ADANA (İHA) - Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Yemler ve Hayvan Besleme Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hasan Rüştü Kutlu, antibiyotik ve hormon kullanıldığını yönündeki tartışmaların tavukçuluk sektörüne büyük zarar verdiğini, bundan kaçınılması gerektiğini söyledi.
Kutlu, Türk tavukçuluk sektöründe kullanımına izin verilen yem katkıları ve büyüme uyarıcı maddelere ilişkin yönetmeliğin Avrupa Birliği'nde (AB) uygulanan yönetmeliğin aynısı olduğunu ifade etti. Etlik piliç besiciliğinin AB normlarına göre yapıldığını, gelişen sektörün AB'ye ihraç safhasına kadar geldiğini belirten Kutlu, gereksiz tartışmalarla sektöre zarar verildiğini savundu. Kutlu, "Besi süresince yüksek verimin sağlanması amacıyla yem içinde insan sağlığına zararı olmadığı saptanmış birtakım yem katkı maddeleri ve antibiyotik kökenli büyüme uyarıcıları kullanılmakta, ancak kesinlikle hormon kullanılmamaktadır. Günümüzde etlik piliç yemlerinde büyüme uyarıcı olarak kullanımına izin verilen sadece iki antibiyotik vardır. Bunlar Flavofosfolipol ve Avilamisin adlı ilaçlardır. Diğer antibiyotiklerin ise sadece hastalıkların tedavisi amacıyla reçeteye bağlı olarak sınırlı sürelerde kullanımına izin verilmiştir" açıklamasında bulundu.
Türkiye'de yönetmeliklere uymayan sadece birkaç küçük işletmenin bulunduğunu savunan Kutlu, konunun uzmanı olan ve olmayan çevrelerin sektöre genelleme yaparak görüş açıklamasının sakıncalı olduğunu vurguladı. Kutlu, şöyle devam etti:
"Kırmızı et, yumurta, süt, bal ve peynir gibi çok değerli hayvansal gıdaların tüketici sağlığı açısından sakıncaları ile başlayan tartışmalar, sebze üretiminde olduğu gibi piliç eti üretiminde de hormon kullanıldığı iddiasıyla doruğa ulaşmıştır. Bilgisiz ve ilgisiz kişilerce verilen beyanatlar hayvancılığımızın gözbebeği olan tavukçuluk sektörümüze ciddi zararlar verilmiş, verilmektedir. Gıda kontrolünden sorumlu kamu kuruluşlarının zaafiyet içinde oluşu, şikayet dinleyip gereğini yapacakken şikayetçi konumuna geçmeleriyle oluşan mevcut tartışma, varolma mücadelesi veren sektöre büyük darbe vurmuştur. Tüm bu tartışmaların ana kaynağı, kamuya ait denetleyici mekanizmanın yetersizliği ve devletin tavukçuluğumuza sahip çıkmamasıdır. Bu hayvancılık sektörüne yapılan büyük bir haksızlıktır."