Antalya'da Otobüs Duraklarına Kütüphane Projesi

Antalya'da, klimalı otobüs duraklarında okuma alışkanlığını artırmak amacıyla kütüphane kuruldu. Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, duraklardaki kütüphane projesinin tanıtımı için Bahçe Kafe'de basın toplantısı düzenledi. Antalya Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanlığı, Bahçe Kafe ve Gelişim Sanat ve Antalya Sanatçılar Derneği'nin işbirliğinde klimalı otobüs duraklarında kütüphane oluşturma çalışması başlattıklarını anlatan Akaydın, duraklarda araç bekleyen insanların boş beklemek yerine kütüphaneden kitap alarak okuma fırsatı bulacaklarını söyledi. İsteyenlerin evlerine götürebileceklerini kitabı farklı bir durağa da bırakabileceklerini belirten Akaydın, "Kitabı sevme, okuma alışkanlığını artırma amacıyla projeyi gerçekleştiriyoruz. Halk, duraklarda önemli bir zamanını kaybediyor, o zamanın iyi değerlendirmesini istedik" dedi. İnsanların evlerinde okumadıkları kitapları da kütüphaneye bırakabileceklerini ifade eden Akaydın, Antalya'da 40 klimalı durak bulunduğunu, projeyi yaygınlaştırmak istediklerini dile getirdi. Akaydın, klimalı duraklarda "nahoş" ortamların yaşanmaması için de güvenlik kamerası yerleştirmeyi planladıklarını bildirdi. - Kırcami bölgesi imar sorunu Toplantıda gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Akaydın, Kırcami bölgesindeki imar sorunu ile ilgili çalışmaların devam ettiğini söyledi. Yaklaşık 30 yıldır çözülemeyen sorunu çözmek için mücadele ettiklerini ancak bölgeyle ilgili Toprak Koruma Kurulununu kararının yanı sıra kamu kararı alınmadan bir şey yapılamayacağını söylediklerini anlatan Akaydın, geçen günlerde AK Genel Başkan Yardımcısı Menderes Türel'in bu kararların alındığı yönünde açıklama yaptığını ifade etti. Akaydın, "Kırcami sorunu siyasi malzeme haline getirildi. Sorunun çözümü için alınması gereken kararlar seçime 3 gün kala alınıyor. Sorumluluğumuzdaki bölge ile ilgili çalışmayı aralık ayı meclisine getireceğimizi tahmin ediyorum. Bu soruna artık çözülmüş olarak bakıyorum, geri dönüş yok. Ben olsam da olmasam da gelecek kadrolar bunu tamamlayacaklardır" diye konuştu. Akaydın, Kepez ile Santral mahallelerinde tapu sorununun halkın istediği şeklinde çözüleceğini, kısa sürede tapu dağıtım aşamasına geleceklerini söyledi. Batı Çevre Yolu'nun ise kamulaştırma yöntemi ile çözülmesi gerektiğine dikkati çeken Akaydın, bölge imara açıldığı takdirde konutlaşmanın artacağını, bu durumun ölümlü trafik kazalarının önünü açacağını savundu. Doğru çözümün 18 milyon liralık harcamayla bin 800 metrelik yolun kamulaştırılması olduğunu ifade eden Akaydın, "Marmaray'ı yapan Karayolları, 'ben bu parayı bulamıyorum' demesin. Karadeniz'deki sahil yolu yapılırken nasıl bulduysanız, Antalya için de 18 milyon lirayı bulun. Bu, Antalya için bir namus meselesidir" diye konuştu. - Taşeron işçilerin maaş sorunu Akaydın, taşeron işçilerinin maaşlarını alamamaları ile ilgili olarak, sorunun müteahhitlerden kaynaklandığını söyledi. Kamu kurumlarının hiçbir zaman borçlarını ertesi gün ödemediklerini, müteahhitlerin de bunu bilerek işi aldıklarını dile getiren Akaydın, en geç 3 ay içinde işçilerin paralarını ödemekle yükümlü olmalarına rağmen bazılarının sözlerini tutmadıklarını öne sürdü. İşçilerin parasını ödemeyen müteahhitlere 20 bin lira civarında ceza kesildiğini ancak müteahhidin cezayı ödeyip, işçiye maaşını ödemediğini ileri süren Akaydın, şöyle devam etti: "Burada en haklı olan işçiler, en haksız olan ise düzen. Bu düzen sendikalaşmayı önleyen, sömürülen bir işçi anlayışı getiriyor. Diğer tarafta ise benim belediye işçilerim, sanıyorum sayıları 700 civarında. Birçoğunun aldığı maaş pazarlık güçlerinden dolayı üniversite profesöründen fazladır." - Gezi Parkı odaklı gelişmeler Akaydın, bir gazetecinin "Gezi Parkı odaklı gelişmelere ilişkin Antalya'da bir anıt yaptırmayı düşünüyor musunuz?" sorusu üzerine, anıt değil ama bir parka "Gezi Parkı" adını vermeyi düşündüğünü söyledi. Türkiye'de çok gergin bir ortam bulunduğunu, bu ortamı kışkırtmamak için düşüncesinden vazgeçtiğini dile getiren Akaydın, şunları kaydetti: "Türkiye öyle kritik durumdan geçiyor ki ötekileştirme sancıları yaşanıyor. Biri bana diyor ki 'sen ötekisin'. Niye, ben içki içiyorum, benim eşimin başı açık diye. Biz diyoruz ki 'sen ötekisin, senin karının başı kapalı, sen işte yobazsın' diye. Başbakan da Gezi Parkı olayını siyaseten kullandı ama geri tepti. Dolayısıyla önümüzdeki 6 aydan korkuyorum. Olabildiğinde uzlaşmacı olayım diye düşünüyorum." Akaydın, daha sonra klimalı bir otobüs durağına giderek, oluşturulan kütüphaneye kitap koydu.