Antarktika'nın uydu görüntülerindeki mavi lekeler hiç hayra alamet değil

Dev buz kütleleri yok oluyor, deniz seviyesi yükseliyor, yağmur bulutları ölüyor tüm bunlar olurken vahşi doğa adaptasyon savaşı veriyor.

Suzi Erit / Mynet Haber

Modern hayatımızı sürdürürken kullandığımız sistemlerin çıkardığı gazlar küresel ısınmaya neden olan en büyük etken. Ana etken sera gazları olarak adlandırılan gazlar son 650 bin yıla göre en yüksek seviyede.

Son zamanlarda küresel ısınmanın pek gözümüze batmıyor olması durumun ciddiyetini değiştirmiyor. Moralinizi bozacağız belki ama;

Araştırmacılar yakın zamanda Güney Antarktikadaki buz kütlelerinin üzerinde yüzlerce koyu mavi lekenin belirdiğini tespit etti.

Endişelendirici durum bu lekelerin daha önce de gözlemlenmesi. 2011 ve 2014 arasında Grönland buzullarında ilk kez keşfedilen bu gölcükler, bu süre zarfı içerisinde 1 trilyon ton buz kütlesinin kaybına yol açtı.

Reklam
Reklam

İngiltere'den bir grup araştırmacı Güney Antarktika Langhovde Glacier'ın yüzlerce uydu görüntüsü ve meteorolojik verilerini birleştirerek 8 bin gölcüğün ilk kez 2000 ve 2013 yıllarında oluştuğunu tespit etti.

Bu gölcüklerin bazıları su yüzeyinde süzülen buz sahanlıklarının üzerinde oluşarak bazı kısımlarının erimesine yol açıp devasa buz sahanlıklarının varlıklarını tehlikeye sokuyor. Bir çeşit buz paraziti diyebiliriz.

Buz sahanlıkları (Ice shelves), cam görünüşlü devasa kara parçalarından eriyerek kopmuş su üzerinde süzülen kalın, kaba buz kütleleridir. Buz örtüsü (ice sheet) 50 bin kilometreyi kaplayabilen daha camsal bir görünüşe sahip kitlelerdir.

Washington Post'tan Chris Mooney "Güney Antarktika küresel ısınma süresinde en stabil duran bölgeydi. Isı değişiminde çok büyük bir değişiklik yok. Halen çok çok soğuk burası. Buz üzerlerindeki gölcükler yeni yeni tanımlanmaya başladı." yazıyor.

Mooney'nin açıklamasına göre yaz aylarındaki ısı artışı bu gölcüklerin oluşumunu tetikliyor, yeteri kadar büyük olmayan buz örtüleri direnemeyip yok oluyor.

Reklam
Reklam

Diğer yandan bu gölcüklerin de dayanma süresi uzun değil, ya zamanla donarak yok oluyor ya da buz yüzeyindeki çatlaklardan alt kısımdaki denize akarak yok oluyorlar - dikey nehirler gibi.

Grönland'deki gölcükler için bu iki olasılık geçerli.

Bazı durumlarda da tatlı suyun eriyerek denizle temas etmesi durumunu tespit edildi. Bunun sonucunda su altı hortumları şeklinde oluşumlar meydana gelmesi ile daha büyük buz kayıpları gözlendi.

Peki bu gölcüklerden yüzlercesi neden son 3 yılda birden oluştu dersiniz? İyi bildiniz Küresel ısınma!

Şimdilik korkulucak derecede gölcük olmamasına karşın küresel ısınma durdurulmaz ise bu gölcüklerin daha da artması bekleniyor

İkinci sarsıcı habere geçelim...

Dünyadaki bilinen en büyük buz kütlesinde de çatlak belirlendi!

Bilinen en büyük buz kütlelerinin birinde belirlenen çatlak son beş ayda 22 kilometre genişledi. Şu anki toplam boyutu 130 km!

Devasa buz kütlesinin her an kopması bekleniyor. Gerçekleştiği takdirde tarihteki en büyük 3. buz kaybını yaşayacağız.

Reklam
Reklam

Antarktika Peninsulası'nda bulunan Larsen Buz Kütlesi son iki yüzyıldır devasa boyutta kayıplar yaşadı. Larsenin 3'e bölünmesi sonucu Larsen A, B ve C parçaları oluştu. En büyükleri olan Larsen C'nin başı ise büyük dertte.

Larsen C nin %12'sinin ön taraftan koptuğu belirlendi. Bilgisayar istatistikleri ile kalan parçanın istikrarsız olduğunu ve Larsen B'nin 2002'de dağılması gibi, tehlikeli bir durumla karşı karşıya olduğu öngörülüyor.

Küresel ısınma devam ederse neler mi olacak?

Yazımızın başında bahsettiğimiz sera gazlarının artışı ile küresel ısınma daha da tetikleniyor. Bu hızda devam ederse canlıların yeni koşullara adapte olması çok zorlaşacak, ayrıca doğa felaketleri de fazlalaşarak tüm canlıların hayatını tehlikeye sokacak.

Tarihte dünyanın ısısı her zaman yükselip alçalmıştır. Buz çağından beri ısı sadece 5 derece ısındı ve bu yüzlerce binlerce yıl içerisinde oldu.

Yukarıda bahsi geçen buzulların erimesi devam eder ise deniz seviyesi hatırı sayılır derecede yükselecek, hava durumu beklenmedik şekilde sertleşecek.

Reklam
Reklam

Devasa fırtınalar, seller, kuraklıklar sonucunda canlıların yaşamlarının ciddi derecede zorlaşması söz konusu.

Araştırmacılar beklenilenin aksine şimdiden bu değişikliklerin başladıklarını gözlemlemeye başladılar.

12 en sıcak yazdan 11 i 95 ile 2006 yılı arasında yaşandı!

Son olarak biraz da olsun dünyaya yardımcı olmak için neler yapabiliriz ile bitirmek istiyoruz.

1. Normal ampüllerinizi tasarruflu ampullerle değiştirebilir; böylece %60 enerji tasarrufu yapabilirsiniz

2. Programlanabilir termostat'a geçerek veya akşamları kapatarak büyük ölçüde yardım ve tasarruf edebilirsiniz.

3. Kullandığımız enerjinin yarısı ısıya gittiğinden, Isıtıcınızı normalde kullandığınızdan kışın iki derece düşük yazın iki derece yüksek kullanarak çok büyük fark yaratabilirsiniz.

4. Alacağınız yeni eşyalarda enerji tasarruflu olanları tercih edebilirsiniz.

5. Cihazlarınızla işiniz bittiğinde bekleme modunda bırakmamanız çok önemli. İşiniz bittiğinizde kapatmanız %40 enerji tasarrufu demek.

6. Soğutucularını evin en soğuk bölümünde, Isıtıcılarınızı (ocak vs.) sıcak ortamda kullanmanız, Cihazın daha çabuk istenilen sıcaklığa gelmesini sağlayarak büyük ölçüde enerji tasarrufu yapar.

Reklam
Reklam

7. Eskimiş cihazlarınızı yenileri ile değiştirmek de enerji tasarrufu yapmanızı sağlar. Yeni modellerin enerji tasarrufu daha yüksek.

8. İzolasyon çok önemli.

Dünya umrunuzda değilse bile şöyle düşünebilirsiniz, enerji tasarrufu yapmak daha az fatura demek :)

Kaynaklar: sciencealert.com [1], [2]

Anahtar Kelimeler: