Annan'sız çözüm umudu

ANKARA (İHA) - Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Kıbrıs görüşmelerinin, Genel Sekreter'e kalmadan sonuçlanmasını ümit ettiklerini söyledi. Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Kıbrıs sorununun çözümünün ele alınacağı İsviçre'deki toplantılara katılmadan önce TBMM Başkanı Bülent Arınç'ı makamında ziyaret etti. TBMM Başkanı Arınç, ziyaretin basına açık bölümünde yaptığı konuşmada, "Kıbrıs ile ilgili yol haritasının ikinci aşamasındayız. Kendileri İsviçre'ye hareket etmeden önce bendenizi ziyaret ederek, bu konuda bilgilendirmek istediler. Zaten bu sürecin başından bu yana sayın Bakanımız her kademede Meclisimiz'e bilgi sunmuşlardır. Bendenize bilgi sunmuşlardır. Kıbrıs'ta toplumlar arasında devam eden ve dün sonuçlanan müzakerelerden sonra New York'ta varılan mutabakat gereğince şimdi İsviçre'de işin ikinci kademesi başlamaktadır" dedi.

Reklam
Reklam

Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Gül ise Kıbrıs sorununun Genel Sekreter Kofi Annan'a kalmadan çözülmesini ümit ettiklerini ifade etti. Gül şöyle konuştu: "New York'ta kararlaştırılan mekanizma şu anda çalışıyor. Maalesef adada Türk tarafı ile Rum tarafı bir neticeye varamadılar. Bunun üzerine Türkiye ve Yunanistan da devreye giriyor. Önce Dışişleri Bakanı olarak biz başlayacağız. Sonra Başbakanlar da katılacaklar. Ümit ederiz ki dörtlü olarak bir mutabakat ortaya çıkar ve Genel Sekreter'e bir şey kalmadan bu iş biter. Ama dörtlü olarak da bir netice ortaya çıkmazsa o zaman yapılan tartışmaların ışığında ve ileri sürülen fikirler ışığında Genel Sekreter plan üzerinde değişiklikler yapacak ve referanduma o şekilde gidilecek. Şüphesiz ki bu arada adada varılacak anlaşma AB hukukunun değiştirilemez bir parçası haline gelmesi gerekiyor. Bu müzakerelerden ayrı bir konu. Müzakerelerden her iki toplumun beraber yaşayabileceği kalıcı bir anlaşmayı sağlamak için uğraşıyoruz.

Bunun sürekli olabilmesi için de AB hukukunun içine girmesi gerekiyor. İkinci söylediğim konu aslında esas meselenin dışında usulle ilgili bir konudur ama bu konu esas kadar çok önemlidir. Çünkü bütün uğraşmalar neticesinde adada bir mutabakata varıldığında bu mutabakatın kalıcı olması esastır. Bunun ilerde herhangi bir vesile ile AB hukuku vasıtasıyla değiştirilmesinin yolu kesinlikle olmaması gerekir. O zaman bu kadar uğraşmaların bu kadar uğraşarak bir anlaşmaya varmanın bir anlamı kalmayacaktır. Bu konular İsviçre'de tartışacağımız konular olacaktır. Ayın 25-26'sında Bürüksel'de AB zirvesi olacaktır. Bu konular da orada gündemde olacaktır. Ümit ediyoruz ki adada kalıcı, yaşayabilir, adanın gerçeklerini dikkate alan bir barış temin edilebilir".

Reklam
Reklam