25 Mart etkinliğinde ne çok dikkat çeken duyurular Apple Arcade ve Apple TV+ oldu. Dilerseniz Apple Arcade hakkındaki tüm detaylara aşağıdaki linkten göz atabilirsiniz.
Bu yazımızda ise Apple TV+ üzerine yoğunlaşacağız. Öncelikli olarak Apple TV+ nedir sorusunun yanıtını verip, sonrasın bu hizmetin artı ve eksilerinden bahsedeceğiz.
NETFLİX'İ GÖZÜNE KESTİRDİ
Apple TV+ nedir sorusunun en basit yanıtı, yeni bir Netflix derlemesi olurdu. Evet, Apple’ın yeni servisi basit anlamıyla Netflix gibi birşey. Yani aylık bir ücret karşılığında abone olacağınız ve mevcut kütüphanede bulunan yayınları izleyebileceğiniz bir servis.
Peki bu servisi Netflix’ten ayıran şey ne? Malum, Netflix bu sektörün tekeli konumunda bulunuyor. Hali hazırda mevcut sektörde pek çok dijital yayıncı olsa da hiç birisi Netflix’in yanına bile yaklaşabilmiş değil. Peki Apple bunu başarabilecek mi?
Söz konusu Apple olduğunda beklentiler de hayli fazla oluyor. Çünkü Cupertino merkezli şirket, dünyanın en büyük nakit rezervine sahip ismi. Dolayısıyla paranın her kapıyı açabilme özelliğini unutmamamız gerekiyor.
Apple da sahip olduğu maddi gücü muazzam bir şekilde kullanarak Oprah Winfrey, Steven Spielberg, Jennifer Aniston, Reese Witherspoon, Octavia Spencer, J.J. Abrams, Jason Momoa, M. Night Shyamalan ve Jon M. Chu gibi isimleri arkasına almış.
Geçtiğimiz gün gerçekleşen iPhone 11 etkinliğinde de Jason Momoa‘nın başrolünde yer aldığı See dizisi için ilk tanıtım videosu yayınlanmıştı. Dilerseniz bu tanıtım videosuna aşağıdan göz atabilirsiniz.
Evet Apple TV+’da yukarıda saydığımız isimlerin hazırladığı program, dizi ve filmler yer alacak. Dolayısıyla Apple’ın şimdiden Netflix’in en ciddi 2. rakibi olduğunu söylemek pek de yanlış olmayacaktır. Malum ilk sırada Disney’in dijital yayın platformu Disney+ yer alıyor.
APPLE TV+, NETFLİX'İN YERİNİ ALABİLİR Mİ?
Apple TV+ nedir sorusunun yanıtını verdiğimize göre bir diğer merak edilen soruya geçelim. Apple TV+, Netflix’in yerini alabilir mi? Örneğin Apple Müzik, sektöre çok sonra girmesine kaşın Spotify’ın en büyük rakibi olmayı başarmıştı. Peki aynı durum dijital yayıncılık sektöründe de gerçekleşir mi?
Öncelikli şunu belirtmemiz gerekiyor. Netflix’in muazzam bir kütüphanesi var. Dolayısıyla kullanıcılar Apple TV+’dan da aynı şeyi bekleyeceklerdir. Ayrıca bir diğer unsur da platforma özel içerikler. Netflix bu anlamda da rakipsiz. Kendi platformuna özel pek çok dizi ve filmi mevcut. Ayrıca Disney+’ın da son derece sağlam geldiğini hatırlatmak gerekiyor. Dolayısıyla Apple’ın Netflix ve Disney’i geçmesi pek de kolay olmayacak.
Dolayısıyla Apple TV+’ın da başarılı olabilmesi için Netflix gibi rakipsiz bir kütüphaneye sahip olması gerekiyor. Bu da sizlerin de tahmin edebileceği üzere kısa sürede gerçekleşecek birşey değil.
Kısaca özetlemek gerekirse yakın bir gelecekte Apple TV+’ın Netflix’in yerine geçmesi pek de muhtemel görünmüyor.
Apple cihazları dışında LG, Samsung, Sony ve Vizio tarafından üretilen akıllı televizyonlarda da desteklenecek olan Apple TV+ önümüzdeki sonbaharda hizmet vermeye başlayacak. Servisin fiyatı da muhtemelen o zaman netleşecektir.
Bu arada dip not olarak hatıralatalım. Apple yeni bir iPhone, iPad ya da Mac alana 1 yıllık Apple TV+ üyeliği hediye edeceğini duyurdu. Bakalım bu kampanya Apple TV+‘ın müşteri sayısını arttırmaya yardımcı olacak mı? Bekleyip göreceğiz.