Antalya Valisi Öztürk, Kentte Görev Yapan Basın Mensuplarıyla Buluştu

Antalya Valisi Sebahattin Öztürk, "Burayı sorunsuz şehir diye algılamam vardı, biraz o konularla ilgili farklı bir ortamla karşılaştım diyebilirim. Epeyce sorunu var Antalya'nın ama çözülmez sorunu yok" dedi. Vali Öztürk, Ramada Otel'de düzenlenen kahvaltıda, Antalya'da görev yapan basın mensuplarıyla bir araya geldi. Vali Öztürk, yaptığı konuşmada, kolay ulaşılabilir bir kişi olmaya çalıştığını, gerçeğin her zaman ortaya çıkacağına inandığını dile getirdi. Kapalı kapılar ardında sözlenen söylerin açığa çıkacağına inancını vurgulayan Öztürk, "Sonradan ortaya çıkmayan herhangi bir bilgiyi ben bugüne kadar görmedim" dedi. Oldukça çok insan tanımayı sevdiğini, insanları tanımaktan keyif aldığını anlatan Öztürk, kendisine şans verilmesini istedi. Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sorunlara hiddet ve şiddetle çare bulma yöntemini asla benimsemedim. Davalık olaylar olmakla böyle şeylere müracaat etmemeyi isterim, severim ve öyle olacağını da umuyorum. Sonuç itibarıyla bu güzel şehirde, Türkiye'nin en modern çehresi olan şehirde gerek iklim, gerek doğal güzellik, gerek tarih, kültür olarak her yönüyle mükemmel bir şehirde görev yapmak benim için bir onur, şeref. Büyük bir onurla büyük bir çalışma gayretiyle görevimi yapmaya çalışacağım." Antalya'nın dışarıdan gıptayla bakılan bir şehir olduğunu anlatan Öztürk, nispi olarak birçok şehrin aşmayı düşündüğü engellerin burada aşıldığını vurguladı. Kentin sorunlarını birlikte çözmeyi hedeflediğini kaydeden Öztürk, "İyinin düşmanı daha iyidir" sözünden hareket ettiklerini, Antalya'nın daha iyi noktalara gelmesini hedeflediklerini dile getirdi. Öztürk, "2023 Türkiye hedeflerini yakalarken bugünkü yaptığımız şeyi en az ikiye katlamamız lazım. Hangi alan olursa olsun, tarımsa tarım, sanayiyse sanayi, ticaretse ticaret... Bütün bunların hepsini birlikte burada kaldığım süre içinde yapacağız" dedi. - EXPO çalışmaları Vali Sebahattin Öztürk, Antalya'da 2016'da yapılacak Dünya Botanik EXPO'sunu çok önemsediğini bildirdi. Ekip ruhuna inandığını, "Ben yaptım" düşüncesine girmeyi kabul etmediğini anlatan Öztürk, EXPO sürecini de doğru yürüteceklerini söyledi. Türkiye'de ilk kez yapılacak EXPO'yu Antalya'nın başarıyla sonuçlandıracağına inancını dile getiren Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şüphesiz herşey süt liman değil ve herşey de tereyağından kıl çeker gibi olmuyor ama önümüzde eksiklerimizi gidermek için yeterince zamanımız var. O iradeyi de başta Bakanımız olmak üzere içinde benim de olduğum yönetim kurulu gösteriyor, gösterecektir. Para sorunu da olmayacaktır." - "Antalya'nın çözülmez sorunu yok" Öztürk, bir gazetecinin, "Hayal ettiğiniz Antalya'yı bulabildiniz mi" şeklindeki soruya, mülki idare amirleri olarak profesyonelleştiklerini, doğdukları, gezdikleri yerlerden renkler taşıdıklarını anlattı. Her gittiği yerin deyimlerinden, atasözleri ve fıkralarına kadar pek çok konusuyla ilgilendiğini, kendi kültür hayatına kattığını kaydeden Öztürk, şöyle konuştu: "Genel olarak Antalya ile ilgili özel bir hayalim yoktu. diye bir sözümüz var. Bu çoğu zaman işimize yansıyor. Bir planla yapmadık çoğu şeyi. Buna rağmen Antalya'ya benzeyen batı şehirlerindeki, İspanya ve Yunanistan'daki turist hareketlerine bakıldığı zaman Antalya'nın, onların yaptığı birçok yanlışı hala yapmamış olmakla önde olduğunu düşünebiliriz. Onlardan tecrübe kazanmışız. Eğer onları da görüp yapmamış olsaydık bu turizm faaliyetini 1980'lerde bizim usulümüzle çok daha keşmekeş yaratabilirdik. Buna rağmen gerek sanayisinin turizmle uyumu, gerek tarımının turizme desteği çok önemli ayakları bu işin. Ben o yönüyle avantajlı olduğumuzu düşünüyorum." - İl Özel İdaresi binasının durumu Bir basın mensubunun İl Özel İdaresinin durumunu sorması üzerine Öztürk, 30 Mart 2014'te il genel meclisi ve özel idarelerin kaldırılacağını hatırlattı. Bu türdeki binaların da büyük oranla Büyükşehir Belediyesine geçebileceğine dikkati çeken Öztürk, binanın Özel İdareye menfaat sağlamak üzere kullanılabilecek durumda olmadığının altını çizdi. Geçmişte bu konuyla ilgili Mimarlar Odasının yaptığı çalışmayı inceleyeceğini anlatan Öztürk, "Oranın yıkılmasıyla ilgili bir şüphe bende yok. İnşaat sezonu başladıktan sonra yapacaklarımızı size açıklarız. Şu andaki fikrim bu. Fikrimi değiştirecek bir şey olacağını düşünmüyorum" dedi. Vali Sebahattin Öztürk, Antalya için kış turizmi konusunda çalışma yapıp yapmayacağına yönelik soruya, Türkiye'nin kış turizminden yeterince yararlanamadığını söyledi. Türkiye'de uluslararası niteliklere sahip bir kış sporları tesisi bulunmadığını vurgulayan Öztürk, kış turizmini sadece kar ile bağdaştırmamak gerektiğine de dikkati çekti. Kongre turizmini örnek gösteren Öztürk, bu konuda büyükşehir belediye başkanlıklarına da görev düştüğünü, kentlerde kongre, toplantı, sinema salonlarına ihtiyaç olduğunu bildirdi. Öztürk, bir gazetecinin kentte gelecekte su sorunu yaşanıp yaşanmayacağına yönelik sorusuna, "Antalya merkezinde su sorunu yok. Günümüzde en kalitesiz suyu bile kaliteli hale getirmek mümkündür. Gelecekte bu teknolojinin daha da gelişeceğini düşünmek lazım" yanıtını verdi. - "Şehir merkezinde trafik sorunu var" Vali Öztürk, Antalya'ya geldiğinde gözüne çarpan ilk sorunun ne olduğunun sorulması üzerine, "Daha başlar başlamaz birileriyle karşı karşıya gelmiş olmak istemem ama şehir merkezinde gördüğümüz halen trafik sorunu var. Bunu gizlemek imkanı yok" dedi. Sorunun nüfus artış hızıyla da alakalı olduğunu vurgulayan Öztürk, nüfus artış projeksiyonlarına göre Antalya'nın gelecekteki nüfus artışının Türkiye ortalamasının çok üzerinde olacağının öngörüldüğüne işaret etti. Konuşması sırasında kısa süre elektrik kesintisi yaşanması üzerine Öztürk, "Ben bu arada TEDAŞ'tan da bahsedeyim o zaman" diye espri yaptı. Öztürk, turizmcilerin elektrik kesintileri konusunda yaşadıkları sıkıntıları kendilerine ilettiğini anlatarak, "Bu konuya mutlaka düzen getirilmesi lazım. AKEDAŞ ile bu konuyu teferruatlı konuşmamız gerekiyor" diye konuştu. - Gezi olayları Vali Öztürk, Gezi Parkı odaklı olayların etkisiyle turizmde olumsuzluk yaşanıp yaşanmayacağına ilişkin soruya, turizmcilerin rezerevasyonlarda olumsuzluklardan bahsettiklerini söyledi. Gezi olaylarının etkisiyle kent esnafının zarar gördüğünü belirten Öztürk, "Eylemi yapanlar da turizm şehrinde eylem yaptıklarını bilsinler" dedi. Soru üzerine, bir otoparkta eylemcilerin polis memurları tarafından dövülmesiyle ilgili başlatılan soruşturmanın sürdüğünü anlatan Öztürk, incelemelerin ardından sonucun kamuoyuyla paylaşılacağını bildirdi. Manavgat'ta yaşanan kadın cinayetlerinin de hatırlatıldığı Öztürk, son cinayetin failinin yakalandığını, diğer faili meçhullerin de sonuçlanması için çalışmaların sürdüğünü ifade etti. Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü: "Neden olduğunu tesadüfe bağlayamayız. Hepsi neden Manavgat'ta oldu? Oraya mahsus bir takım sorunlar olabilir. Bu olayların sadece yasalarda konulan tedbirlerle olması çok zor. Başka zihni değişikliklere itiyacımız var. İyi bir eğitime, psikoterapiye ihtiyacımız var. Bütün insanlara ulaşmaya çalışıyor arkadaşlarımız. Bu bir kültür. Bir yasa tedbiriyle kaldırılması imkansız. Sosyal bir mesele. Yüzyılların getirdiği bir sorun. Tahsille ilişkili olmadığı söyleniyor bilim adamlarımız tarafından. Zaman içinde çözeceğiz." Vali Öztürk, bir gazetecinin Lara ve Konyaaltı plajlarındaki tahsislerin sona ermesinin ardından işletmecilerin işgalci durumuna geldiklerini belirtmesi üzerine, vilayet olarak tek görevlerinin mevcut mavi bayrakların korunmasını sağlamak olduğunu bildirdi. Geri kalan konuların Maliye Bakanlığının konusu olduğuna değinen Öztürk, konunun bakanlığa iletildiğini açıkladı. Öztürk, bir gazetecinin, "Eleştiriye açık mısınız" sorusuna da, "Genel olarak eleştiriye açık olmam gerektiğine inanırım. Karadenizli olduğumu söyledim. Ne zaman reflekslerimizi kontrol edemediğimizi bilir insanlar. Ama ben şuna inanırım, bizim gibi yerlerde olan insanların olabildiğince eleştirilere tahammüllü olması lazım. Ben eleştiriye tahammül etmediğimde bu sözümü bana hatırlatın" yanıtını verdi.