Anne adaylarına çatlaklara karşı "sıcak banyo" uyarısı

Türk Dermatoloji Derneği Üyesi Prof. Dr. Sibel Alper: - "Doğumdan sonra vücudun deforme olmaması için hamilelik sırasında uzun süren, çok sıcak banyolardan kaçınmak gerekiyor" - "Hamilelikte cilt değişikliklerinin sorumlusu gebeliğe bağlı her tür değişiklikte olduğu gibi gebelik döneminde artan hormonlardır"

DUYGU YENER - Gebelikte bebeğin gelişimi sırasında vücutta ortaya çıkan çatlaklara karşı anne adaylarının özellikle sıcak banyodan uzak durmaları uyarısında bulunuldu.

Türk Dermatoloji Derneği Üyesi Prof. Dr. Sibel Alper, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hamileliğin her yönüyle dikkat ve bakım isteyen bir süreç olduğunu, sağlıklı bebek sahibi olmanın yanında annenin de kendisine özen göstermesi gerektiğini dile getirdi.

Hamilelikte ve sonrasında anneleri en fazla üzen konuların başında fazla kilo, cilt problemleri, lekeler ve çatlakların geldiğini ifade eden Alper, "Doğumdan sonra vücudun deforme olmaması için hamilelik sırasında uzun süren, çok sıcak banyolardan kaçınmak gerekiyor." dedi.

Reklam
Reklam

- Hamilelikte cilt değişikliklerinin sorumlusu hormonlar

Prof. Dr. Alper, anne adaylarına hamilelikleri süresince cilt bakımına ilişkin önerilerde de bulundu.

Hamilelik sırasında kişide cilt değişiklikleri olup olmayacağını tahmin etmenin zor olduğunu dile getiren Prof. Dr. Alper, "Bazı anne adayları gebelik döneminde herhangi bir cilt sorunu yaşamazken, bazılarında cilt kuruluğu, karın çatlakları, kaşıntı, ciltte yağlanma gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Bazı anne adaylarında da başta yüz olmak üzere vücudun her yerinde çok sayıda lekeler oluşabilir. Hamilelikte cilt değişikliklerinin sorumlusu, gebeliğe bağlı her tür değişiklikte olduğu gibi gebelik döneminde artan hormonlardır." ifadelerini kullandı.

Anne adaylarına yoğun bir ultraviyole ışık kaynağı olan güneşten uzak durmalarını öneren ve güneşe çıkıldığı zamanlarda en az 30 faktörlü krem kullanmanın önemini vurgulayan Alper, güneş kreminin, lekelenmelerin azaltılmasında etkili olduğunu söyledi.

"Hamilelik maskesi" olarak da bilinen "melazma"nın vücutta meydana gelen renk değişikliği olduğuna ve güneşe maruz kalan bölgelerde görüldüğüne işaret eden Alper, "Melazmayı önlemek için de yüksek faktörlü bir güneş kremi kullanın. Yüzünüzü korumak için de geniş kenarlı bir şapka kullanın. Melazmalar genellikle doğum sonrasında kendiliğinden kaybolur." diye konuştu.

Reklam
Reklam

- Hamilelikte akneye karşı "çay ağacı yağı"

Bazı anne adaylarının doğuma giden bu 9 aylık süreçte bir başka cilt sorunu olan aknelerle de karşılaşabileceğine dikkati çeken Prof. Dr. Alper, şu bilgileri verdi:

"Gebelikte özellikle 8. haftadan itibaren değişen hormonal ortam, bazı anne adaylarında önceden var olan sivilcelerin artmasına ya da ilk defa gebelik döneminde sivilcelerin ortaya çıkmasına neden olur. Ender durumlarda ise var olan sivilcelerde azalma görülür. Yüz cildi, temiz ve kuru tutulmalıdır. Hamilelik döneminde kullanacağınız cilt bakım ürünleri yağsız temizleyiciler ve nemlendiriciler olmalıdır. Aynı zamanda bu ürünler hamilelikte yaşanan ekstra yağlanmayı önlemek için 'astrenjan' içermelidir. Hamileyken cildinize zarar verecek salisilik asit veya benzoil peroksit yerine çay ağacı yağı ya da hamamelis içeren ürünler kullanabilirsiniz."

- "Ilık duş en uygunu"

Prof. Dr. Alper, anne adaylarının nemlendirici kremleri de rahatlıkla kullanabileceğini vurgulayarak, şu tavsiyelerde bulundu:

Reklam
Reklam

"Hamilelikte ve sonrasında anneleri en fazla üzen konuların başında ise çatlaklar geliyor. Doğumdan sonra vücudun deforme olmaması için hamilelik sırasında çok uzun süren, çok sıcak banyolardan kaçınmak gerekiyor. Aslında yalnızca ılık bir duş en uygunudur. Arada bir yapılacak hafif kese, kan dolaşımını artırır. Daha sonra kol ve bacaklara vücut sütü tatbik ettiğinizde günlük vücut bakımınız bitmiş demektir. Cilt çatlaklarının oluşmasını azaltmak için kakao ve lanolin kremleri kullanılabilir."

Hamile kadınlar için en iyi güzellik ipuçlarından birisinin de "C vitamini" alımını artırmak olduğunun altını çizen Alper, C vitamininin damar sağlığını korumaya yardımcı olduğunu, vücudun varis gibi damar hastalıklarıyla savaşmasına da yardımcı olduğunu sözlerine ekledi.