Antibiyotik Kullanımına Dikkat

Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mete...

Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mete Kıroğlu, üst solunum yolu enfeksiyonlarının ağırlıklı olarak viral nedenlerle oluştuğunu, bu nedenle de antibiyotik kullanılmasının yanlış olduğunu söyledi.

Kış mevsiminin, üst solunum yolu enfeksiyonlarının artış gösterdiği bir dönem olduğunu kaydeden Kıroğlu, bu artışın önemli bir nedeninin; insanların kış aylarında bir arada kapalı alanlarda yaşamasının bulaşmayı artırması olduğunu vurguladı. Kıroğlu, “Bulaşma hapşıran bir hastanın ortama saldığı damlacıkların solunması ile olabileceği gibi örneğin; burnunu sümküren bir hastanın masaya değmesi ve başka birinin masaya değdikten sonra gözünü kaşıması ile olabilir. Hastalık etkeni gözden kolayca burnun arkasındaki genze taşınır ve böylece virüs en sevdiği yere ulaşmış olur. Bulaşmayı önlemek için elimizi hiçbir zaman yıkamadan gözümüze ve ağzımıza götürmemeliyiz” dedi.

Reklam
Reklam

Üst solunum yolları enfeksiyonlarının çok büyük çoğunluğu viral nedenlerle oluştuğuna dikkat çeken Prof. Dr. Kıroğlu, “Bu nedenle antibiyotik kullanmanın yeri yoktur. Burnu tıkanan, akan, hapşıran, öksüren bir hasta büyük olasılıkla nezledir, bu tabloya ateş ve kas ağrısı da eklenirse tanı büyük ihtimalle griptir. Her 2 durumda antibiyotikler yararlı değil, hatta zararlı olabilir. Antibiyotik sadece akıntının hiç kesilmeden 10 günden fazla sürmesi durumunda işe yarar, ki bunun nedeni bakterilerin de, viral enfeksiyona katılmasıdır” ifadesini kullandı.

"ENFEKSİYON SIRASINDA BOL SIVI ALINMASI YARARLI"

Bu duruma rağmen ebeveynlerin, ‘Çocuğum ateşler içinde yanarken, hiç ilaç vermeyeyim mi?’ şeklindeki soruları ile karşılaştıklarını anlatan Kıroğlu, “Evet grip ve nezle ateşe yol açıyorsa tabii ki ateş düşürücüler ile kontrol sağlanmalıdır ama tedaviye antibiyotik eklenmesi yararlı değil” dedi.

Viral üst solunum yolu enfeksiyonlarında ateş düşürücüler dışında burun damlaları kullanılarak, çocuğun gece rahat etmesi sağlanabileceğini anlatan Kıroğlu, enfeksiyon sırasında bol sıvı alınmasının yararlı olacağını, ancak bunların dışında ek bir tedaviye ihtiyaç olmadığı uyarısında bulundu.

Reklam
Reklam

Gribin önlenmesi için grip aşısının yaz bitiminde yapılması gerektiğini belirten Kıroğlu, bu tür enfeksiyonlara çok sık yakalanılması halinde bir uzman tarafından çeşitli testlerin yapılmasının önemli olduğunu, ancak kreşe yeni başlayan bir çocuğun da o yıl, 7-8 kez viral enfeksiyon geçirebileceğinin de unutulmaması gerektiğinin altını çizdi. Bazen hapşırık ve tıksırık olmaksızın sadece boğaz ağrısı oluşabilir bu duruma ateş eşlik ediyorsa bir KBB uzmanına başvurmanın faydalı olduğunu dile getiren Kıroğlu, ‘kriptin anjin’ denilen bir hastalık söz konusu olabileceği ve tedavide penisilin kullanılmasının yerinde olacağını belirtti.

PFAFA sendromu hakkında da açıklamalarda bulunan Kıroğlu, bu çocuklarda 3-5 haftada bir tekrarlayan yüksek ateş, farenjit ve aftlar oluştuğunu, çocukların ataklar arasında ve hatta atak sırasında bile sağlıklı olduğu gibi kültürlerde bir bakteri izole edilemeyeceğini söyledi. Kıroğlu, “Ateş kortizon ile kontrol edilebilir. Hastalığın nedeni hastanın savunma sistemi ile ilgilidir. Ne yazık ki bu hastalığın tedavisinde de yoğun antibiyotik kullanılmakta ve hasta bu durumdan zarar görmektedir. Tekrarlayan ataklar arasında neredeyse günü gününe eşit süreler olan bu hastalıkta antibiyotik kullanımı gerekmez” dedi.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz