Ankara - TBMM Başkanı Bülent Arınç, kendisine Cumhurbaşkanlığı teklifi olması, partisinin ve Genel Başkan'ın hayır dememesi halinde, bunun, düşünebileceği bir şey olduğunu belirterek, "Genel Başkanım 'aday olmayacaksın' derse, olmam. Bu siyasi terbiyem gereğidir" dedi.
Arınç, "Teke Tek" programında Fatih Altaylı'nın, 23 Nisan'da yaptığı konuşma ve ardından yaşanan tartışmalara ilişkin sorularını yanıtladı. Konuşmasında 15 ana başlığa değindiğini ancak bunlardan sadece laiklik, Milli Güvenlik Siyaset Belgesi, türban ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ön plana çıkarıldığını belirten Arınç,
konuşmasına yönelik çok sayıda faks, mail, mektup ve telefon geldiğini söyledi.
Anayasanın hiçbir yerinde, "laiklik şu anlama gelir" şeklinde bir madde bulunmadığını kaydeden Arınç, laikliğin, devletin, Cumhuriyetin bir vasfı olduğunu, insanların laiklik vasfının olmadığını vurguladı.
Mecliste, "Dini kural böyledir, onu herkes için geçerli bir yasa haline getirelim" diyen bir kişinin çıkamayacağını, böyle bir teklifin hiçbir zaman kanunlaşamayacağını belirten Arınç, "Aksi olursa, bu Meclisin kapısına kilit vurmamız lazım" dedi.
Arınç'ın, "Devletin tekelinde din ve ibadet anlayışı olmaz, hiçbir laik düşünce bunu kabul etmez" sözleri üzerine Altaylı "Türkiye'de böyle bir anlayış mı var?" diye sordu. Arınç, bu soruya "Bana göre var" diye karşılık verdi.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Harp Akademisindeki konuşmasına yönelik açıklamalarının anımsatılması üzerine Arınç, buradaki laiklik tanımlamasını doğru bulmadığını, bunun, "katı, militan" bir laiklik tanımlaması olduğunu söyledi.
Diyanet İşleri Başkanlığının konumunun tartışmalı olduğunu ifade eden Arınç, gerçek bir laik ülkede, Diyanet İşleri Başkanlığının olamayacağını, olmaması gerektiğini söyledi. Arınç, "Türkiye, Diyanet İşleri Başkanlığının mevcudiyetini tartışmalıdır. Gerekirse bu kurumu kaldırmalıdır. İmamların maaşının verilmesinden, camilerin bakımına kadar, geçmişte olduğu gibi vakıflar eliyle sürdürülmelidir. Bir taraftan AB, bir taraftan gerçek laiklik ölçütleri, bir taraftan devletin tekelinde bir din tartışmaları, belki bunu özerk bir noktaya getirmekle, laiklik çok daha iyi Türkiye'de uygulanabilir, dini hizmetlerin yapılması bakımından..." dedi.
TBMM Başkanı Bülent Arınç, cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik sorular üzerine, cumhurbaşkanını seçmenin, parlamentonun görevi olduğuna işaret ederek, "2007 Nisanına seçim yapılacak ve bu parlamento o tarihe kadar devam edecekse, seçilecektir. Bu Meclisin son gününe kadar meşruiyeti, alacağı kararlar tartışmasızdır. Savaş kararı bile alır, yetkisini sonuna kadar kullanır, cumhurbaşkanını da seçer" dedi.
Genel Başkanı'nın "evet" dediğine, kendisinin "hayır" demeyeceğini, bunun siyaset anlayışı gereği olduğunu anlatan Arınç, "ne merdiven taşıdığını, ne de hesaplar yaptığını" söyledi. Arınç, böyle bir teklif olması, gerçekleşme imkanının bulunması, partisinin ve Genel Başkan'ın "hayır" dememesi halinde, düşüneceği bir şey
olduğunu belirterek,"Cumhurbaşkanlığı seçimi geldiği gün Genel Başkan'ım 'aday olmayacaksın' derse, olmam. Bu siyasi terbiyem gereğidir. Meclisin içinden 50 tane cumhurbaşkanı adayı çıkar" diye konuştu.