Ankilozan Spondilit hastalığı nedir, belirtileri nelerdir? Ankilozan Spondilit hastalığının tedavisi nasıl olur?

Dünyada ve Türkiye’de yaklaşık bin kişiden 5’inde görülen Ankilozan Spondilit (AS) hastalığı, genellikle genç yaşlarda ortaya çıkan; omurgayı ve omurga ile kalça kemiği arasındaki eklemi etkileyen ağrılı, iltihaplı bir eklem hastalığıdır. Erken tanı ve doğru tedaviyle Ankilozan Spondilit hastalarının yaşam kalitesini artırmak mümkün.

Hastalarda ve toplumda bilinirliği artırmak hastalık ile mücadelede önemli bir basamaktır. 4 Mayıs Dünya Ankilozan Spondilit Günü kapsamında 'AS Hastalığı ve Tedavi Yöntemleri' hakkında bilgi veren hekimler, AS’nin en fazla iş gücü kaybına yol açan hastalıklardan biri olduğuna vurgu yaparak erken tanı ve doğru tedavinin önemine dikkat çektiler.

ANKİLOZAN SPONDİLİT HASTALIĞI YAŞAM KALİTESİNİ OLUMSUZ ETKİLİYOR

Ankilozan spondilit hastalığının özellikle sırt ve beldeki omurgaları etkileyen, yıllarca ağrı ile devam eden ve ne zaman başladığını hastanın tam olarak fark edemediği iltihaplı bir eklem hastalığı olduğunu belirten Prof. Dr. Ayşegül Ketenci, bel ağrısı, yorgunluk, uyku bozukluğu ve sabah tutukluğu ile ortaya çıkan AS hastalığının yaşam kalitesini etkilediğini ve bu şikayetler sebebiyle hastaların çalışma, eğitim ve sosyal hayat gibi günlük yaşam aktivitelerinde ciddi zorluklar yaşadıklarına dikkat çekti.

Reklam
Reklam

'AS HASTALIĞI FARKINDALIĞININ ARTIRILMASI, ERKEN TANI VE DOĞRU TEDAVİ ÇOK ÖNEMLİ'

Hastalığın sinsi başlaması nedeniyle hastaların doktora başvurması veya tanı almasının 5-8 yıl gecikebildiğini ifade eden Doç. Dr. Cemal Bes, erken tanı konmasının eklem bozuklukları gelişmeden müdahale edilmesini ve tedaviyi kolaylaştırdığını belirtti. Doç. Dr. Cemal Bes, dünyada ve Türkiye’de yaklaşık bin kişiden 5’inde görülen AS hastalığının hem hastalarda hem de toplumda bilinirliğinin artmasının bu hastalık ile mücadelede önemli bir basamak olduğunu vurguladı.

UYGUN TEDAVİ İLE BİRLİKTE MUTLAKA FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYONA BAŞLANMALI

Ankilozan spondilit tanısı alır almaz uygun tedavi ile birlikte fizik tedavi ve rehabilitasyona başlanması gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Derya Buğdaycı’ya göre doğru tedavi ile ağrı ve tutukluğu azaltmak, eklem bozukluklarını önlemek, doğru vücut duruşunu korumak, ruh sağlığını ve sosyal ilişkileri iyileştirmek ve günlük fiziksel aktiviteleri bağımsız yapabilmek mümkün. AS tedavisinde uzmanların denetiminde yapılan egzersizlerin tedavinin ayrılmaz bir parçası olduğunu belirterek, “AS hastalarına yüzme, solunum egzersizleri, esneme hareketleri ve hafif güçlendirme egzersizleri öneriyoruz. Ayrıca sigara kullanımının hastalık seyrini ilerletmesi ve tedaviyi zorlaştırması sebebiyle tedaviye başlandıktan sonra sigara içen AS hastalarına mutlaka sigarayı bırakmayı öneriyoruz.” dedi.

Reklam
Reklam