Antalya'nın lezzetli çerezi: "Tirmis"

Akdeniz ülkelerinin ortak lezzetleri arasında bulunan ve otsu bir bitkiden elde edilen "tirmis", Türkiye'de çoğunlukla Antalya ve yöresinde çerez olarak tüketiliyor - Türkiye'nin farklı bölgelerinde "acı bakla", "delice bakla", "kurt baklası", "mısır baklası" gibi değişik isimler verilen ıslak çerez, Konya ve Isparta yöresinde ise "termiye" adıyla biliniyor - Antalya'da seyyar arabasıyla 20 yıldır caddelerde tirmis satan Mehmet Kırkıncı: - "Bir alan bir daha gelip alıyor. Bilmeyenlere tattırıyorum. Alışan bırakamıyor"

TAHSİN KÜÇÜKKARACA - Ana vatanı Akdeniz havzası olan, Türkiye'de ise çok fazla bilinmeyen "tirmis", Antalya ve yöresinde çerez olarak tüketiliyor.

Ürdün, Lübnan, Suriye, Yunanistan, Mısır ve İsrail gibi Akdeniz ülkelerinin ortak lezzetleri arasında bulunan ve baklagiller sınıfından aynı adı taşıyan otsu bir bitkinin olgunlaşmış tohumlarından elde edilen tirmis, meşakkatli çalışma sonucunda hazırlanıyor.

Türkiye'nin farklı bölgelerinde "acı bakla", "delice bakla", "kurt baklası", "mısır baklası" gibi değişik isimler verilen ıslak çerez, Konya ve Isparta yöresinde ise "termiye" adıyla tüketiliyor. Kendine has tadı bulunan ve her yaştan kişinin tükettiği tirmis, görünüm olarak mısır tanelerini andırıyor.

Reklam
Reklam

İki bardak dolusu konulan poşeti 5 liradan satılan bu çerezi, Antalya sokaklarındaki seyyar satıcılarda bulmak mümkün oluyor.

- Tirmisin sofralara uzanan yolculuğu

Antalya'da 20 yıldır seyyar el arabasında tirmis satan 70 yaşındaki Mehmet Kırkıncı, tirmisin zahmetli bir hazırlık aşaması olduğunu söyledi.

Tirmisi tatlandırmak için bir gece suda beklettiklerini, ertesi gün süzüp iyice yıkadıklarını ve suda haşladıklarını anlatan Kırkıncı, şunları kaydetti:

"Kaynatılan tirmisin rengi sarılaşınca ocağın altını kapatıyoruz. Tirmis soğuduktan sonra suyu süzülüp, su dolu bir kaba alınıyor. En az bir hafta boyunca günde 3-4 defa suyu değiştiriliyor. Kokusu ve acılığı tamamen geçene kadar suyunu değiştiriyoruz. Acısı gidince tuzlayıp tüketime hazır hale getiriyoruz. Daha sonrasında kalın ve şeffaf kabuğundan sıyırarak kabak çekirdeği gibi yiyoruz. Hazırladığım tirmisi seyyar el arabasına yükleyip, her gün aynı caddede tezgahımı kuruyorum. Bir alan bir daha gelip alıyor. Bilmeyenlere tattırıyorum. Alışan bırakamıyor."

Reklam
Reklam

Eskiden tirmise ilginin daha fazla olduğunu, son yıllarda ise tüketim alışkanlıklarının değişmesiyle bu lezzetin unutulmaya yüz tuttuğunu belirten Kırkıncı, tirmisin Antalya için çerezin ötesinde kültürel bir unsur olduğunu dile getirdi.

Yüzde 100 doğal, ev yapımı, hiçbir katkı maddesi bulunmayan tirmisin oldukça lezzetli olduğunu vurgulayan Kırkıncı, "Kimseye muhtaç olmadan tirmisten ekmek paramı çıkarıyorum. Parası olan, olmayan buyursun gelsin. Yeter ki Antalya'mızın simgesi bu yararlı nimet unutulmasın." dedi.

- "Bu gibi faydalı lezzetlerin kayda alınması gerekiyor"

Antalya Tanıtım Vakfı Başkanı Yeliz Gül Ege, Antalya'da kaybolmaya yüz tutmuş, hatta kaybolmuş birçok lezzetin olduğunu söyledi.

Bunlardan birinin de faydaları saymakla bitmeyecek tirmis olduğunu anlatan Ege, "Bu lezzetlerin, bilen vatandaşlar tarafından kayda alınması gerekiyor. Kayda alınmadığı takdirde bunu gelecek nesle aktaracak kişi sayısı oldukça azalıyor. Antalya'nın yerel tatlarını bilen şeflerimiz var, bu şeflerin desteklenmesi, teşvik edilmesi gerekiyor. Muratpaşa ilçesinde bir otelde tirmis restoran var, bu örneklerin çoğalması lazım." diye konuştu.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz