Antalya'da 'Sualtının Göbeklitepesi' ahtapot eşliğinde gün yüzüne çıkıyor

Antalya sahillerinde bulunan su altı değerlerinin Antalya’da ki bir sualtı ve arkeoloji müzesinde sergilenmesinin önemine ve bunun bilincinde olduklarına değinen Karaloğlu, 'Bölgedeki turizm sektöründen ekmek yiyen işletmecilerimiz de bunun farkında. Onun için Kemer’de bir sualtı arkeoloji müzesi oluşturmak istiyoruz. bütün işletmeleri içine alacak şekilde imece usulüyle, en kısa zamanda bu kazılarla beraber müzemizi de inşa edip, Kemer Sualtı Arkeoloji Müze’mizde sergilemek istiyoruz.' dedi.

Batık kazılarının çok heyecan verici bir çalışma olduğuna dikkat çeken Karaloğlu, sadece Türk bilim insanlarının değil Oxford ve Teksas üniversitelerinden uluslararası bilim insanlarının da kazılara katıldığını belirtti. Yapılan çalışmaların aynı zamanda uluslararası bir işbirliğinin de göstergesi olduğuna işaret eden Karaloğlu, "Bu bölge zaten medeniyetlerin ilk şekillendiği bölge ve su altı arkeolojisi bakımından da en zengin bölgedir. Dar bir alanda bile onlarca batığı bulmak mümkün. En eski iki batığın bir birine yakın bölgelerde bulunması bir tesadüf değildir. Medeniyetin bu bölgeden dünyaya yayıldığını en büyük kanıtıdır. Bu yüzden bu bölgede yapılacak olan sualtı arkeoloji müzesinin insanlık tarihi bakımından da çok değerli olduğunu söyleyebiliriz. Ben kendi ekibimize ve yurt dışından destek veren hocalarımıza çok teşekkür ediyorum. Emeği olan bütün arkadaşlarımı kutluyorum” dedi.

Reklam
Reklam

'BİRÇOK CANLI BİZE EŞLİK EDİYOR'

Selçuk Üniversitesi Sualtı Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Hakan Öniz ise Kültür Bakanlığı’nın izinleriyle Akdeniz kıyılarında yürüttükleri arkeolojik su altı araştırmaları sırasında M.Ö 16 yada 15 yüzyılda tarihlenen bir batık tespit ettiklerini ve Vali Karaloğlu öncülüğü, Antalya Müze Müdürlüğü başkanlığında, aralarında Texas A&M Üniversitesi’nden Prof. Dr. Cemal Pulak ile INA (Uluslar arası Sualtı Arkeoloji Enstitüsü) ve Oxfor Üniversitesinden uluslararası bir ekiple sualtı kazı çalışmalarına başladıklarını ve yavaş yavaş batıktan önemli eserler çıkardıklarını ifade etti. Ziyarette kazı çalışmalarında çekilen görüntüleri Vali Karaloğluyla paylaşan Öniz yaptıkları kazıda su altında yaşayan birçok canlı türünün onlara eşlik ettiğini belirtti. Bir ahtapotun kazı çalışması yapan arkeoloğun hemen başında hiç rahatsız olmadan beklemeye devam ettiği görüntüler ise çok dikkat çekti.

'DÜNYANIN EN ERKEN TİCARET GEMİSİ BATIĞI'

Genç Tunç Çağı’nın dünyada uluslararası ticaretin başladığı dönem olduğuna dikkat çeken Oxford Üniversitesi Deniz Arkeolojisi Bölümünden çalışmalara katılan Dr. Linda Hulin de, "Suriye Mısır arasındaki ticareti gösteren yazılı kaynaklar ve yine Kaş yakınlarında bulunmuş Uluburun batığı bu uluslararası ticaretin kanıtları arasında yer alıyor. Bize dönemin ekonomik sistemini de gösteriyor. Aynı zamanda Genç Tunç Çağında büyük imparatorlar arasındaki ilişkileri gösteren en erken batık olması itibarı ile bu batık son derece önemlidir. Tabi burada aynı zamanda bakır ticaretini de göstermekte. Bakır olmadan büyük sarayların inşaatlarını gerçekleştirmek ve silah imal etmeniz o dönemde mümkün değildir. Bu nedenle batık son derece önemlidir. Bu batığı dünyanın en erken ticaret gemisi batığı olarak nitelendirebiliriz" diye belirtti.

Reklam
Reklam

'DÜNYANIN EN ÖNEMLİ SUALTI MÜZELERİNDEN BİRİ OLACAK'

TÜROFED Yönetim Kurulu Başkanı Osman Ayık da, deniz altındaki bu bulguyla dünyanın en eski ticari batığına sahip olmanın kültürel mirasa son derece önemli bir katkı olduğuna vurgu yaptı. Ayık “Biz otelciler olarak, bölgede ki yatırımcılar olarak tabi ki böyle bir şeye duyarsız kalmamamız mümkün değil. Bizim kültürel mirasımıza olan katkıları tüm insanlıkla paylaşılması da son derece önemli. Bu yüzden bu batıktan çıkan eserlerin sunulacağı, insanlarla buluşturulacağı önemli bir yatırımı da Kemer’de gerçekleştirmek istiyoruz. Dünyanın belkide en önemli sualtı müzelerinden bir tanesi olacak. Bunun inşasında da bölgede ki yatırımcılar olarak taşın altına elimizi sokacağız. En büyük katkıyı yapmaya çalışacağız ve en kısa süre içinde de burada devam eden sualtı kazılarına paralel olarak müzenin inşasını gerçekleştirip yerli ve yabancı misafirlerle buluntuların hepsini sergileyip paylaşacağız. Ülkemizin kültürel mirasına yaptıkları katkıdan dolayı emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. (İHA)

Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: