Arınç, Barzani'ye sert çıktı

ANKARA (İHA) - TBMM Başkanı Bülent Arınç, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani'nin Türkiye'yi tehdit eden açıklamalarına sert tepki göstererek, "Herkes biliyor ki Barzani'nin, Türkiye pasaportu taşıyarak canını kurtardığı zamanlar olmuştur.

Hala Türkiye'nin kendisine verdiği ekmek kursağında durmaktadır" dedi. Barzani'nin Amerika'ya güvenerek bu şekilde konuştuğunu ifade eden Arınç, "Ama yakın tarih gösteriyor ki, Kürtler ne zaman Saddam döneminde olsa dahi Amerika'ya güvenerek ayaklanmışlarsa her zaman telef olmuşlardır" diye konuştu. Arınç, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin Barzani'nin sözlerini hatırlatarak 'TBMM olarak bir girişimde bulunmayı düşünüyor musunuz?' sorusu üzerine, Barzani'nin sözlerinin herkesi üzdüğünü kaydetti. "Büyük bir nefretle reddediyorum" diyen Arınç, Barzani'nin konuşmalarının Türkiye'nin egemenlik haklarına da bir tecavüz olduğunu vurguladı. Barzani'nin Türkiye'nin Kuzey Irak'a yönelttiği uygulamaların ve Kuzey Irak ile ilgili düşüncelerinin tam tersi bir anlayış ortaya koyduğunu dile getiren Arınç, 1993'ten bu yana hem Talabani'nin başında olduğu hem de Barzani'nin başında olduğu örgütlerin Türkiye'de temsilciliklerinin olduğunu ve 15 senedir açık bulunduğunu kaydetti. Arınç, Barzani'nin sözlerine yönelik tepkisini şu sözlerle ortaya koydu:

Reklam
Reklam

"Barzani'nin herkes biliyor ki Türkiye pasaportu taşıyarak canını kurtardığı zamanlar olmuştur. Hala Türkiye'nin kendisine verdiği ekmek kursağında durmaktadır. 90'lı, 91'li yıllarda Saddam'ın zulmünden kaçan Kürtler, sayıları 500 bin civarındaydı. Türkiye'ye sığınmak zorunda kaldıklarında, Türk milleti ekmeğini bunlarla paylaşmışlardır. Biz 90-91 olaylarında en büyük maddi zararı gören ülkeyiz.

Güneydoğu'nun ekonomisi felç olmuştur. Sadece Körfez Savaşı'ndan dolayı Türkiye 10 milyar dolarlar maddi kayba uğramıştır. Başka ülkeler zararlarını tazmin ederken, Türkiye bu tazmin de payını alamamıştır. Bu sadece Kuzey Irak'taki Türkiye ile akrabalık bağları olan Kürt kardeşlerimin hayat garantileri, canlarını kurtarmaları ve karınlarını doyurmaları için fakir millet kendi bütçesinden yardımda bulunmuştur. Sanıyorumki Barzani bu yersiz çıkışlarını, saçmasapan sözlerini Amerika'ya güvenerek söylüyor.

Eğer ABD'ye bu kadar güven duymasa bu sözleri söyleyemez. Ama yakın tarih gösteriyor ki, Kürtler ne zaman Saddam döneminde olsa dahi Amerika'ya güvenerek ayaklanmışlarsa her zaman telef olmuşlardır. Her zaman kaybetmişlerdir, her zaman perişan olmuşlardır. Şu anda da ihtiyatlı olmalarını tavsiye ederim. Bu bölgede ABD günün birinde gider ama bu ülkede biz binlerce yıldan beri varız. Türkiye devleti güçlü bir devlettir, Türk milleti onurlu bir millettir. Dostuna dosttur ama yeri geldiği zaman da bütün gücünü kullanır ve kendisine dil uzatanların cezasını verir".

Reklam
Reklam

Hükümetin bu konuda gereken tedbirleri alacağını, bu çerçevede bazı girişimlerde bulunduğunu ve notalar verdiğini de belirten Arınç, hükümetin ekonomik ve siyasi bakımdan yapacaklarının da olduğunu söyledi. Arınç, "Türkiye'nin egemenlik hakkına yönelen bu tehdit karşısında hükümet ne yapmayı istiyorsa biz Meclis olarak buna hazırız. Biz Meclis olarak egemenliğimize dil uzatılmasını hiçbir zaman kabul edemeyiz" şeklinde konuştu.

SİLAHLI VEKİLE KIZDI

Arınç, bir gazetecinin sorusu üzerine dün TBMM kulisinde belindeki silahı düşüren AK Parti'li Abdurrahman Anık'a da kızdı. "Bu bizi çok üzmüştür" diyen Arınç, haberler üzerine güvenlikten bilgi aldığını ve haberi doğruladığını söyledi. Anık'ın 'kapalıydı, emniyeti vardı' sözlerine rağmen davranışın çok yanlış olduğunu vurgulayan Arınç, şöyle konuştu: "Eleştirilecek bir davranıştır. Maalesef İçtüzük değişikliğimiz görüşülemedi. Bununla ilgili birkaç tedbiri yeni içtüzük değişikliğinin içine almıştık.

Milletvekillerimizin nerelerde silah taşıyamayacakları bellidir. Herkes için Meclis kampüsüne girme konusunda silah yasağı vardır. Kim girerse girsin silah araması yapılır. Yok denilse de torpido gözü, oturdukları yerin altı ve çantaları aranmaktadır. Ancak milletvekillerimiz konusunda böyle bir ciddi arama maalesef yapılamamaktadır. Kendi beyanlarıyla yetinilmektedir. Bizim kendilerinden ricamız, silah taşımamalarıdır. Bir silahsızlanma kampanyası başlatmıştık. Bir arkadaşımız basının önünde silahını teslim etti. Onun dışında Yaşar Yakış ve Abüllatif Şener Düzce'de bir sivil toplum örgütünün talebine uygun hareket ederek, silahlarını teslim etmişlerdir. Ancak kampanyamıza başka olumlu yanıt alamadık. Biliyoruz ki milletvekillerimiz üzerlerinde şu veya bu sebepten dolayı silah taşımaktadırlar. Ancak bu kadar tedbiri Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde alırken, bu konuya dikkat etmemek mümkün değil. Hem toplantılarla hem milletvekillerimize yapacağımız uyarılarla bu konuyu takip edeceğiz".

Reklam
Reklam