Ankara’da yaşayan bir çocuk annesi 28 yaşındaki Rabia Demir’e 2 yıl önce glomus tümörü tanısı konuldu. Tedavisi için İstanbul ve Ankara gibi illerde birçok doktorla iletişime giren Demir, tümör ameliyatının yaklaşık 20 saat süreceği, çenenin kırılacağı, sesin zarar göreceği, felç olma riskinin yüksek olacağı gibi cevaplar almasından dolayı ameliyatları reddederek 2 yıl boyunca korku içinde yaşamını sürdürdü. Demir, 2 yılın sonunda yaşam kalitesini etkilemesi beklenen tümörden kurtulmak için Lokman Hekim Van Hastanesine gelme kararı aldı.
Burada 200’ün üzerinde glomus ameliyatı yaparak adından söz ettiren Kalp ve Damar Cerrahisi Prof. Dr. Halil Başel tarafından tetkikleri yapıldı. Yapılan tetkikler sonucunda Demir’in kafa kaidesinin tabanına yerleşen ‘glomus vagale’ denilen tümörünün ameliyatla alınması kararına varıldı. Prof. Dr. Başel, 4-5 ekiple 20 saat sürecek denilen ameliyatı, tek ekiple 28 dakikada başarılı bir operasyonla tamamladı. Ameliyatın ardından Demir’in hiçbir komplikasyon yaşanmadan sağlığına kavuşması ise ailesini sevince boğdu.
Lokman Hekim Van Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Prof. Dr. Halil Başel, kafa kaidesinin tabanına yerleşen riskli tümörü tek kişilik ekiple yapılan operasyonda, kısa sürede aldıklarını belirtti. Hastasının uzunca bir süredir glomus tümörüyle ilgili bir rahatsızlığının olduğunu ifade eden Prof. Dr. Başel, “Türkiye’de birçok merkeze gidip muayene olmuş. Bu tümör bizim bildiğimiz ‘glomus karotikum’ değil de ‘glomus vagale’ dediğimiz kafa kaidesinin tabanına yerleşen büyükçe bir tümördü. Bu tümörü çıkarmanın birçok riskleri de var ama kalmasının riskleri daha yüksektir. Hastamızın yaptığı görüşme sonuçlarında birçok yerden kendisine ciddi komplikasyonlardan, 20 saat süren ameliyatlar, 4-5 ekibin yapacağı bir ameliyattan bahsetmişler. Açıkçası vücudun birçok sinirinin buradan geçmesi sebebiyle ameliyat çok zor ve herkesin yapabileceği bir ameliyat değil. Bizler çok sayıda glomus tümörü ameliyatı yaptığımız için bir özgüven ve kendi geliştirdiğimiz teknikler var. Bu yöntemleri kullanarak ameliyatı çok kısa bir sürede ve tek ekiple yaptık” dedi.
Glomus tümörü ameliyatlarının dünyada en çok Van’da yapıldığına dikkat çeken Başel, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’nin her yerinde bize hasta geliyor. Ameliyat sonuçlarımız da çok iyidir. Rabia hastamızın da ameliyatı yarım saat sürdü, hiçbir komplikasyon gelişmedi ve yarın da taburcu olacak. İki gün önce ameliyat oldu 4. gününde de taburcu oluyor.”
İki yıl önce boynunda glomus tümörü olduğunu öğrendiğini dile getiren Rabia Demir isimli hasta ise, “Tümör riskli bir bölgede olduğu için daha sonra ciddi komplikasyonlara yol açacağını söylediler. Kafa kaideme, oradan geçen birçok sinire yakın ve şah damarın dalında içeri bir bölgede olduğu için ameliyatın çok riskli olduğunu söylediler. Birçok yere doktora gittim. Ameliyat olma kararı aldım ama vazgeçtim. Hatta buraya gelmeden önce de 18 hekimle Ankara’da bir hastanede ameliyat olacaktım. Dr. Halil Başel ile görüştüm, kendisine sonuçlarımı gönderdim. Hocamızın ilgisi çok hoşuma gitti. Aileme, burada ameliyat olmaktan vazgeçtim. Van’a gideceğim dedim. Bende sağlık sektöründe çalışıyorum. Duyan herkes, ‘Ankara ve İstanbul varken neden Van’a gidiyorsun’ dedi. Çevremdeki herkesten bu şekilde tepki aldım. Van için o kadar ikna oldum ki, öleceğimi de bilsem gidip Van’da ameliyat olacağım dedim. Dr. Halil Başel çok kısa bir sürede ameliyatımı gerçekleştirdi. En büyük komplikasyon ses telimdi, ama Allah’a şükür konuşabiliyorum. Çok iyiyim kendimi çok iyi hissediyorum, şu an hiçbir problemim yok. Hocama çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Hasta Rabia Demir’in amcası din görevlisi Osman Demir de, şu ana kadar birçok merkeze gittiklerini ve kendi dalında çok popüler doktorlarla görüşmelerine rağmen hiçbir doktorun Prof. Dr. Halil Başel kadar kendilerine güven vermediğini söyledi. Gittikleri yerlerde; doktorların 4-5 ekiple ameliyatı gerçekleştireceği, ameliyatın da saatler alacağı, ameliyattan sonra büyük ihtimalle sesini kaybedeceği, yutma problemi, felç riskinin olacağı, hatta masada bile kalabileceği gibi cevaplar aldıklarını ifade eden Demir, “Hastamız, ‘tümör bana şu anlık zarar vermiyorsa çocuğumla biraz vakit geçireyim’ diye ameliyat olmayı erteledi. Hiç kimse Dr. Halil Başel gibi güven vermedi. Dr. Halil Başel, 20 saat denilen ameliyatı 28 dakika gibi kısa sürede yaptı ve tehlikeli bölgede olan tümörü çıkardı” şeklinde konuştu.