Ankesörlü Telefon Aracılığıyla Sohbet Günü Ve Yeri Belirleniyor

15 Temmuz darbe girişimi soruşturması kapsamında aralarında dönemin Gaziantep 5. Zırhlı Tugay Komutanı eski Tuğgeneral Murat Soysal’ın da bulunduğu sanıklar 3. kez hakim karşısına çıktı. Gaziantep 8. Ağır Ceza Mahkemesinde "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" ile "terör örgütü üyeliği’ suçlarından yargılanan 18’i tutuklu 36 sanık hakkında savcı esas hakkında mütalaasını verdi.Gaziantep’te gerçekleştirilen 3. davada, Astsubay Hamit Bilgin, hakkında Rafet K. isimli itirafçının cemaatin sohbet ve görüşmelerine gittiği iddiasıyla ilgili savunma yaptı. Bilgin, "Rafet isimli şahsı tanımıyorum. Benim özel kuvvetlerde çalıştığımı söylemiş. Ben kara kuvvetlerinde çalıştım. Etkin pişmanlıktan yararlanmak için bana iftira atıyorlar" diyerek kendisini savundu. Şaban B. adlı diğer bir şahsın da söz konusu cemaat evlerinde Hamit Bilgin ile beraber kaldığını iddialarına da cevap veren Bilgin, "Ben o şahısla Ankara’da beraber kalmadım. Zaten benim Ankara’da amcamın oğlu var gittiğimde onun yanında kalıyordum" şeklinde konuştu."Hepsi yalan mı söylüyor, neden senin üstüne geliyorlar”Mahkeme Başkanı Melik Durmaz, hakkındaki iddiaları yalanlayan tutuklu sanık Hamit Bilgin’e, "Bu kadar kişi aynı şeyleri söylüyor. Hepsi mi yalan, neden herkes senin üzerine geliyor" diye sordu. Bilgin ise "Ben hiçbir cemaat evinde kalmadım. O söylediğiniz isimleri tanımıyorum. Ben yurtlarda kalsam kayıt çıkar. Ama öyle bir durum yok. O söylenen kod isimli mahrem sorumluları da tanımıyorum" ifadelerini kullandı."Sohbet yeri ve günü belirleniyormuş, doğru mu"Mahkeme Başkanı Melik Durmaz, eski Üsteğmen İbrahim Çalımlı’ya ise ankesörlü telefon aracılığıyla sohbet günü ve yerinin belirlendiği iddiasını sordu. Çalımlı ise "Ankesörlü telefonlardan arandığını gördüm. Ancak terör örgütü üyesi olmadığım için cevap vermedim. Herhangi bir sohbete katılmadım. Örgüt üyesi değilim. Hiçbir sohbete ya da toplantıya katılmadım. Zaten Gaziantep’te görev yaparken arkadaşımla birlikte stüdyo dairede kalıyordum" diye konuştu.Sanık ifadelerinin ardından Cumhuriyet Savcısı Cihat Öztürk mütalaasını verdi. Öztürk mütalaasında, dönemin tugay komutanı olan tutuklu sanık Murat Soysal’ın sözde sıkıyönetim bölge komutanları arasında 31. sırada yer aldığını ve Gaziantep-Kilis sıkıyönetim komutanı olarak belirlendiğini söyleyerek, sanığın üzerine atılı suçtan cezalandırılmasını istedi. Savcı Öztürk, dönemin kurmay başkanı olan tutuklu sanık Hakan Çınar’ın ise birliğinde sıkıyönetim direktifini okuduktan sonra harekat merkezinde diğer subayların da katılımıyla darbe toplantısı yaptığını, tankların hazırlanmasını söylediği toplantıda Gaziantep şehir haritasını açarak hangi birliğin hangi alanı kontrol edeceğini belirlediğini ifade ederek cezalandırılmasını talep etti.Tutuklu sanıklar Hakan Yazılıtaş, Osman Tutdu, Engin Kaykı, Hamit Bilgin, Yüşa Bölen, Metin Gültekin, Egeman Şener, Bayram Maşa, Melih Kaya, Fatih Kara, Uğur Halaç, Bekir Akyol ve Aydın İmamoğlu hakkında "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını isteyen Öztürk, tutuklu sanıklar Mesut Dündar, Gıyasettin Çalışkan, Servet Karadağ hakkında ise "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" suçuna yardım etmek amacıyla cezalandırılmalarını talep etti.Öte yandan, sanıklar İbrahim Çalımlı, Hüseyin Zengin, Yücel Şahbaz, Ergün Göğüş, Murat Karamemişgil’in "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan cezalandırılmasını isteyen Savcı Cihat Öztürk, sanıklar Alpaslan Kahraman, İlhan Kayadibi, Ahmet Aktaş, Tarık Çaydere, Koray Ersoy, Emir Erkılıç, Fahrettin Şahin, Soner Çelik, Umut Yılmaz, Erkan Savaş, İrfan Mızrak, Çağrı Selçuk Şentürk ve Ahmet Toprak’ın beraatlerine karar verilmesini istedi.Duruşmaya öğle arası verildi.