Kulak-Burun-Boğaz ve Baş-Boyun Cerrahisi Uzmanı Dr. Abdülkadir Göksel, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, tıpta "hareket hastalığı" adı verilen araç tutmasının, değişik yönlerde ivmelenmeye bağlı gelişen ve ciddi bir hastalık olmamakla birlikte kişiyi rahatsız eden bir bozukluk olduğunu ifade ederek, her yıl 2 milyon kişinin bu sebeple doktora başvurduğunu kaydetti.
DENGE ALGILARI SORUNU
Bazı kişilerin, uçağa, arabaya ve en çok da deniz taşıtlarına bindiklerinde baş dönmesi, mide bulantısı hatta kusmadan şikayet ettiklerini vurgulayan Uzm. Dr. Abdülkadir Göksel, tıp dilinde bu yakınmaları özetleyen 'vertigo' teriminin Latince kökenli olduğunu ve 'dönmek' anlamına geldiğini söyledi. Uzm. Dr. Göksel şöyle dedi:
"Sersemlik, vertigo, hareket hastalığı denge algılarıyla ilgili sorunlardır. Denge duyusu, iç kulak, gözler, derin duyular, kaslar ve eklemler ile merkezi sinir sistemi arasındaki karmaşık ilişki sonucunda oluşur. Hareket hastalığı bulguları, merkezi sinir sisteminin diğer sistemlerden birbiri ile çelişen iletiler alması ile ortaya çıkar."
ARABA TUTMASINA NE İYİ GELİR
Kulak-Burun-Boğaz ve Baş-Boyun Cerrahisi Uzmanı Dr. Abdülkadir Göksel, yolculuklarda araç tutmasından yakınan kişilere şu tedbirleri almalarını önerdi:
"Araçta mutlaka gözünüzün hareketi görebileceği bir yere oturmalısınız. Mesela otomobilde ön koltuğa oturmalı, gemide ufuğa bakmalı ve uçakta mutlaka pencere kenarını tercih etmelisiniz. Yola çıkmadan önce sindirilmesi güç ve baharatlı gıdalardan kaçınınız. Ani baş hareketleri, denge bozukluğu yaşayan kişilerde hastalığı körükleyecektir. Bu sebeple başınızı sağa ve sola hızla çevirmekten sakınınız. Başı boyun hareketiyle çevirmek yerine vücut ile birlikte dönmeye çalışınız. Hastalığın artmasına sebep olabilecek sigara, kafein ve tuz gibi maddelerden uzak durunuz. Yakınmanızı arttırabilecek stres, üzüntü, sinirlenme, alerji gibi etkenlerden korununuz. Yola çıkmadan önce doktorunuzun önereceği mide bulantısını önleyici bir ilaç kullanabilirsiniz."
Dr. Göksel ayrıca, araç tutması olan kişilerin yol arkadaşlarına da onları konuşturmamak ve kendilerine bakmak zorunda bırakmamak gibi görevler düştüğünü de hatırlattı.