İstanbul Kumburgaz’da yaşayan 60 yaşındaki Şükran Aktaş, 8 Mart’ta evinde fenalaştı. Kalp rahatsızlığı geçiren kadın 22 yaşındaki kızı T.K. tarafından Silivri Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.
Şükran Aktaş burada yapılan tüm müdahalelere rağmen yaşamını kaybetti. Ama hastaneye ‘Şükran Aktaş’ ismi yazan pembe kimlikle gelen kişinin erkek olduğu ve adının da Nail Ç. ortaya çıkınca ortalık karıştı.
“BU HASTA ERKEK”
Annesini hastaneye getirdiğini sanan genç kız, doktorların ‘Bu hasta erkek’ demesiyle büyük bir şok yaşadı. Genç kızla birlikte hastanede bekleyen babası da bu haber karşısında , “Nasıl olur, benim eşim kadındı, üstelik benden bebek dünyaya getirdi” diye tepki gösterdi. Doktorlar ise gelen hastanın erkek olduğunu bir kez daha tekrarlayınca ortaya karmakarışık bir durum çıktı. Yapılan incelemelerde de ‘Şükran Aktaş’ yazılı nüfus kağıdının başka birine ait olduğu belirlendi.
“HAYATIM BÜYÜK BİR YALANMIŞ”
Bir yandan yıllarca ‘anne’ bildiği kişiyi kaybeden bir yandan da yaşadığı büyük şoku atlatmaya çalışan genç kız Vatan gazetesinden Ceylan Sever’e konuştu. Yaşadıklarından dolayı büyük bir şok yaşadığını belirten T.K., “Çok üzgünüm konuştukça aynı şeyleri tekrar yaşıyor gibi hissediyorum. Hayatımın şokunu yaşadım. Hiçbir şeyden haberim yoktu. Bir anda her şey üst üste geldi. Hayatım büyük bir yalanmış. Annem bildiğim kişi annem değil. Her şey şu anda kâbus gibi” dedi.
“BENİ ÇALMIŞ OLABİLİR”
Artık kimseye güvenmediğini belirten T.K., şunları söyledi: “Olay ilk ortaya çıktığında babama, ‘Senin yaptığın şey seçim ama benimki değil. Ben buna mecbur bırakıldım. Sen sonuçlarını kabul ederek başlamışsındır ama ben değil’ dedim. O da bana, ‘Sen ne biliyorsan ben de onu biliyorum. Biraz zaman geçsin gerçek aileni araştırıp bulacağım’ dedi. Benim annem kim? Şu an babamın yanında kalıyorum. İnanın her şey olabilir. İnsanlara olan inancımı kaybettim, herkes biliyor da olabilir bilmiyor da olabilir. DNA testi yapıldı. Ölümü, yaşadığımız olay, sahte kimlik ve diploma çok yönlü soruşturuluyor. 1993 yılında hastanede hemşire olarak çalışmış. Beni hemşire diye çalıştığı yerden çalmış olabilir.”
Ailenin bir komşusu ise, “Kumburgaz’ın eskileri onun erkek olduğunu bilir. Kızı için ‘Fakir birinden aldım’ derdi hep” diye konuştu.
“30 BİN LİRA BORÇ KALDI”
T.K., Nail Ç.’nin ölümünden sonra kendisine yaklaşık 30 bin lira borç kaldığını anlattı: “2012 yılında butiği kendi üzerine alamadığından benim üzerime açtı. Annem olduğu için kira bile olsa bana yatırım yaptığını düşündüm. Açtığı tarihten beri vergi borcunu hiç ödememiş. Aldığı malların borçları da var. Bana ondan bir şey kalmasını geçtim üzerime bir de 30 bin lira borç kaldı. Öğrenciyim, nasıl ödeyeceğimi bilmiyorum.”
T.K.’nın kimlikteki babasının ise Handan olarak bilinen Nail Ç. ile ilişkisinin çok eskiden yaşandığı ortaya çıktı.
“EVLİ DEĞİLLERMİŞ”
İddiaya göre çiftin ilişkisinin bitmesinin ardından T.K.’nın babası başka bir kadınla evlendi. Bu evlilikten çocukları dünyaya geldi. T.K., İstanbul’da özel bir üniversitenin Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü’nde okuyordu. Ancak okulunun Kumburgaz’daki evine uzak olması sebebiyle sıklıkla babasının evinde kalıyordu.
“GERÇEK BİR ANNEYDİ”
Yıllarca komşuluk yaptıkları kişinin erkek çıkması Kumburgaz’daki komşularını da çok şaşırtmış. Ailenin sahip olduğu butiğe komşu bir esnaf, “Kızına çok düşkündü. Gerçek bir anneydi. Son zamanlarda ayağından rahatsızlığı vardı “Ölmeden önce kızımın mürüvvetini görebilsem” derdi. Kızı babasının evinden ya da yatılı okuldan döndüğünde gidip bavulunu elleriyle alır taşırdı. Kızı da annesine çok düşkündü “Annem!” diye boynuna sarılırdı” diye konuştu.
DHA