LEFKOŞA (İHA) - Kıbrıs Rum Kesimi'nde yayımlanan en yüksek tirajlı gazete olan FİLELEFTHEROS, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın Kıbrıs konusundaki çözüm paketinin hazır olduğunu iddia etti.
Gazete, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın Türkiye'deki seçimlerden sonra sunması beklenen belgenin geçiş döneminde düzenlemeler de içeren bütünlüklü anayasa tavsiye edeceğini savundu. Gazete şunları yazdı:
"İyi haber alan kaynaklarımızsa göre, Alvaro De Soto'nun teknik grubunun hazırladığı kapsamlı çözüm belgesi çok detaylıdır ve ilham verenlerle kaleme alanların belirttiğine göre müzakere edilmeye fazla birşey bırakmıyor.
Lefkoşa'da diplomatik kaynakların belirttiğine göre, geliştirilmekte olan mantık temelinde bu belge taraflara kabul edin veya reddedin (take it on leave it) şeklinde sunulacak. Çünkü Genel Sekreter'in kendisi görüşmecilerine 'artık zaman kalmadı' diyor. Belgenin içeriğiyle ilgili iyi haber alan kaynaklar, Avrupa Parlamentosu Kıbrıs Özel Raportörü Jacques Poos'un son demeçlerine dikkat çekti. Poos yürütme yetkisi olmayan bir başkan ve üç başbakandan (biri merkez, diğer ikisi de kurucu devletlerin) söz etti.
Poos'a göre, ülkenin uluslararası alanda tem temsiliyeti olacak ve AB'de tek sesli konuşacak.
Kıbrıs hükümeti sözcüsü Mihalis Papapetru ise BM'nin doğrudan görüşmelere sunması muhtemel belgenin kabul veya reddi konusunda Rum tarafı için güvenlik sınırları bulunduğunu söyledi.
Papapetru, bu sınırların AB üyesi olarak devletin etkin bir şekilde çalışmasından kaynaklandığını ifade etti. Papapetru, "Hükümet tabi AB perspektifini de dikkate alıyor, fakat herhangi bir plan için yanıtımızın şöyle veya böyle olumlu olacağı anlamını taşımıyor" diye konuştu. Bu konular cuma günü Atina'da Klerides-Simitis görüşmesinde enine-boyuna tartışılacak ve AB gidişatımız, ayrıca Kıbrıs sorununun çözüm çabalarıyla ilgili değerlendirmeler yapılacak" dedi.
Haberin devamında, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Alvaro De Soto'nun dün Rum Yönetimi Başkanı Glafkos Klerides'le görüştüğü ve görüşmede özellikle kurulması kararlaştırılan iki teknik komitenin çalışmasını ilgilendiren konuların ele alındığı da belirtildi.
Gazeteye göre, De Soto, BM'nin sunması beklenen planla ilgili soruyu "Bu söylentilere katkıda bulunmak istemiyorum" şeklinde cevapladı. Gazeteye göre, De Soto, komitelerin kurulmasıyla ilgili olarak "Zaman akıp gidiyor ancak herşey kaybolmuş değil" diye de konuştu.
De Soto, iki komitenin bu hafta çalışmaya başlamasının imkansız olduğunu fakat her iki tarafın da gerekli çalışmaları yapmakta olduğunu söyledi. De Soto, "Klerides'le komitelerin çalışmasını, mevcut durumu ve gelecekteki planları konuştuk. Denktaş'ın New York'taki mesai arkadaşlarıyla da temastayım ve Denktaş'ın çok yakında iyileşeceğini umuyorum" diye konuştu. De Soto, iki komitenin çalışma başlatması için herhangi bir program bulunmadığını da söyledi.
Bu arada MAHİ gazetesi de yasalarla ilgilenecek Rum komitelerinden birinin şu anda çalışmaya başladığını yazdı.
Gazete, her komiteye atadığı üç üye konusunda Rum tarafının BM'ye bilgi verdiğini de yazdı. Gazete bir başka haberinde, Rum Sözcü Papapetru'nun sunulması muhtemel BM belgesiyle ilgili daha geniş açıklamalarına da yer verdi.
Gazeteye göre Papapetru, şu açıklamalarda bulundu:
"BM'nin sunması muhtemel planla ilgili Rum tarafının güvenlik sınırları var. Bize plan sunacaklar diye bunu kabul etmek zorunda değiliz. Sunulacak planın "take it or leave it" temelinde olacağı hep tahmindir. Önce bu planın gelip gelmeyeceğini bekleyeceğiz. Sunulursa içeriğini göreceğiz ve tüm gelişmeler ışığında inceledikten sonra tutumumuzu ortaya koyacağız. BM kendi kararlarının öngördüklerinin dışına çıkamaz ve böyle bir şey de beklenemez. Tek devleti, etkin yönetimi güvence altına almayan bir plan kabul edilemezdir. AB böyle bir devleti bünyesine kabul edemez, dolayısıyla böyle bir çözümü benimseyemez."
Öte yandan SİMERİNİ gazetesi, Rum Başsavcısı Alekos Markides'in Kopenhag Zİrvesiyle ilgili söylediklerine yer verdi.
Gazeteye göre, Markides dün bir etkinlikte yaptığı konuşmada şunları söyledi:
"KIbrıs sorunu en kritik safhasındadır ve kriz günü gelmiştir. Görüşmelerde çıkmaz olmasına rağmen BM örgütü tarafından bir çözüm planı sunulması ihtimali de mevcuttur. Kopenhag zirvesinin yapılacağı 14 Aralık bir dönüm noktasıdır. Bu tarihte Kıbrıs sorunu çözümleniyor mu yoksa herhangi bir planın sunulmasına kadar askıda mı kalacağını bilebilecek durumda olacağız".