Sağlık Bakanlığı AÇSAP Genel Müdürlüğü'nün gebelerde demir destek tedavisi programını başlattığını açıklayan Çom, "Ülkemizde gebelik öncesi ve gebelik döneminde yetersiz ve dengesiz beslenme, anne ve bebek ölümlerinde önemli bir yer tutuyor. Bir kadının sağlık ve beslenme durumu, hem kişisel hem de ulusal düzeyde bir iyilik ve gelişmişlik göstergesidir. Çünkü, kadının sağlığı ve beslenmesi ile ilgili sorunlar, kendi sağlığı yanında çocukları aracılığı ile gelecek nesilleri de etkiler" dedi.
Sağlık Müdürü Seraceddin Çom, gebeliğin 6. haftasından başlayarak, 6. gebelik ayının sonuna kadar kan hacminde bir artış meydana geldiğini belirterek, "Buna bağlı olarak vücutta oksijen taşımakla görevli hemoglobin miktarı aslında değişmediği halde göreceli olarak azalır. Bu duruma bir de anne karnındaki bebeğin ihtiyaçları da eklendiğinde 'gebeliğin fizyolojik kansızlığı' meydana gelir. Demir gereksinimi gebeliğin 3. ayından itibaren artar. Doğumdan sonra ve emzirme süresince de günlük gereksinim yüksektir. Gebelerde demir emilimi artmaktaysa da, diyetle alınan miktar gereksinimi karşılamaya yetmez. Vücuttaki demir depolarının durumuna göre, ek demir desteği gerekir. Ülkemizde yapılan araştırmalar sonucunda, gebelerde kansızlık sıklığının yüzde 40 ve üzerinde olduğu saptandı. Dünya Sağlık Örgütü'nün gebelerde kansızlık sıklığının yüzde 40 ve üzerinde saptandığında ulusal demir desteği önerisi; gebelikte 3 aydan itibaren, doğum sonu 3 ayda dahil olmak üzere toplam 9 ay süre ile günlük ek demir verilmesi şeklindedir. Gebelikte meydana gelen fizyolojik gereksinimler, gebelikteki beslenme alışkanlıkları, ülkemizde yapılan nüfus ve sağlık araştırması ve diğer araştırma sonuçları değerlendirildiğinde, anne ve bebek sağlığı açısından önemli bir sebep olan anemiye bağlı oluşabilecek kötü sonuçları önleyebilmek amacıyla Sağlık Bakanlığı AÇSAP Genel Müdürlüğü, gebelerde demir destek tedavisi programını başlattı" diye konuştu.
Gebelik dönemiyle başlayan ve bebeğe de etkisi olan kansızlığın ciddi bir sağlık problemi olduğunu vurgulayan Çom, şunları söyledi:
"Kansızlık annede; çabuk yorulma, halsizlik, sık hastalanma, nefes darlığı, çarpıntı, doğum sırasında normal bir kanama sonucu şok ve ölüme neden olabilir. Bebekte ise ölü, erken, düşük kilolu, anomalili ve zeka puanı düşük doğuma, anne karnında ölümüne neden olmaktadır. Bebeğin daha sonraki hayatında ise motor gelişim ve koordinasyonda bozulmaya, büyüme gelişme geriliğine, dil ve okul gelişiminde bozukluğa, azalmış fiziksel aktiviteye, dikkat eksikliği ve enfeksiyonlara karşı dirençte azalmaya yol açabilir. Kansızlığı önlemede özellikle demirden zengin besinler, karaciğer, kırmızı et, yumurta, pekmez, kuru meyveler, kuru baklagiller tüketilmelidir. Yüksek oranda demir içeren besinler, C vitamininden zengin sebze-meyve ile birlikte tüketildiğinde demir emilimi artar. Yemek sırasında ve yemekten hemen sonra içilen çay, kahve gibi içecekler de demir emilimini azaltmaktadır. Yine ülkemizde sık olarak tüketilen yufkanın da demir emilimini azaltarak, kansızlığa yol açtığı unutulmamalıdır."
İl Sağlık Müdürü Seraceddin Çom, demir ihtiyacını hamilelik ve loğusalık döneminde sadece gıdalardan alamayabilen anne ve anne adaylarının, demir hapı için sağlık ocaklarında kontrollerini yaptırabileceklerini ve sağlıklı beslenme eğitimi alabileceklerini sözlerine ekledi.