Antalya'nın Kemer ilçesindeki Çıralı sahilinde bulunan Caretta Caretta yuvalarının, araçlar ve çadırcılar tarafından tahrip edildiği öne sürüldü.
Kemer ilçesindeki Ulupınar Çevre Koruma Geliştirme ve İşletme Kooperatifi tarafından hazırlanan Çıralı Caretta Caretta Üreme Kumsalı ve Tekirova, Beycik, Maden ve Boncuklu koyları 2019 Yılı Alan Çalışma Programı ve Koruma Faaliyetleri Raporu'nda, Çıralı-Olympos kumsalının, nesli tehlike altındaki caretta caretta deniz kaplumbağalarının Antalya'daki 9 üreme alanından biri olduğu belirtildi.
Alanın Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünün (DKMP) 6. Bölge Müdürlüğü sınırları içinde yer alan Beydağları Sahil Milli Parkı sınırları içinde yer aldığının vurgulandığı raporda, Çıralı sahilinde 86, Boncuklu Bükü'nde 3, Maden Bükü'nde 12, Tekirova Bükü'nde 5 ve Beycik Bükü'nde 3 olmak üzere 109 yuvanın tespit edildiği bildirildi.
Raporda, bu yuvalardan 11 tanesinin tahrip olduğu, geriye kalan yuvalardan 4 bin 346 caretta caretta yavrusunun denize ulaştığı aktarılırken, bu yıl Çıralı kumsalına 9 deniz kaplumbağasının cesedinin vurduğu ifade edildi.
Son yıllarda kooperatif ve milli park idaresinin ortaklığında yürütülen bilgilendirme, farkındalık yaratma çabaları sonucunda ise Çıralı'ya gelen turistlerde ve yöre halkında caretta caretta üreme kumsalı ve kuralları hakkında bilgi sahibi olanların oranında yükselme olduğu kaydedildi.
- Koylarda araç izleri
Ayrıca raporda, yan koylardaki sorunların her geçen yıl arttığı vurgulandı. Özellikle tüm koylarda 4x4 araç izlerine rastlanıldığının aktarıldığı raporda, şu ifadelere yer verildi:
"Boncuklu dışında bütün diğer koylara 4X4 araçlar girebilmektedir. Bu araçlar, denize kadar sokulmakta, sahipleri suyun dibinde kamp yapmaktadırlar. Sırf eğlence olsun diye, kumda aracıyla daireler çizen araç sahipleri vardır. Maden Koyu'nda 'Caretta Üreme Alanı' levhamız bu şahıslar tarafından tahrip edilerek bir kenara atılmıştır. Bu koylarda yerleştirdiğimiz kafesler ya araçlar tarafından ezilmekte ya da yok olmaktadır. Tespit ettiğimiz yuvaların yerlerini tekrar bulmakta zorluk yaşadığımız gibi, çok sayıda yuva da araçlar ve çadırcılar tarafından tahrip edilmektedir. Bu yıl 11 yuvamız tahrip olmuştur. Diğer yuvaların da yerlerini tekrar bulmakta büyük zorluklar yaşadık. Ayrıca bütün koylarda yaz boyu çadırcılar kalmakta, ateşler yakılmakta, gece boyu gürültü ve ışık kesilmemektedir. Bunun sonucu olarak koylardaki yuvalama sayısı azalmaktadır. Gerek araçla, gerekse yürüyerek gelen ve geceleyen turistlerin yaktığı ateşler, yangın tehlikesi yaratmaktadır."
- "Araçlar önlenirse sorunun büyük kısmı çözülür"
Raporda, ekiplerin her 15 günde bir koyları gezerek çalışma yaptığını ancak gördükleri manzara karşısında dehşete kapıldıklarına dikkat çekildi.
Tüm kumsalların tekerlek izleriyle dolu olduğunun belirtildiği raporda, "Araç sahiplerini veya çadırcıları uyarmak, alanın hassasiyetini anlatmak işe yaramamaktadır. Alanı sürekli beklememiz mümkün olmadığından, kalıcı bir önlem alınamamıştır. Alanın kontrolünün zor olması, kalıcı bir önlem alınmasını önlemiştir. Burada alınabilecek en etkili önlemin, özellikle Maden Koyu'na araç girişinin önlenmesi olacaktır. Araçlar engellenirse, sorunun büyük kısmı çözülmüş olacaktır." değerlendirilmesinde bulunuldu.