Avrupa Parlamentosu'nda, Fransa ve Hollanda'da AB Anayasası hakkında düzenlenen referandumların sonuçlarına ilişkin yapılan tartışmalarda Türkiye'nin AB üyeliği konusu da gündeme geldi.
AP'de en fazla sandalyeye sahip olan Hıristiyan Demokrat Grubu'nun Başkanı Hans-Gert Poettering, Türkiye'nin AB üyeliğine ilişkin süren tartışmaların, AB Anayasası'nın Fransa ve Hollanda'da reddedilmesinde olumsuz rol oynadığını iddia etti.
Poettering, Türkiye'ye tam üyelik yerine "imtiyazlı ortaklık" verilmesi yolundaki görüşünü tekrarladı. Poettering, Türkiye'nin Kıbrıs Rum kesimini tanıması gerektiğini de kaydetti.
"Referandum sonuçlarının AB'nin genişlemesi konusunda daha temkinli hareket edilmesi gerçeğini ortaya koyduğunu" belirten Poettering, "AB'nin artık fazla acele etmemesi ve bu süreci fazla zorlamaması" görüşünü savundu.
Sosyalist Grup Başkanı Martin Schultz ise düzenlediği basın toplantısında, Poettering'in genişlemeye ilişkin açıklamalarına karşı çıktı. AB'nin Balkan ülkeleri ve Türkiye'ye kapıyı kapatamayacağını ifade eder Schultz, "AB'nin kendini tecrit eden bir kulüp olamayacağını" belirtti.
Yeşil Grup Başkanı Daniel Cohn-Bendit, referandum sonuçlarının özellikle Balkan ülkelerinin üyelik sürecini geciktirme tehlikesi bulunduğuna dikkati çekti. Türkiye'nin üyelik sürecinin daha uzun bir zaman alacağını söyleyen Yeşil Grup Başkanı, "bu süreçte üyeliğin gerçekleşmesinin AB'ye değil, Türkiye'nin göstereceği çabaya bağlı olduğunu" savundu.