Doğumdan önce alınan ve anne karnındaki kız bebeği nadir görülen bir genetik hastalıktan koruyan ilacın yan etki olarak, doğacak çocuğun lezbiyen olmasını da engellediği ortaya çıkınca, etik bir tartışma başladı
Biyoetikçiler ve eşcinsel grupları arasında başlayan tartışmanın ana iddiası, doktorların eşcinselliği rahimde önlemek için dişi fetüsler üzerinde riskli bir tedavi yöntemine gittikleri...
Tedavi, şu anda sadece her yıl CAH (Congenital adrenal hyperplasia) adlı, nadir görülen bir genetik bozuklukla doğan az sayıda kız çocuğu etkiliyor. Bir grup biyoetikçi, bu genetik bozukluk için yapılan hormonal tedavinin doktorların homoseksüelliği önceden engellemek için harekete geçtikleri ilk girişim olduğunu söylüyor. Ancak endişe, bu yolla ileride toplumda cinsel yönelim mühendisliğine doğru gidilmesi.
CAH, kız çocuklarında, iç organlar normal geliştiği halde, anormal bir dış üreme organına, aşırı tüylenmeye ve kalın bir sese sebep olan bir hastalık.
Tedavinin yan etkilerine tepki gösterenler, Mount Sinai Tıp Okulu’ndan Dr. Maria New’un bu çalışmasının arkasında ‘lezbiyenliği önlemek’ gibi gizli bir amaç da güttüğünü öne sürüyor.
HASTALARI UYARMADAN VERİYOR
Kendisine yöneltilen suçlamaları reddeden New, “İlacı Mount Sinai’deki altı yılımda doğmamış bir çocuğu tedavi etmek için hiçbir kadına vermedim. Amacımın lezbiyenliği önlemek olduğu iddialarıysa tamamen yalan” diyor.
Northwestern Üniversitesi’nden Prof. Alice Dreger’e göre, Dr New’un çalışması, doktorların eşcinselliği klinik olarak önlemeye çabalamasının tarihteki ilk örneği. Dr. New ayrıca ailelere açıklamadan, güçlü ‘steroid deksametazon’u hastalarına henüz deneme aşamasında olduğunu söylemeden vermekle suçlanıyor.