Anne babalara uyarı

İSTANBUL (İHA) - Çocukların, cinsellikle ilgili merakları sebebiyle azarlanmaları, gelecekteki cinsel hayatlarını olumsuz etkiliyor.

Uzmanlar, çevresini ve dış dünyayı tanımaya çalışan çocukların, özellikle 3 yaş civarında anne ve babalarına hemen her konuda soru sormaya başladıklarına dikkat çekerek, bu sorulardan cinsel içerikli olanlara verilecek cevapların pek çok ebeveyni zorladığını bildiriyor. Uzmanlara göre, çocuğun cinsel içerikli sorularının temelinde cinsel duygular değil, üremeye, yani bebeklerin nasıl dünyaya geldiklerine dair merakları yatıyor. Bu, çocuğun uzaya, gezegenlere veya hayvanların yaşayışlarına olan meraklarından farklı bir şey değil.

Reklam
Reklam

Türkiye'de çoğu ailede, cinselliği çağrıştıran soruların ve bu konudaki konuşmaların yasak ve ayıp olduğunu vurgulayan uzmanlar, "Çocuk herhangi bir soru sorduğunda ya azarlanır, veya anne-baba bu soruyu nasıl cevaplayacaklarını bilemedikleri için, konu bir şekilde kapatılır. Sonuçta, merakı giderilmeyen çocuk, sorusunun cevabını aramaya devam edecektir ve bu konuyu yeterince bilmeyen birilerinden yalan yanlış şekilde öğrenebilir" uyarısında bulunuyor.

Eğer anne veya baba, çocuğu cinsellikle ilgili bir soru yüzünden azarlarsa, çocuğun suçluluk hissetmesi, cinselliğin, ayıp veya pis bir şey olduğunu düşünmesinin kaçınılmaz hale geldiğini ifade eden uzmanlar, bu düşüncelerin, onun ileriki cinsel hayatını olumsuz yönde etkileyebileceğini belirtiyor.
Uzmanlar, çocukların cinsel içerikli sorularına doğru, açıklayıcı ve anlayabileceği şekilde cevap verilmesi gerektiğini de kaydederek, "Cevaplar, çocuğun merakını gidermeli ve doyurucu olmalıdır. Fazla ayrıntılı bilgi vermek, çocuğun kafasını karıştırmaktan başka bir işe yaramaz. Susmak, konuyu değiştirmek veya azarlamak tercih edilmemelidir" diyor. Uzmanlar, çocuğa cinsel bilgiler vermenin en uygun zamanını ise, onun bu konularda soru sormaya başladığı 3 yaş civarı dönemler olduğunu vurguluyor.

Reklam
Reklam

Çocukların, bedenlerini tanırken, cinsel organlarını da dokunarak tanımaya çalıştıklarını anlatan uzmanlar, ailelerin genellikle bu durumdan rahatsız olduklarını, azarlama ve engelleme yolunu tercih ettiklerini hatırlatarak, oysa bu davranışın normal ve sağlıklı bir davranış olduğunu savunuyor.
Uzmanlar, cinsel eğitimin amacının, yalnızca çocuğun bazı sosyal kurallara uymasını sağlamak değil, insanın serbestçe gelişimini ve kendinde bulunan cinsel güçleri olabildiğince düzenlemesini, bunları bilinçli olarak elinde tutmasını, kendisinin ve başkalarının mutluluğu (özellikle eş ve çocuklar) için bunlardan yararlanmasını sağlamak olduğunu bildiriyor.