İlk olarak 1950'lerin sonlarında geliştirilen antidepresan ilaçlar, özetle beyindeki hormonları düzenlemek için kullanılmaktadır. Yani antidepresanlar bozulmuş dengeyi değiştirerek, beynin yeniden normal bir şekilde çalışmasını sağlamak için kullanılmaktadır.
Depresyon, endişe (anksiyete) bozukluğu, panik bozukluk, fobiler, obsesif kompulsif bozukluk gibi birçok psikiyatrik hastalıklarda kullanıldığı gibi bedensel belirtiler, fibromiyalji ve migren tedavisinde de yerini almıştır. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli unsur kendi kendinizin doktoru olmamanız olacaktır . Komşunuza , arkadaşınıza veya aile üyenizden herhangi bir kişiye reçete edilmiş antidepresan ilaçlar, mutlaka ilgili doktora danışılarak başlanmalıdır. Her bireyin tedavisi kendi özelinde düzenlenmelidir. Yine aynı sebeple sadece sosyal medyadan alınan ilaç bilgileri ile ilaç kullanımının da tehlikeli sonuçlar doğurabileceği unutulmamalıdır.
Antidepresan ilaçlar da diğer ilaçlar gibi yan etki yapabilmektedir. Antidepresan ilaçların en sık yan etkileri; iştah artışı veya iştahsızlık, mide bulantısı, uyku hali/uykusuzluk, sersemlik, cinsel isteksizlik, kabızlık ve ishaldir.
Psikiyatri hasta hekim ilişkisinin en güçlü olduğu, işbirliği esasına dayanan bir tıp dalıdır. Bu nedenle ilaç başlanırken hastaya olası yan etki ve etki başlangıcı hakkında bilgi verilip, yan etki olması durumda tekrar doktoruna başvurması önerilir.
Tedavi süresi hasta özelinde belirlenir. Hastalığının şiddeti, önceki tedavi girişimleri, tedavi direnci olup olmadığı gibi belirteçlere göre düzenlenir. Her antidepresanın her hastaya iyi gelmemesi, bazen hastalarda tedavi motivasyonunu düşürse de yan etki yaşaması veya fayda etmemesi durumunda ilaç değişimine gitmek bir miktar zaman alacaktır. Yine bu ilaçların etkisinin ortaya çıkma süresinin ortalama 15-20 gün olduğu göz önüne alınmalıdır. Antidepresan kullanımı ile tedaviye başlandığında en az 6 ay süre aylık kontroller ile izlem önerilir. İlaç başlangıcı gibi sonlandırma da iyilik hali sağlandıktan sonra yine hekiminizle işbirliği ile kademeli azaltılarak yapılmalı ve tekrarlama ihtimali minimuma düşürülmelidir.
Beden sağlığımız kadar ruh sağlığımız da çok önemlidir. Nasıl ki tansiyon hastalığını kendimiz tedavi etmiyorsak , depresyon gibi psikiyatrik hastalıklarda da mutlaka doktorumuza başvurarak tedavi olmalıyız. Aslında çoğu kişinin bazen ürkütücü bulabildiği psikiyatrik ilaçların belki de en ürkütücü yanı yanlış veya düzensiz kullanımı bazen de gerekli olduğu halde kullanılmamasıdır.