Döşemealtı Halil Akyüz Anadolu Lisesi 12'nci sınıf öğrencisi Aleyna Hatun Budanır, okul harçlığını çıkarmak için çalıştığı Burdur- Antalya yolu üzerindeki çamaşırhaneden 16 Ağustos günü saat 08.00 sıralarında çıkıp, servis aracına bindi. Antalya yönünde giden servis sürücüsü Mahmut Y., iddiaya göre, yan yola girmeden Aleyna Hatun'u ana yol üzerinde indirdi. Yolun karşısına geçmek isteyen Aleyna Hatun'a, Hakan K. yönetimindeki otomobil çarptı.
DHA'nın haberine göre, vücudunda birçok kırık, iç organlarında ise hasar oluşan Aleyna Hatun Budanır, sağlık görevlilerince ambulansla Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'ne götürüldü. Aleyna Hatun'un beyin ölümünün gerçekleşmesinin ardından babası Şahimerdan Budanır'ın onayıyla kalbi, böbrekleri, karaciğeri, akciğeri, pankreası ve 2 korneası, organ bekleyen hastalara nakledildi.
Antalya 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen duruşmaya tutuklu sanık Hakan K. (19), tutuksuz sanık Mahmut Y., müştekiler Hülya Cebotaru, Şahimerdan Budanır ile taraf avukatları katıldı.
Sanık Hakan K. savunmasında, olaydan 1 yıl önce ehliyetini aldığını belirterek, "O gün otomobille tali yoldan Antalya istikametine seyir halindeyken tam üst geçidin olduğu yere yaklaştığım anda bir kişinin yola atladığını fark ettim. Fren ve kornayla ikaz etmeme rağmen tepki vermedi. Yolun karşısına geçmeye devam etti. Ben de kurtarmak için şarampole doğru direksiyonu kırdım. Bu esnada beni fark edince ne yapacağını o an bilemediğinden önüme doğru hamle yaptı. O esnada olay gerçekleşti" dedi.
Sanık Hakan K.'nin avukatı, Aleyna Hatun Budanır'ın kaza anında kulağında kulaklık olduğunu ve nedenle müvekkilinin ikaz çabalarına rağmen tepki vermediğini ve vahim olayın yaşandığını söyledi. Servis şoförü Mahmut Y. ise yolcuları güzergah üzerinde indirdiğini belirterek, bir kusuru olmadığını iddia etti. Şikayetçi avukatı Barış Otlu ise servis şoförünün asli kusurlu olduğunu belirterek, tutuklu yargılanmasını istedi.
Mahkeme, sanık Hakan K'nin tutukluluğunun devamına, sanık Mahmut Y.'ın tutuksuz yargılanmasına karar vererek duruşmayı erteledi.
SANIĞIN ANNESİNE SİTEM
Duruşma çıkışında Aleyna Hatun Budanır'ın annesi Hülya Cebotaru, kızının ölümüne neden olan sürücü Hakan K.'nin annesinin yanına giderek, "Oğlunuz tutuklu yargılanacak diye ağlıyorsunuz, merak etmeyin er ya da geç oğlunuza sarılacaksınız. Ama ben kara toprağa sarılıyorum. Sizin üzülecek bir durumunuz yok. Ben kızımı hiçbir zaman göremeyeceğim ama siz gidip görebileceksiniz" diye sitem etti.
Aleyna Hatun Budanır'ın anne, baba ve avukatları, duruşma sonunda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Şahimerdan Budanır, "Ben her şeyden önce devletime güveniyorum. Adaletin tecelli edeceğine inanıyorum. Asgari ücretle çalışan işçiler korkudan yalan ifadelerde bulundu. Kızımın kulağında kulaklık olduğunu ve ikazları duymadığını söylüyorlar. Kızımda kulaklık olsa bile Türkiye'nin yüzde 4.7'si işitme engelli. Bu da 3 milyon kişiye tekabül ediyor. O zaman 3 milyon kişiyi de hep beraber öldürelim. İnsanlar bir kedi gördü mü arabasını tarlaya, sokağa atıyor. Böyle saçmalık mı olur. Antalya yaya öncelikli bir kent. Ama bizim yayaya, insanlara saygımız yok. Bizim milletimiz trafiğe çıktı mı, kendisini Teksas'ta kovboy zannediyor" diye konuştu.
Bir soru üzerine sürücü Hakan K.'nin elleri kelepçeli olarak eski Kasımpaşa kabadayıları gibi yürüdüğünü sözlerine ekleyen Şahimerdan Budanır, "Etrafında 9-10 kişi bana kafa sallıyor. Sanki biz onlara bir şey yapmışız. Bizim canımız gitmiş, onlar bizi tehdit ediyor. Türkiye burası. Ben ne diyeyim" dedi.
Anne Hülya Cebotaru ise duruşma sonunda sanığın annesiyle girdiği diyaloğu anlattı. Sanığın annesinin oğlunun tutukluluğunun devamına üzüldüğünü ve ağlamaya başladığını gördüğü anda yanına gittiğini kaydeden Hülya Cebotaru, "Bir gün onun oğlu serbest bırakılacak. Ama benim kızım gelmeyecek. Benim kızımın hayalleri vardı. Okumak istiyordu. Servis şoförü, çalışanları istediği yere bıraktığını söylüyor. Benim kızım çok saygılıydı. Onu nerede bırakırsalar orada inerdi. Sessizdi. Büyüklere saygısı vardı. Ben Türk adaletine güveniyorum. Biraz adalet istiyorum" diye konuştu.
Ailenin avukatı Barış Otlu ise mahkemenin bu konuda hassas olduğunu ifade ederek, servis şoförünün mesleği ile ilgili yeterlilik sahibi olmadığı için 17 yaşındaki bir canın solduğunu söyledi. Otlu, ayrıca 19 yaşındaki bir gencin gençliğin verdiği cehaletle süratli bir şekilde araç kullanması sonucu kazanın meydana geldiğini sözlerine ekledi.