Anketlerde oldukça geri olan Başkan Trump, seçimi halen nasıl kazanabilir?

Anketlerde geride görünen ABD Başkanı Donald Trump, önümüzdeki Ocak ayında yeniden yemin edip göreve devam etmiş olursa, bunun gerçekleşmiş olmasının beş olası sebebi olacaktır. BBC Washington muhabiri Anthony Zurcher'in analizi

Son yapılan anketler Demokratların adayı Joe Biden'ı, Donald Trump karşısında ciddi bir farkla önde gösteriyor. Bu hem ulusal çapta, hem de kilit önemdeki eyaletlerde bu şekilde.

Biden aynı zamanda, kampanya finansmanı noktasında da ciddi bir avantaja sahip. Topladığı rekor bağışla, yarışın son haftalarında mevcut yayın dalgalarını kendi mesajı ile doldurabilir.

Seçim analistleri, Trump'ın kaybedeceğine olan bahislerini de giderek artırıyorlar. Fivethirtyeight.com internet sitesi, Biden'a yüzde 87 oranında kazanma şansı veriyor. Decision Desk HQ'nun oranı ise yüzde 83.5.

Reklam
Reklam

Ancak bu veriler Demokratlar'a oldukça tanıdık geliyor olmalı.

Dört yıl önce Hillary Clinton'a da yüksek oranlarda seçim zaferi şansı tanınıyordu. Ancak o gecenin sonunu herkes hatırlıyor.

Tarih yeni bir Trump zaferi ile tekerrür edebilir mi?

Eğer Başkan Trump, önümüzdeki Ocak ayında yeniden yemin edip göreve devam etmiş olursa, bunun gerçekleşmiş olmasının beş olası sebebi olacaktır.

Yeni bir Ekim sürprizi

Dört yıl önce, seçim gecesine 11 gün kala, FBI Başkanı James Comey, başkan adayı Hillary Clinton'a karşı, dışişleri bakanı olduğu dönemde, özel elektronik postaları ile ilgili kullandığı sunucu nedeniyle soruşturma açıldığını duyurmuştu.

Bir hafta süresince bu haber manşetlerden inmedi ve bu, Trump kampanyasına nefes alacak bir alan yarattı.

2020 seçimlerin iki hafta kala benzer şiddette bir siyasi deprem, Trump'ı zafere taşımaya yetebilir.

Şu ana kadar ise büyük manşet haberler, Trump için iyi haber değildi. Ödediği vergiler ve Covid 19 nedeniyle hastaneye kaldırılması gibi…

New York Post gazetesinde yer alan ve başkan adayı Joe Biden'ın, oğlu Hunter için Ukraynalı bir gaz şirketine lobi yaptığı yönünde, bir elektronik posta barındıran gizemli bir bilgisayar haberi, bazı cumhuriyetçiler tarafından "deprem" olarak lanse edildi. Ancak kaynağı şüpheli bu iddianın, detay da içermiyor olması nedeniyle, çok sayıda seçmenin fikrini değiştirmesi olası görünmüyor.

Reklam
Reklam

Buna karşın Trump daha fazlası olduğunu iddia ediyor. Eğer gerçekten öyleyse, başkan yardımcılığı yaptığı dönemde Biden'ın hatalı davranışlarda bulunduğuna ilişkin açık deliller ortaya çıkarsa durum değişebilir.

Ya da belki, henüz bilinmeyen ve beklenmedik bir kampanya dönemi gelişmesi patlamak üzeredir.

Eğer bunu ön görürsek, sürpriz olmaktan çıkacaktır.

Kamuoyu yoklamaları**ndaki hatal**ar

Biden, Demokrat Partinin adaylığını elde ettiği andan bu yana, kamuoyu yoklamalarında istikrarlı bir şekilde ileride görünüyor. Bu, yarışın tarihsel olarak yakın geçtiği kilit önemde olan değişken eyaletlerde de böyle.

Ancak 2016 yılı gösterdi ki, ulusal çapta bir adayın önde olması bir şey ifade etmiyor, eyalet çapındaki yoklamalar da sonucu kaçırabiliyor.

Geçen seçimlerde, bazı kamuoyu yoklaması şirketleri, Trump'a oy verecek beyaz, üniversite mezunu olmayan seçmenin sayısını yanlış hesaplamıştı.

Her ne kadar New York Times gazetesi, Biden'ın elde ettiği mevcut farkın, 2016 yılındaki gibi bir anket isabetsizliğine karşı onu koruduğunu savunsa da, bu şirketlerin 2020 yılında da aşması gereken engeller var.

Reklam
Reklam

Bu seçimde çok sayıda Amerikalı, ilk kez posta yoluyla oy verecek.

Cumhuriyetçiler hali hazırda, bu oy verme metodunun, seçim hilesi yapmaya olasılık sağladığına yönelik olarak yüksek sesli bir kampanya yürütüyor. Demokratlar ise bu çabaların, seçmeni bastırma amacı taşıdığını savunuyor.

Eğer seçmenler, formları doğru şekilde doldurmaz veya gerekli prosedürü izlemezse ya da dağıtımda aksamalar yaşanırsa, geçerli oy pusulalarının da geçersiz sayılması sonucu doğabilir.

Yetersiz insan kapasitesi de, seçim günü sandıklarda yığılmalar oluşturabilir, bu da anket şirketleri tarafından "oy verecekler" arasında sayılan kesimleri sandıktan soğutabilir.

Televizyon tartışması

İki hafta önce yapılan Trump-Biden tartışmasında, Başkan temiz bir oyun oynamadı.

Yapılan anketler, Trump'ın saldırgan ve araya giren üslubunun, bu seçimde kilit önemde olan banliyölerde yaşayan kadınlar arasında itici bulunduğunu ortaya koydu.

Buna karşın Biden'ın ateş altında yeterince sağlam bir duruş ortaya koyarak, Cumhuriyetçilerin ilerlemiş yaşı ile ilgili öne çıkarmaya çalıştıkları endişeyi bertaraf edebildi.

Reklam
Reklam

İkinci televizyon tartışmasının, karşılıklı formattan, sanal formata çekilmesi sonrası Trump, bu tartışmaya katılmama kararını açıkladı ve bir önceki tartışmada bıraktığı izlenimi değiştirme şansını tepti.

Gelecek Perşembe günü ilk tartışmada bıraktığı izlenimi değiştirmek için son bir şansı daha olacak.

Eğer daha sakin ve başkanlık koltuğuna yakışır bir izlenim bırakır, Biden da tutarsızlaşır veya dramatik bir gafa imza atarsa, yarışta ibre Trump lehine dönebilir.

Değişken eyaletler

Joe Biden anketlerde önde görünse de, hata payının lehine olması ile, Trump'ın öne geçebileceği ve sonunda Seçici Kurul aritmetiğini elde edebileceği kadar kritik eyalet bulunuyor.

Trump, her ne kadar geçen seçimde oyların tamamında geride kalmış olsa da, galibi belirleyen Seçici Kurul aritmetiğinde rahat bir fark yakalamıştı. Bu sistemde her eyalet, Seçici Kurula büyüklüğü oranında delege gönderiyor.

Geçen seçimde kazandığı Michigan ve Wisconsin gibi değişken eyaletlerde bu kez galibiyeti zor gibi görünüyor. Ancak halen Pennsylvania ve Florida gibi kalan değişken eyaletlerde, daha fazla üniversiteli olmayan beyazları sandığa getirmeyi başararak, yakın farkla zafere uzanabilir.

Reklam
Reklam

Hatta Biden ve Trump'ın 269'ar oy aldığı senaryolar bile dile getiriliyor. Bu durumda sonuç Temsilciler Meclisi'ndeki eyalet delegasyonlarına kalıyor ki onların da çoğunluğunun Trump'ı tercih etmesi olası.

Biden'ın tökezlemesi

77 yaşındaki Joe Biden, şu ana kadar oldukça disiplinli bir kampanya süreci götürdü.

Belki öyle tasarlandığı için belki de salgın döneminin yardımı ile, gafları ile bilinen Biden, çoğunlukla gündem olmaktan uzak kalmayı başarabildi.

Ancak seçime haftalar kala, Biden kampanyasına hız verdi ve çok daha görünür olmuş durumda ki bu da beraberinde daha fazla medya takibi ve ona seçimleri kaybettirebilecek bir hareket veya söz riski demek.

Biden'ın arkasında toplanan seçmen kitlesi tam bir koalisyon. Banliyölerde yaşayan ılımlılar, hoşnutsuz Cumhuriyetçiler, geleneksel çalışan kesim Demokratlar, etnik azınlıklar ve liberaller…

Eğer Biden onlara söyleyeceği veya yapacağı bir hareketle bir neden verirse, olumsuz anlamda harekete geçirebileceği çok fazla dinamik var.

Tabii bir de kampanyanın sonuna gelindiği bu dönemde, yorgunluğa da bağlı olarak, Biden'ın başına yaşı ile ilgili endişelere odaklanılacak bir tökezleme gelmesi olasılığı da var.

Reklam
Reklam

Eğer böyle bir tökezleme olursa Trump kampanyası bunun üzerinde tepinecektir.

Biden kampanyası, şu anda sadece saati bitirmeleri gerektiğini, sonunda Beyaz Saray'ın kendilerinin olacağını düşünüyor olabilirler. Fakat olur da tökezlerlerse, kesin gözüken bir galibiyeti kaçırmış ilk siyasi takım olmayacaklar.