Anne ve babasının ölümünü kare kare görüntüledi

Ünlü fotoğrafçı Nancy Borovik dokunaklı bir çalışmaya imza attı.

Yüreğinizi burkacak bir hikaye...

Ünlü fotoğrafçı Nancy Borovik dokunaklı bir çalışmaya imza attı.


Anne ve babasının kanser olduğunu öğrenen sanatçı, ailesinin kanserle savaşını görüntüledi.


Borovik, anne ve babasının birbirine olan desteklerini ve tedavi sürecinde yaşadıklarını ve ölüme gittikleri 'o an'a kadar görüntüledi.


İşte yürek burkan o kareler...














Malezyalı fotoğrafçı Ahmed Yusni, kanser teşhisi konan kardeşi Mohammad Sani'nin son 39 gününü fotoğrafladı...


Daha önce de babasını ve kardeşini kaybeden Ahmed Yusni, kardeşini tedavi gördüğü hastanede yalnız bırakmadı...

Reklam
Reklam

Kardeşini böyle görmenin çok acı verici olduğunu dile getiren Ahmed Yusni, ağrıları için vurulan morfinlerin faydasız olduğunu, yemek yiyemediğini ve her gece onun için dua ettiğini söyledi...


2010 yılında çekilen bu fotoğraftan 3 yıl sonra kanser teşhisi konan Mohammad Sani...


Teşhisten 39 gün sonra hayatını kaybetti.








“Bazen kanser hastası olduğumu unutuyorum. Dün eski bir fotoğrafımı gördüğümde farkında olmadan şöyle dedim: ‘Uzun saçlıyken çok daha güzel görünüyormuşum! Neden kestiysem saçlarımı!’” Kasım 2013


İran'daki kanser araştırmalarına göre, yılda 7 bin yeni vakanın görüldüğü meme kanseri, İranlı kadınlar arasında en sık rastlanan hastalık türü. İran'ın başkenti Tahran'da yaşayan Farvah da o kadınlardan biri...


Farvah 2013'te meme kanseri olduğunu öğrendiğinden beri hastalıkla mücadelesini sürdürüyor. Mücadelesi boyunca hissettiklerini ise cümlelere dökerek Facebook hesabından paylaşıyor. İşte genç kadının dile getirdiği o cümlelerden bazıları....


“Meme kanseri ya da kötü huylu tümör--adını ne koyarsanız koyun. O kadar uzakta bir yerde duruyor ki sizin başınıza da gelebileceğini hiç düşünmüyorsunuz. Ama siz farkına bile varamadan arkanızdan yaklaşıyor ve göğsünüzün içine giriyor. Ve eğer hazırlıklı değilseniz, eğer güçlü değilseniz, o korkunç isminin altında eziliyorsunuz.” Temmuz 2013

Reklam
Reklam

“30 yıllık hayat tecrübesini sırtlayıp yeni bir döneme yelken açmadan önce, korkunç tedavisi ve iğrenç ismi beni gün be gün yok eden bir hastalıkla mücadele etmeye başladım. Yazın keyfini çıkaramadım. Sıcaklığını hissedemedim. Otuzuncu yaş günümü hastanede doktorlarla birlikte kutladım. Kemoterapiden ve mide bulantısından o kadar bitkindim ki, ne pasta ne mumlar, ne de umutlu bir dileğim vardı. Hayatımın en iyi zamanları olması gereken önümdeki 30’lu yaşlarıma, hastalığın pençesinde girdim.” Temmuz 2013


“Korkuyordum. Ne zaman gerçekleşeceğini, sonunda vücudumun nasıl bir şekil alacağını bilmiyordum. Ameliyattan hemen önce, izin formlarını imzaladıktan sonra, o asansörün yanındaki sedyede otururken, kaçma fikri beynime hücum etti. Sedyeden fırlayıp kimsenin beni bulamayacağı bir yere doğru koşmak istedim.” Ekim 2013


“Ameliyat tam bir mucizeydi. Sadece kanserli dokuyu çıkarmayı başardılar. Şu an evdeyim ve mutluyum. Omuzlarımdan iki ‘mutluluk kanadının’ çıktığını hissediyorum.” Ekim 2013


“Eğer hayattaysam, sağlıklıysam, mutluysam ve önümdeki yaşama hazırsam, bunu etrafımdakilerin sonsuz ilgi ve sevgisine borçluyum.

Reklam
Reklam

Değerinizi biliyorum ve kalbimin en derinliklerinden size karşı daha iyi bir insan, daha şefkatli bir arkadaş, yüce gönüllü bir dost olabilmeyi diliyorum.” Ekim 2013


“Hastalığı yendim, son radyoterapi seansı da bitti ve ben artık özgürüm’ 22 Aralık 2013