İstanbul, 5 Temmuz (DHA) - TSKB Ekonomik Araştırmalar’ın son raporunda, Ar-Ge ve inovasyon başta olmak üzere bilgi temelli ekonominin uluslararası rekabette üstünlüğün anahtarı olduğuna dikkat çekildi.
TSKB Ekonomik Araştırmalar’ın hazırladığı “TSKB Bakış” isimli rapor serisinin yenisi “Uygun Adım Geleceğe: Ar-Ge ve İnovasyon” adlı çalışmada, son 30 yıldaki gelişmelerin bilgi ve teknolojiyi ekonomik değer yaratımının önemli parçası haline getirdiği, bilgi temelli bir ekonomi oluşturabilen ülkelerin ise uluslararası rekabette üstünlüğü yakaladığı vurgulandı.
Makroekonomi, kalkınma iktisadı ve sektörel dinamiklere yönelik araştırmalar yapan TSKB Ekonomik Araştırmalar'ın son raporunda, Türkiye’nin orta gelir tuzağından çıkış çabalarında Ar-Ge ve inovasyonun önemine dikkat çekildi.
TSKB Ekonomik Araştırmalar Ekonomisti Cem Avcıoğlu’nun yazdığı “Uygun Adım Geleceğe: Ar-Ge ve İnovasyon” başlıklı raporda, yeni bilgi üretme sürecinin motoru olan araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) faaliyetlerinin ekonomik büyüme performansını korumak ve geliştirmek isteyen ülkeler için büyük önem taşıdığı vurgulandı.
Ar-Ge harcamalarının Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’ya (GSYH) oranı olarak hesaplanan Ar-Ge yoğunluğu göstergesinde bugün ilk 10’da yer alan ülkelerin de değerlendirildiği raporda, bu ülkelerin 1998-2017 yılları arasında yatırım yoğunluklarını ortalama yüzde 30 arttırarak yüzde 3.2’ye taşıdıklarına dikkat çekildi.
Türkiye’de yüksek ekonomik büyüme performansının kalıcı ve kapsayıcı hale gelmesinde bilgi yayılımının artırılmasının ve yüksek teknoloji ürünlerin toplam üretim içindeki payının yükseltilmesinin temel belirleyiciler olacağını ortaya koyan raporda, küresel finansal krizi takip eden dönemde Türkiye ile gelişmiş ülke ekonomileri arasındaki gelir yakınsamasının yavaşladığına işaret edildi.
Rapora göre, inovasyon odaklı ürün üretme becerisinin geliştirilmesinin, ihracat gelirlerinin yükseltilmesine katkı sunması bekleniyor. Türkiye kilogram başına 1.32 dolar ihracat geliri elde ederken, Çekya ve Polonya gibi gelişmekte olan Doğu Avrupa ülkelerinde ise bu rakamın 2 doları aştığı görüldü.
Cem Avcıoğlu, Türkiye’nin 2017 yılı itibariyla yüzde 0.96 olan Ar-Ge yoğunluğunun, henüz yüzde 1.78 olan yüksek gelirli ülkeler ortalamasının altında kalmakla birlikte son 20 yılda istikrarlı tırmanışını sürdürdüğüne dikkat çekti. Yetenek yoğun, inovatif bir imalat sektörünün temel taşının Ar-Ge yatırımları olduğuna değinen Avcıoğlu, “Bu konuda süregelen çabaların başarılı olması halinde hem büyümenin sürdürülebilirliği hem de istihdam koşullarının iyileşmesi açısından önemli gelişim kaydedilecek” dedi. (Fotoğraflı)