Antalyalı girişimci glütensiz makarna üretti

ANTALYA'da, 'Çocuğuma daha sağlıklı ne yedirebilirim' fikrinden yola çıkan girişimci Serhat Öztürk, devletten aldığı destekle glütensiz ve vegan ürünler üreten fabrika kurdu.

Erol AKKIR/ANTALYA, (DHA)- ANTALYA'da, 'Çocuğuma daha sağlıklı ne yedirebilirim' fikrinden yola çıkan girişimci Serhat Öztürk, devletten aldığı destekle glütensiz ve vegan ürünler üreten fabrika kurdu.
Organik gıda şirketi sahibi Serhat Öztürk, Türkiye'de yaklaşık 700 bin çölyak hastası olduğunu, bu hastaların glütensiz gıdalara ulaşımının zor, fiyatlarının da yüksek olduğunu söyledi. Serhat Öztürk, fabrikalarında Türkiye'de üretilmeyen glütensiz makarna, un, çorbalık karışımlar ve kahvaltılık gevrekler ürettiklerini belirtti.
ÇOCUKLARA SAĞLIKLI ÜRÜNLER
Bu ürünlerin üretim ve piyasaya çıkış sürecinin 3 yıl sürdüğünü aktaran Serhat Öztürk, "Sağlıklı ürünlere ulaşamayınca, 'Çocuklarımıza daha sağlıklı ne yedirebiliriz' diye düşünmeye başladım. Sonunda ürünü kendim imal etmem gerektiğine inandım. Fikrimi çılgınca bulanlar oldu. Şu an imalatını yaptığımız mercimekten, nohuttan ve karabuğdaydan makarna dünyada çok popüler. Fakat ülkemizde maalesef henüz bilinmiyor. İthal gelen bu ürünlerin daha sağlıklısını nasıl yapabiliriz, diye çok düşündük. Sonrasında 1,5 yıllık gibi bir süreyle deneme çalışmamız oldu. İtalya dahil olmak üzere Avrupa'daki 4 ülkeye gittik, bu ürünleri ve nasıl yapıldığını araştırdık. Bugün üretimini gerçekleştirdiğimiz çok güzel ürünler ortaya çıktı" diye konuştu.
20 ÇEŞİT MAKARNA
Hammaddelerinin kırmızı mercimek, nohut ve karabuğday olduğunu ifade eden Öztürk, şöyle konuştu:
"Kırmızı mercimek, nohut ve karabuğdaydan makarna yapıyoruz. Yaklaşık 20 çeşit makarna imalatımız var. İlk çıkışımız kırmızı mercimek, nohut ve karabuğday makarnasıyla oldu. Karabuğdayı Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden, nohut ve mercimeği Mersin, Gaziantep ve Ankara'dan temin ediyoruz. Bu ürünleri talep edince, çiftçilerimiz tarlalarına yeniden bu ürünleri ekmeye başladı. Bu ürünleri son bir yıldır, kontrat yaptığımız çiftçilerden temin ediyoruz. Bu mahsulü sadece bizim için ekiyorlar. Daha önce çiftçimiz bu ürünü ektiğinde kime satacağını düşünüyormuş, fakat şimdi böyle bir kaygıları yok. Biz daha ekime başlanmadan ürünü almak üzere anlaşmamızı yapıyoruz. Hedefimiz daha çok topraklarda bu ürünleri ektirmek. Daha çok çiftçiye mercimek nohut gibi ürünlerin ekimini sağlatmak."
MERCİMEK VE NOHUTTAN MAKARNA YAPAN İLK FİRMA
Kırmızı mercimek ve nohuttan yapılan makarnanın dünyada çok popüler olduğunu, özellikle Avrupa'da çok tüketildiğini ifade eden Öztürk, "Türkiye'de kırmızı mercimek ve nohuttan makarna yapan ilk firmayız. Bunun ötesinde filizlendirme tekniğini kullanarak dünyada 2 yıldır yükselişte olan filizlendirmeyi bakliyata uyarladık. Bu ürün çok daha sağlıklı, şu an dünyada süper gıda diye adlandırılan ürünlerin bir üst kademesini de biz ürettik. Ürettiğimiz makarnalar insan sağlığına çok faydalı" dedi.
ÇÖLYAK HASTALARINA UMUT
Bu ürünlerin glütensiz oluşunun çölyak hastaları için bir umut olduğunu kaydeden Öztürk, "Çünkü ülkemizde çölyaklı bireylerin ulaşabileceği çok fazla ürün yok. Ulaştıkları ürünler de sınırlı. Maalesef bu ürünlerin birçoğu Romanya, Almanya ve İtalya gibi ülkelerden ithal ediliyor. Çölyak araştırma komisyonunun geçen sene yaptığı çalışmada, bu ürünlerin Türkiye'de üretilmesi için üreticileri destekleme kararı çıktı. TBMM'de makarna üretimini destekleme kararı alındı. Biz de bu işletmeyi devlet desteğiyle kurduk. Bizim ürünlerimiz çölyaklı hastaların yanı sıra, şeker hastalarının da tüketebileceği bir ürün. Glisemik indeksi düşük olduğu için şeker hastaları da rahatlıkla tüketebiliyor. Bazı bünyeler için alerjen olan yumurta, hiçbir ürünümüzde kullanılmıyor. Vegan beslenmek isteyen ya da hayvansal ürün tüketmeyenler de rahatlıkla tüketebiliyor" diye konuştu.
Şu anda filizlenme tekniğiyle un haline getirip bunu mamule dönüştüren dünyada tek firma olduklarını kaydeden Öztürk, "Hedefimiz bu yılın ikinci yarısından sonra ürünlerimizi yurt dışına taşımak olacak. İlk hedefimiz Türkiye'de ulaşılabilir fiyatlarla herkese ulaşabilmek" dedi.
HAMMADDESİ BAKLİYAT UNU, SIKMA ZEYTİNYAĞI VE YÜKSEK PH'LI SU
Ürünleriyle yabancı ürünler arasında büyük fiyat farkı olduğunu, ithal ürünler Euro ile alındığı için kur ve gümrük maliyetinin ürünün fiyatını artırdığını aktaran Öztürk, şöyle konuştu:
"Bizim ürünlerimizin içeriğinde soğuk sıkım zeytinyağı, yüksek ph'lı su ve sadece bakliyat unu bulunuyor. Bunun dışında koruyucu ya da kimyasal kullanmıyoruz. İthal ürünlerde ise koruyucu kimyasallar bulunuyor. Biz daha sağlıklı ürünler için yola çıkmıştık. Fiyatımız ise yarı yarıya daha ucuz. Çünkü biz kendi topraklarımızda ekilen mercimek ve nohudu kullanıyoruz. İthal ürünlerle karşılaştırıldığında yarı yarıya ucuz olduğunu görüyoruz. İthal makarnanın en ucuzu 25-30 TL arasında değişiyor. Bu ürünün da alt segmentleri var. 14-15 liralara kadar bulunabiliyor. Fakat bu ürünlerin hammaddesi pirinç ve mısır. Dünya artık pirinç ve mısırdan üretilmiş ürün tüketmiyor. Sadece üçüncü dünya ülkeleri, Afrika ve Orta Doğu ülkelerine gönderilmek üzere bu ürünler üretiliyor. İtalya'da görüştüğümüz iki firma bizden makarna almak istiyor. Bize ilk sordukları soru ürünün hammaddesi. 'Eğer pirinçse istemiyoruz' diyorlar. Pirinç ve mısır ulaşılabilecek en ucuz ham madde, kilosu 1-2 liraya bulabileceğiniz mısır ile glütensiz makarna yapabilirsiniz. Şu an piyasadaki tüm ithal makarnaların hepsi pirinç ve mısır içerir. Pirinç ve mısır içeren bir ürünle bizim ürünümüz kesinlikle mukayese edilemez, çünkü biz kırmızı mercimekten ve nohut unundan yapıyoruz. Kalite olarak büyük uçurum var. Fiyat olarak da yarı yarıya ucuz olmamız nedeniyle tüketici de memnun"

Reklam
Reklam

FOTOĞRAFLI