Antalya'da Kadın Doğum Uzmanlarına Bilgilendirme Toplantısı

Memorial Antalya Hastanesi, Antalya’daki kadın doğum uzmanlarına yönelik yeni doğan bebekler ve tüp bebek konusunda bilgilendirme toplantısı düzenledi.

Memorial Antalya Hastanesi Yeni Doğan Uzmanı Doktor Aşkın Güra Nemlioğlu ve Tüp Bebek Merkezi Sorumlusu Op. Dr. Batu Aydınuraz, kadın doğum uzmanlarına karşılaşılan sıkıntılar, yapılması gerekenler ve son gelişmeler konusunda bilgi verdi.

Yeni doğan yoğun bakım ünitelerinin özellikle prematüre bebeklerdeki önemini anlatan Dr. Nemlioğlu 32 hafta ve 500 gram altı bebeklerin özellikle üçüncü düzey denilen yeni doğan uzmanı, çocuk doktoru, yeni doğan hemşiresinin ve ekipmanlarının olduğu bir merkezde doğurtulması gerektiğine dikkat çekti. Türkiye’deki yeni doğan yoğun bakım ünitelerinin özellikle üçüncü düzey olanlarında hala eksiklikleri olduğunu kaydeden Dr. Nemlioğlu, “Bu nedenle riskli kabul edilen bu grup çok düşük doğum ağırlıklı bebeklerin normal hastanelerde doğduktan sonra üçüncü düzey hastanelere transfer edilmesi sırasında ciddi riskler yaşanıyor. Vücut ısıları düşüyor, yetersiz ventilasyon sorunu, cihaz eksikliği, transport sırasında problemler yaşanıyor. Hatta beyin kanamalarına kadar giden ciddi sonuçlara neden olabiliyor. En iyi transport anne karnında transporttur diyoruz. Bu bebeklerin bu tür bir merkezde doğurtularak derhal müdahale edilmesini sağlamak istiyoruz” dedi.

Gerekli müdahalenin yapılmaması takdirde ilerleyen dönemlerde yaşanabilecek sıkıntıları da anlatan Dr. Nemlioğlu, “Bu çocuklarda bakım kalitesine paralel olarak gözlerine prematüre retinopatisi dediğimiz körlüğe kadar giden, beyin kanamaları, solunum cihazlarına bağlı kalma gibi akciğer hastalıkları problemleri, enfeksiyonlara eğilimler, beslenme problemleri, gelişme geriliği gibi çok ciddi sorunlarla baş başa kalabiliyorlar” şeklinde konuştu. Bu bebeklerin hayata bir sıfırı yenik başladığı için en azından donanımlı bir merkezde doğurtulması gerektiğini savunan Uzm. Dr. Nemlioğlu gerektiği anda derhal müdahalenin edilmesi ve daha sonra beklenmesi, aileye de destek verilmesi gerektiğini kaydetti.

"TÜP BEBEK TEDAVİSİ DİNAMİK BİR TEDAVİ"

Tüp bebek konusundaki mevcut durumu değerlendiren Memorial Antalya Hastanesi Tüp Bebek Merkezi Sorumlusu Op. Dr. Batu Aydınuraz ise, Türkiye’nin 75 milyonu aşmış bir nüfusa sahip olduğunu belirterek ülkede günlük olarak üreme tekniklerine ilgi gösteren yaklaşık 100 bin civarında çift olduğunu kaydetti. Ülkenin gelişimi ile birlikte pek çok yerde tüp bebek merkezinin açıldığını ifade eden Op. Dr. Aydınuraz, “Biz bunların 60 binine ulaşabiliyoruz. Elbette tüp bebek tedavisi karaciğer yetmezliği, böbrek nakli kadar hayati olmasa bile ciddi kural ve kaideleri olan, çerçevesi çok iyi çizilmiş bir tedavi şekli. Çiftlerin de buna göre tedavi almaları şart. Bunun sağlanabilmesi için de altyapısı, donanımı kuvvetli olan merkezlere ihtiyaç var. Türkiye’de kalitenin sağlanabilmesi açısından birçok eksiklik vardır. Sorun belki burada ortaya çıkmaya başlıyor. Tüp bebek tedavisi çok dinamik bir tedavi. Özellikle tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı yaşayan çiftler bizim günlük pratikte oldukça sık karşımıza çıkıyor. Bu çiftler psikolojik, maddi manevi çöküntü yaşar haldeler. Özellikle bu hasta grubuyla daha itinalı ilgilenmek gerekiyor” şeklinde konuştu. Son dönemdeki gelişmelerle ilgili de bilgi veren Op.Dr. Aydınuraz sözleriniı şöyle sürdürdü:

“Özellikle tekrarlayan tüp bebek başarısızlıklarında embriyoların ana rahmine yerleştirmeden önce geçen süreç ve ana rahmine yerleştirilen süreçte gelişimini destekleyen bir takım sıvıların artık kullanılmaya başladığını söyleyebiliriz. Embriyoların kamera ile takip edilmesi ile de desteklenmesi söz konusu olabiliyor.”

"ÖNEMLİ OLAN HASTAYI TEDAVİYE ADAPTE ETMEK"

Tekrarlayan tüp bebek başarısızlıklarında bazı çiftlerde bazen ismini koyamadıkları ve genetik anomaliye sahip embriyolarla karşılaştıklarını kaydeden Op. Dr. Aydınuraz günümüzde 35 yaş altı hastalarda yüzde 45’in üzerinde gebeliğin yakalaması gerektiğini belirtti. Bunun birçok merkezlerde yüzde 50-55 civarında olduğunu ifade eden Op. Dr. Aydınuraz şöyle konuştu:

“35 yaş üzerinde de çocuk sahibi olma arzusu olan çiftlerle de çok sık karşılaşıyoruz. Yine benzer tekniklerin bu çiftlerde de gebelik oranlarının artırdığını görmekteyiz. Hiçbir problemi olmayan bir çiftte dahi bir adet döngüsü başında gebe kalma ihtimali insan oğlu için yüzde 55 civarında. Nerden bakarsanız bakın 40’lı yaşları aşmadıkları müddetçe her tedavi döneminde yüzde 50’lere kadar başarı oranları ile karşı karşıyalar. Buradaki en önemli hadise hastayı iyi dinlemek hastanın tedavi öncesi analizlerini iyi yapmak, güvenilir bir ortam sağlamak ve hastayı tedaviye adapte etmek.”

Ulaşılabilirliğin artması nedeni ile tüp bebek yöntemine başvuran sayısının arttığına da değinen Op. Dr. Aydınuraz artık bir çok yerde tüp bebek merkezlerinin olduğunu, nüfusun hızla arttığını ve toplumda bilinçlenme olduğunu kaydetti. Op. Dr. Aydınuraz, “Artık ayıp olmaktan çıkmış vaziyette. Yani çocuk sahibi olamayan çiftler için artık çocuk sahibi olamamak ayıp, engel veya bir noksanlık ve sakatlık değil” şeklinde konuştu.

Toplantı sunumlarla devam etti.