Malatya'nın Arapgir ilçesine bağlı Yazılı köyünde kurulmak istenen demir maden ocağıyla ilgili Çevre Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu toplantısı, vatandaşların isteği üzerine iptal edildi.
Kara Yakup Cemevi'nde özel bir firmanın mahallede kurmak istediği tesisle ilgili Çevre Şehircilik ve İl Müdürlüğü görevlilerince ÇED bilgilendirme toplantısı düzenlendi.
Mahallede yaşayan vatandaşlar, toplantının yapılmamasının istemesi üzerine, görevliler vatandaşlardan toplantının iptal edilmesine ilişkin taleplerini içeren dilekçeleri alıp programı iptal etti.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, toplantının iptal edilmesinden sonra yaptığı konuşmada, hangi siyasi düşünceden olursa olsun insanların doğayı korumak istediğinin makul karşılanması gerektiğini belirtti.
Halkın bilgilendirme toplantısının gerçekleşmediğini ancak kimsenin durmayacağını savunan Karaca, "Ülkenin dört bir yanında bu mücadele için geziyoruz. Veli Ağbaba bizlere konuyu ilettiğinde sizlerin yanında olmak, mücadelenize güç vermek için buraya geldik. Bundan sonra paraya ve ticarete, insan yaşamını, sularımızı, insanlarımızı ve geçim kaynaklarımızı peşkeş çekmek için buraya gelmeye kalktıklarında o gün en az 50 milletvekiliyle sizlerle birlikte onların karşısında duracağız." diye konuştu.
Partisinin yaşanacak bir Türkiye kurma hedefinin bulunduğunu, doğaya ve geçim kaynaklarına sahip çıkacaklarını vurgulayan Karaca, mahalledeki birlikteliğinin çok önemli olduğunu sözlerine ekledi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ise vatandaşların talebiyle mahalleye geldiklerini belirtti.
Yaşananların bir hükümet politikası olduğunu iddia eden Ağbaba, şöyle konuştu:
"Madenler mutlaka kullanılmalı ama doğal yaşamı, köylüyü yok edecekse bu doğru değil ve biz buna karşıyız. Niye hidroelektrik santraline (HES), maden ocağına karşıyız? Onlar kurulsaydı doğal yaşam kalmayacaktı, suyun mülkiyet hakkı kalmayacaktı. Biz bu mücadelede her zaman sizin yanınızda olduk, bundan sonra da olmaya devam edeceğiz. Biz doğa mücadelesi veren herkesin yanındayız."
Mahallede yaşayan Gülizar Ülgen de tesisin kurulmasıyla doğal yaşamın dışında kendilerinin bir çok hatıralarının da yok olabileceğini dile getirdi.
Maneviyat olarak yerleşim yerlerinin kendileri için çok önemli olduğunu anlatan Ülgen, "Verimli topraklarımız yok ama biz varolmayı başardık." diye konuştu.