WASHINGTON (İHA) - Dünyaca ünlü Türk fotoğraf sanatçısı Ara Güler, en çok Stephen Hawking, Steven Spielberg ve Bill Gates'in fotoğraflarını çekmek istediğini söyledi. Güler, Amerikan Wall Street Journal gazetesinde bugün yayınlanan röportajında, bu kişileri kabiliyetli olduğu için fotoğraflamak istediğini söyledi.
Fotoğrafını çekemediği için üzüldüğü 3 kişi olduğunu söyleyen Güler, bu kişilerin de ünlü komedyen Charlie Chaplin, Felsefeci John Paul Sartre ve ünlü bilgin Albert Einstein olduğunu belirtti. Charlie Chaplin'in fotoğrafını çekmek için 3-4 gün ünlü komedyenin İsviçre'deki evinin kapısının önünde beklediğini belirten Güler, "Chaplin'in karısı Oona ile konuştum. Beni eve aldılar, ancak Charlie o zaman çok hastaydı ve tekerlekli sandalyedeydi. Yıllarca hareketliliğiyle ün yaptıktan sonra tekerlekli sandalyede felçli görüntülenmek istemedi. Ben de fotoğrafını çekemedim" diye konuştu.
Sartre'ı ise birçok kere Paris'te sokakta gördüğünü söyleyen Güler, "Ancak insanların fotoğraflarını sokakta çekmek bana göre değil. Yaşamlarının içine girmem, onları tanımam lazım. Dolayısıyla onun da fotoğrafını çekemedim" dedi. Güler, Einstein ile ilgili olarak ise, "20. yüzyılı en iyi sembolize eden kişi Einstein. Aynı yüzyılda yaşadık, ama kendisi çok erken öldü" dedi. Röportajı yapan gazetecinin "Müslüman bir ülkede yaşayan Ermenisiniz" şeklindeki sözlerine Güler, "Annem, babam Ermeniydi. Ben Türkiye'de doğdum ve Türküm. Benimle Başbakan arasında hiçbir fark yok" ifadelerini kullandı.
Dünyanın hiçbir ülkesinde 2. sınıf vatandaş olmayacağını söyleyen Güler, Osmanlı'ya has hattatlık sanatını da överek, "Benim için bir hattat ustası 100 Picasso'ya bedel" diye konuştu. Picasso'nun 90. yaş günü sebebiyle ünlü ressamın fotoğraflarını çekmek üzere tutulduğunu anlatan Güler, "Ancak o kadar çok fotoğrafını çektim ki, Picasso bana kızdı ve 'Şimdi de ben senin bir portreni yapayım' dedi" şeklinde konuştu. Picasso'nun portresini yapması için aceleyle bir kitaptan boş sayfa yırtarak ünlü artiste verdiğini söyleyen Güler, "O resmi hala kitabın arasında saklıyorum. Solmasın diye duvara asmıyorum" dedi. Kendini Amerika kıtasını keşfeden Kristof Kolomb'a benzettiğini söyleyen 77 yaşındaki Güler, gençliğinde en çok senaryo yazarı olmak istediğini belirtti. Bunun üzerine bazı film stüdyolarında çalışmaya başladığını anlatan ünlü fotoğrafçı, ancak bir gün çalıştığı film stüdyosunda yangın çıkınca babasının kendisini zorla bir gazeteye soktuğunu da ekledi.
"İtfaiye kurtarsın diye çatıya çıktım" diyen Güler, gazeteye başlayınca yazı yazarak hikaye anlatmanın çok zaman aldığını, onun için de kendisin fotoğraf çekmeyi tercih ettiğini belirtti. Kendi izinden gitmek isteyen gençlere "fotoğrafçı olmayın" tavsiyesinde bulunduğunu söyleyen Ara Güler, "Bu bir virüs. Vücuda bir girince bir daha çıkmıyor. Ben şanslı çıktım çünkü her şey iyi gitti ve ünlü oldum" diyor. Dijital fotoğrafçılığı da yavaş yavaş sevmeye başladığını söyleyen Güler, "Benim dijital fotoğraf makinem yok. Ancak teknik hataları düzeltmek açısından dijital fotoğrafçılık yararlı" diye konuştu. Ara Güler en beğendiği fotoğrafçı sorulduğunda ise, "Henri Cartier Bresson" yanıtını verdi.