İSTANBUL (ANKA)- Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Deniz Ülke Arıboğan, Türkiye'deki insanlara en başta itaatin öğretildiğini belirterek, itaatin devletten başladığını ve devletin bunun için medyayı kullandığını söyledi.
Medyanın şiddet konusundaki rolünün ele alındığı "Uluslararası Aile İçi Şiddete Son" konferansında konuşan Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Deniz Ülke Arıboğan, üniversitelerin vazifesinin, yanlış olan şeyleri görüp, bunları değiştirmek için devrimci atılımlar yapacak olanakları yaratmak olduğunu belirterek, "Bu devrimci bir çabadır" dedi.
Arıboğan, şiddeti gören kadar uygulayanın da acınacak halde olduğunu kaydederek, şiddetin bir dil olduğunu ve başka bir dilin bilinmemesinden dolayı kullanıldığını ifade etti. Başka bir dil konuşulabilmesi için o dilin öğretilmesi gerektiğini vurgulayan Arıboğan, "Toplumumuz diyalog kurmayı bilmiyor. İlk önce itaat etmeyi öğreniyoruz. İtaat devletten başlar ve aileye kadar ulaşır. Devletler, itaat aracı olarak şiddeti, bunun için de medyayı kullanır" diye konuştu.
Arıboğan, medyanın rolünün önemine değinerek, medyanın, tüm belirleyiciler açısından etkisinin incelenmesi gerektiğine dikkat çekti. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu Türkiye Temsilcisi Dr. Peer Sieben de, tüm dünyada her gün kadın ve kız çocuklarına yıkıcı şiddet uygulandığına dikkat çekerek, kadına karşı şiddetin küresel olarak doğurgan çağındaki kadınların ölme sebeplerinin en önemlisi olduğunu kaydetti. Sieben, "Toplum üzerinde de dolaylı etkisi var. etkin iş gücünü ve kişinin kendine olan güvenini yok ediyor" dedi.
-POLİSE YOĞUN EĞİTİM
İstanbul Valisi Muammer Güler ise, konuyla ilgili olarak polislerin yoğun bir eğitime tabi tutulduğunu kaydederek, şiddeti engellemek için eğitimin çok önemli bir role sahip olduğunu belirtti. Güler, çok büyük bir güç olan kitle iletişim araçlarında her zaman erkeğin üstünlüğü, kadının ise ikinci sırada yer almasının tekrarlandığını dile getirerek, "Bu konuda mesleki etiğin ön planda tutulması gerekir" dedi.
Hürriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı Vuslat Sabancı Doğan da, girişimin daha da yaygınlaşması için devlet, valilikler, belediyeler, özel şirketler ve gönüllülerin destek vermelerini isteyerek, Türkiye'de uzun zamandır konuyla ilgili adımlar atıldığını ve kendilerinin de medya olarak bu hassas konuya ivme koymaya çalıştıklarını kaydetti.