'nın, 1992 yılında Barzani'ye verdiği kırmızı pasaportun kullanılmasına da izin vermediği belirtiliyor.
Irak'a yönelik olası bir müdahale tartışmalarının yoğunlaşmasıyla Ankara, özellikle Kuzey Irak'taki gelişmeleri yakın takibe aldı. Saddam'ın devrilmesinden sonra Irak'ta bir Kürt devleti kurulacağı endişesini taşıyan Türkiye, bağımsız devlet yönünde ciddi adımlar attığına inandığı Mesut Barzani liderliğindeki Irak Kürdistan Demokratik Partisi'ne karşı ciddi yaptırımlar uygulamaya başladı. Edinilen bilgilere göre, Ankara'nın IKDP'ye yönelik yaptırımları şöyle:
- Mesut Barzani'ye 1992 yılında verilen Türk diplomatik pasaportunun kullanılmasına izin verilmiyor. Barzani'nin pasaportunun kullanım süresi bittiğinde Ankara süreyi uzatmadı.
- Mesut Barzani, geçen mayıs ayında Avrupa'ya gitmek istediğinde Habur'dan girişine izin verilmedi. Barzani o tarihte Suriye üzerinden gitmek zorunda kaldı.
- Washington'da yapılan Irak muhalefeti toplantısına Mesut Barzani katılamadı. Çünkü yine Türkiye'ye girişine izin verilmedi. Ankara, Neçirvan Barzani'nin de Ankara üzerinden ABD'ye uçmasına izin vermedi.
- Barzani'nin yerine gönderilen Neçirvan Barzani de aynı uygulamayla karşılaştı. Neçirvan Barzani de Suriye üzerinden Washington'a gitti.
- IKDP'nin en önemli gelir kaynağı olan Habur Kapısı gelirleri, mazot ticareti durdurulduğu için kesildi.
IKDP'nin Türk bankaları üzerinden yaptığı para transferinin de durdurulduğu, hatta milyonlarca dolarına el konulduğu ileri sürülüyor.
IKDP'nin devletleşme yönündeki faaliyetleri istihbarat birimlerince hazırlanan raporlara da yansıdı ve bu raporlar son yapılan Milli Güvenlik Kurulu toplantısında da değerlendirildi. Raporda, Kuzey Irak'daki Kürt grupların her ne kadar "Bağımsız bir devlet istemiyoruz" deseler de Saddam sonrası amaçlarının devletleşme olduğuna dikkat çekiliyor. Bu yöndeki ilk adımın da bütün grupları bir araya getirecek bir federasyon olacağı vurgulanıyor.
Raporda, KDP'nin bütün yazışmalarında kürdistan ibaresinin kullanıldığına dikkat çekilerek, bölgedeki tüm yerleşim birimlerinin bayrak ve sembollerle donatıldığı ifade ediliyor. Aynı raporda, KDP'nin kartpostal bile bastırdığı bilgisine yer veriliyor.
Kürt grupların bölgedeki PKK kamplarına lojistik destek sağladıkları da belirtilen raporda, PKK'nın Kuzey Irak'ta kurduğu yeni partinin üçüncü bir güç olma yolunda hızla ilerlediği vurgulanıyor. Raporun son bölümünde, Türkiye'nin devletleşme yönündeki girişimlere kesinlikle müsamaha göstermeyeceği belirtilerek, "Böyle bir olasılık Türkiye açısından tehdit unsuru olmaya devam ediyor" ifadesine yer veriliyor.