Eskişehir’de geride yazdığı bir şiir ile ‘Elveda hayat’ başlıklı mektup bırakıp evden ayrılan 24 yaşındaki Dilek Özer, Porsuk Çayı’na önce kızları 6 aylık Nisan Özer ve 5 yaşındaki Ayşan Özer’i attı, ardından da kendisi atladı.
[
İntihar eden Dilek Özer ile çaya attığı kızlarının cesedi gece arama çalışmalarıyla bulundu. Görgü tanıkları, annenin çaya atmadan önce küçük kızını kucağına alıp emzirdiğini, büyük kızı Ayşan Özer’in annesine yalvararak “No’lur beni atma. Ölmek istemiyorum” diye ağladığını söyledi. Dilek Özer ile 2 çocuğundan başka bir erkeğin de onlarla suya atladığı iddiaları üzerine arama çalışmaları sürdürülüyor.
Dün akşam saatlerinde Dilek Özer geride yazdığı bir şiir ile ‘Elveda hayat’ başlıklı bir mektup bırakarak kızları Ayşan Özer ve Nisan Özer’i yanına alıp Fatih Mahallesi’ndeki evinden ayrıldı. Pazarcılık yaptığı ve çeşitli suçlardan sabıkasının olduğu belirtilen 41 yaşındaki Metin Özer eve geldiğinde, eşinin bıraktığı mektup ve şiiri görünce, Polis Merkezi’ne giderek durumu bildirdi. İntihardan önce bıraktığı mektup
Dilek Özer intihar etmeden önce evden ayrılırken geride bir şiir ile bir mektup bıraktı.
KAHREDEN SATIRLAR
Dilek Özer ‘Elveda Hayat’ başlıklı mektubunda şunları yazdı:
“Hayat, içime sinebildiğincesin bu gece. Geldiğinde al götür. Olur ya yarınlara bensiz gidebilirsin ve umarım yokluğum varlığımdan acı vermez. Sana doğru duydun gideceğim bu sokaklar, bu ağaçlar, bu hasret dolu umuda emanet. Bir ben daha gelmeyecek usulca çekileceğim. Yaşanan mazi bende kalacak. Hadi sil de gözyaşlarını bilirim umursamazsın bile. Şimdi benden başka her şey güzel bu dünyada. Elveda Hayat. Dilek Özer.
Tabut
Bir gün kalabalık gelecekler benim cenazeme. Beni ağıtlarla uğurlayacaklar, bir garip yolcu gibi. Elbisem beyaz olacak çünkü ben ölü olacağım. Gönlümce bir gün yaşayamadım. Sarmış etrafımı çıkmaz sokaklar. Gönlümce bir gün yaşamadım felekle bir gün olsun barışmadım. Sarmış etrafımı çıkmaz sokak. Kendime göre bir yol bulamadım. Tanrım benim ne günahım var? Şu yalan dünyada yaşayamadım, gençliğimi yaşayamadım, yaşayamadım.”
KURTARMAK MI İSTEDİ, SEVGİLİSİ MİYDİ?
Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, görgü tanıklarından bazılarının bir erkeğin anne ve çocuklarını kurtarmak için suya atladığını; bazılarının 4’ünün birden intihar amacıyla suya atladığını; bazı görgü tanıklarının ise sadece anne ve 2 çocuğunu gördüklerini söyledikleri belirtti. Yetkililer her olasılığı göz önünde bulundurarak ceset arama çalışmalarını sürdürdüklerini bildirdi. Suya atladığı belirtilen erkeğin Dilek Özer’in tanıdığı olabileceği de ileri sürüldü.
BÜYÜK KIZI YALVARDI
Görgü tanıklarından bazıları annenin bebek arabası ve yanında büyük kızı ile birlikte Porsuk Çayı kıyısına geldiğini söyledi. Bir tanık gördüklerini şöyle anlattı:
“Kadın bebek arabasından çıkardığı çocuğunu kucağına alıp emzirdi. Daha sonra bebeğini Porsuk Çayı’na attı. Ardından büyük kızını suya attı. Büyük kız suya atılmadan önce yalvararak ‘Beni atma. Ölmek istemiyorum’ diye ağladı. Kadın daha sonra kendini Porsuk Çayı’na attı. Bütün bunlar çok kısa sürede gelişti.”
İKİNCİ ÇOCUĞU OLDUKTAN SONRA AGRESİFLEŞTİ
Çocuklarıyla birlikte intihar eden Dilek Özer’in 2003 yılında Metin Özer ile evlendiği belirtildi. Yakınları, Özer çiftinin aralarında bir sorunun bulunmadığını söyledi.
Bir yakını 5 yaşındaki Ayşan Özer’in bu yıl ilköğretim okulu ana sınıfına başladığını belirterek, “Dilek, ikinci çocuğu Nisan’ı geçen Nisan ayında dünyaya getirmişti. Nisan dünyaya geldikten sonra Dilek değişti. Çok sinirli ve agresif oldu” dedi.