ANKARA (İHA) - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Ar-Ge daha büyük kaynaklar ayırmaya karar verdiklerini ifade ederek, "Ar-Ge'ye verilen kaynakların getirisi, 3-5 yıldan başlayarak ülkeye ihracat geliri, sosyal refah, istihdam ve siyasi güç olarak geri döner. O yüzden Ar-Ge çok karlı bir alandır" dedi.
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) işbirliğiyle düzenlenen Avrupa Teknoloji Platformları Konferansı TÜBİTAK Feza Gürsey Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi. Konferansa, Bakan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'in yanı sıra Avrupa Komisyonu'nun Bilim ve Araştırmadan Sorumlu Üyesi Janez Potocnik, TÜBİTAK Başkan Vekili Nükhet Yetiş, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da katıldı. Konferansın açılışında bir konuşma yapan Bakan Şener, AB'nin Lizbon Stratejisi çerçevesinde belirlediği hedefin "2010 yılında dünyanın en rekabetçi bilgi temelli ekonomisi" olmak olduğunu hatırlatarak, bu hedefin önemli uygulama araçlarından biri olması beklenen Teknoloji Platformları'nın yakın gelecekte Avrupa'nın araştırma, teknoloji geliştirme ve inovasyon çabalarını harekete geçirmekte kritik rol oynamasının beklendiğini ifade etti. Şener, Teknoloji Platformları'nın temel görevinin, orta ve uzun vadeli Stratejik Araştırma Programları'nın ortaya konması ve bu programların uygulanabilmesi için gerekli olan etkin kamu-özel sektör ortaklığının kurulması olduğunu belirterek, "Teknoloji Platformları'na, ülkemizden değerli sanayicilerimizin, kamu kurumlarımızın ve sivil toplum kuruluşlarının etkin katılımlarını bekliyoruz" dedi. Türkiye'nin refahının artması için bilim ve teknolojinin vazgeçilmez olduğunu bu nedenle Araştırma-Geliştirme'ye (Ar-Ge) daha büyük kaynaklar ayırmaya karar verdiklerini ifade eden Şener, "Ar-Ge'ye verilen kaynakların getirisi, 3-5 yıldan başlayarak ülkeye ihracat geliri, sosyal refah, istihdam ve siyasi güç olarak geri döner. O yüzden Ar-Ge çok karlı bir alandır" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin bilim ve teknoloji stratejisi kapsamında belirlediği hedefleri de sıralayan Şener, "Gayri Safi Yurt İçi Hasıla'dan Ar-Ge'ye ayrılan kaynağın yüzde 0.67 olan seviyesinden 2010 yılında yüzde 2'ye yükseltilmesi ve tam zaman eşdeğer araştırmacı sayısının 27 bin olan mevcut seviyesinden yine 2010 yılında 40 bin rakamına ulaşmasıdır. İddialı olarak tanımlanacak bu hedeflerin gerçekleşmesi için Türkiye Cumhuriyeti devleti tarihinde ilk kez ulusal bütçeden ayrılan ek kaynaklar ile desteklenme yoluna gidilmiştir. Alınan bu kararın sonucu olarak 2005 bütçesinden Ar-Ge faaliyetlerine 446 milyon YTL ek kaynak ayrılmıştır. 2006 yılında da bir önceki yıla göre yüzde 20 artış sağlanmıştır" açıklamasında bulundu.
Gündemlerindeki nemli bir konunu da AB Çerçeve Programları olduğuna işaret eden Şener, Türkiye'nin bu programlara, 2002-2006 yıllarını kapsayan altıncısından itibaren katıldığını hatırlattı. Şener, "AB 6. Çerçeve Programı ile ülkemiz kuruluşları Avrupa çapında eşdeğer kuruluşlar ile ortak araştırma faaliyetlerini hayata geçirme fırsatı bulmuşlardır. 2007'de başlayıp 7 yıl sürmesi öngörülen AB 7. Çerçeve Programı ise toplamda ulaşacağın 50 milyar Euro'luk büyüklüğüyle bizlere bilim ve teknolojinin AB için taşıdığı önemi göstermektedir. Bu bilgiler ışığında ülkemiz AB'ye tam üyelik müzakerelerinde ilk olarak ele alınan Bilim ve Araştırma faslına ilişkin hazırlanan Tutum Kağıdı'nda 'İlgili usul ve hususlarda anlaşma sağlandığı takdirde Türkiye'nin 7. Çerçeve Programı ve EURATOM'a katılma niyetinde olduğu' belirtilmektedir. Halen Türkiye ile AB Komisyonu arasında 7. Çerçeve Programı ve EURATOM'a katılım müzakereleri sürmektedir" değerlendirmesini yaptı.