Ankara'nın hem okuyan hem çalışan çiçekçi çocukları

Yeni eğitim-öğretim yılının başlaması ile kimi öğrenciler okul çıkışı derslerine yoğunlaşacak, kimileri işyerlerinin ve sokakların yolunu tutacak. Ankara'dan Sinan Onuş çiçek satarak aile bütçesine katkıda bulunan iki çocuğa hayattan beklentilerini sordu.

Sinan Onuş

Ankara

Uzun yaz tatilinin ardından yaklaşık 18 milyon öğrenci ve 900 bin öğretmen bugün yeni eğitim-öğretim yılına başladı.

Önceki yıllarda olduğu gibi kimi öğrenciler okul çıkışı derslerine yoğunlaşırken kimileri yine aile bütçesine katkı yapmak için işyerlerinin ve sokakların yolunu tutacak.

6. sınıf öğrencisi 12 yaşındaki Şahin ve 5. sınıf öğrencisi 11 yaşındaki Berfin de, hem okuyan hem de Ankara Konur Sokak'tan geçenlere ellerindeki çiçekleri satmaya çalışan çocuklardan sadece ikisi.

Şahin, beş kardeşin en küçüğü. Berfin ise üç kardeşin ablası.

Reklam
Reklam

'Günde 30-35 lira'Şahin ve Berfin, kendileri gibi en az dört arkadaşıyla, ellerinde şeffaf naylona sarılmış tek gül dalı, Konur Sokak'ın bir ucundan öbür ucunu sürekli turluyorlar. Özellikle çiftlere uzatıyorlar çiçeklerini. Kimileri onların yüzlerine bakmadan geçip giderken, kimileri de sohbet edip çiçekleri satın alıyor.

Şahin, günlük kazançlarının 30-35 lira arasında değiştiğini söylüyor. Müşterileri ağırlık olarak "sevgililer".

Bu sırada Berfin söze karışıyor, "Yaşlılar da alıyor. Çiçeğin tanesini 5 TL'ye satıyoruz ama yaşlılar çoğu zaman 10 lira veriyor" diyor.

Bazen dükkan sahipleri müşterileri rahatsız ettikleri gerekçesiyle kızıyormuş onlara.

Şahin, "Bir kere garsonun biri beni dövdü ama koruyucu abilerim de sonra onu dövdü" diyor.

Tatil günlerinde öğleden sonra 15.00'te başlayan mesaileri gece yarısına kadar sürüyor. Şahin ve Berfin, okul günleri sadece hafta sonları satış yaptıklarını, bazı arkadaşlarının ise okul çıkışında da çalıştığını aktarıyor.

Biri savcı, diğeri avukat olmak istiyor

Reklam
Reklam

İki çocuk da, Ankara'nın en yoksul semtlerinden olan ve sık sık asayiş olaylarıyla gündeme gelen Yenidoğan'da oturuyor.

Şahin, maddi durumları iyi olmadığı için çalışmak zorunda olduklarını söylüyor.

Berfin'in babası ise bir ay önce cezaevine girmiş. İki yıl hapis yatacak. Bu nedenle de çalışmaya başlamış Berfin. Yaşadıklarını şöyle anlatıyor:

"Babam, bir çay ocağı açmıştı ama bazı borçları nedeniyle cezaevine girdi. Kendi evimiz vardı, satıp kiraya çıkmak zorunda kaldık. Çay ocağını garsonlar işletiyor ve bize para getiriyorlar ama yetmiyor. Bu nedenle annem çalışmama kızmıyor. Çalışmak ve evime para götürmek zorundayım.”

Şahin, büyüyünce avukat olmak istiyor.

Berfin ise "Savcı olacağım ve babam gibi suçsuz yere hapis yatanları kurtaracağım" diyor.

Yoksulların yarıya yakını çocukTürkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) yayımladığı "İstatistiklerle Çocuk 2014” raporuna göre, Türkiye'de nüfusun yüzde 29,4'ü çocuk.

Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması'nın 2013 yılı verilerine göre ise Türkiye'de yaklaşık 16 milyon 706 bin yoksul fert bulunuyor. Yoksul çocukların yoksul fertler içindeki oranı ise yüzde 44,3.

Reklam
Reklam

Türkiye'de 1994, 1999, 2006 ve 2012 yıllarında TÜİK tarafından çocuk istihdamı anketleri yapıldı.

6-17 yaş grubunda ekonomik faaliyetlerde çalıştığı belirlenen çocuk sayısı 1994 yılında 2 milyon 269 binken, bu sayı 1999 yılında bir milyon 630 bine, 2006 yılında ise 890 bine geriledi.

2012 yılında ise bu rakam 893 bine çıktı ve çalışan çocuk sayısındaki azalma eğilimi durdu.